Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bankacı bilirkişi 07/09/2021 tarihli raporunda özetle, dava konusu Genel Kredi Sözleşmesi ve kefaletin TBK hükümlerine uygun olarak tesis edildiği, davalıların kefaletinin geçerli olduğu, bu nedenle davalı kefillerin asıl borçlu şirketin bu sözleşmeden kaynaklanan kredi borçlarından ve kendi temerrütlerinin sonuçlarından sorumlu olacağı, davacı Bankaca keşide edilen 02/11/2020 tarihli ihtarnameye rağmen borç ödenmediğinden, davalı kefiller hakkında TBK.m. 586/1 uyarınca icra takibi yapılmasının şartlarının oluştuğu, takip tarihi itibari ile 68.275,93 TL Anapara, 762,98 TL İşlemiş Faiz, 38,14 TL BSMV, toplam 69.077,05 TL borçlu oldukları, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %26,82 temerrüt faizi işletilmesi gerektiği bildirilmiştir. Rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır. DEĞERLENDİRME: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla kefil aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

    Sayılı dosyasında hesaplandığından açılan işbu davanın hukuki yararı bulunmadığını, davacının zaten karşı vekalet ücretinin hesaplandığını ve toplam alacaktan düşülmüş olduğunu, bu nedenle hukuki menfaati bulunmadığını, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın açılmasında hukuki yarar ve menfaat olmadığından reddedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/76 Esas KARAR NO : 2022/97 DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) DAVA TARİHİ : 28/01/ 2022 KARAR TARİHİ : 11/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 28/01/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle :Dava dışı ...Tic. Ltd. Şti.'nin talebi üzerine 12/11/2012 tarihinde temlik eden ... Bankası A.Ş. ile arasında 5.000.000,00-TL miktarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve işbu sözleşmeye istinaden müşteriye krediler kullandırıldığını, Genel Kredi Sözleşmesi'nin ...ve davalı ... Müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, dava dışı müşterinin temlik eden banka tarafından kullandırılan kredi risklerinden doğan yükümlülüklerini yerine getirilmediğinin tespit edilmesi üzerine ... tarihinde ... 21....

      Davalı ile dava dışı asıl borçlu arasında akdedilen 30/09/2016 tarihli genel kredi sözleşmesinde davacının kanunun aradığı şekil koşullarına uygun nitelikte müteselsil kefaleti bulunmakta ise de, 29/09/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefaleti bulunmamaktadır. Açıklanan bu durum karşısında davacı ancak kefaletinin bulunduğu 30/09/2016 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir borcun bulunması halinde müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olacak, dava konusu icra takibi ile tahsili talep edilen davalı banka alacağı davacının kefaletinin bulunmadığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanıyor ise davacı kefilin sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Bir başka anlatımla, davacının bankayla akdedilen genel kredi sözleşmelerinden birinde yer alan kefaleti, kefaletinin bulunmadığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan da kefil sıfatıyla sorumlu olması sonucunu doğurmayacaktır....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/144 Esas 202/255 Karar sayılı dosyasında Emin Ardıç'ın davacı, T3 davalı olduğu, davacının işbu dava konusu iddialarla aynı icra takip dosyası nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talebiyle 06/03/2020 tarihinde dava açtığı, mahkemece arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmeden işbu dava tarihinden önce kesinleştiği dosya içeriğiyle sabittir. Davacı yan, davalı tarafından aleyhine başlatılan icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesinde kefaletinin bulunmadığını, kefil olduğu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödendiğini, takip nedeniyle borçlu olmadığını iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur....

        İcra Müdürlüğü'nün ... takip sayılı dosyasına konu alacak nedeni ile davalı yana borçlu olmadığının tespitine dair menfi tespit davasıdır. 2004 sayılı İİK'nun 72. Maddesi ile borçlu tarafından icra takibinden önce veya icra takibinden sonra borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açılabileceğini hüküm altına almıştır. Somut olayda, davalı banka tarafından davacı ve dava dışı borçlular aleyhine ... 2. İcra Dairesi'nin ...takip sayılı dosyası ile "13.03.2014 tarihli asıl alacak 104.024,19 TL , 13.03.2014 tarihli asıl alacak 13.476,32 TL" açıklaması ile toplam 118.437,42 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, yine davalı banka tarafından davacı ile dava dışı borçlu hakkında ... 2. İcra Dairesi'nin ...sayılı dosyası ile " ... İli, ... İlçesi ... Mahallesi 29 LIVC pafta nolu, 135 ada 15 parsel 45/2151 arsa paylı zemin kat B giriş, 5 nolu bağımsız blm, süresi F.B.K olan bedeli 113.000,00 TL 1....

          Esas sayılı icra dosyası kapsamında icra takibi başlatılan çek bedelinin müvekkilline ödenmediğini, davacının 22.000,00 TL bedelli çekin bedelini ödediğini ispatlayan herhangi bir belge ibraz etmemiş olduğunu bu nedenlerle davanın reddini, davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde kötüniyetli olan davacının İ.İ.K.m.72/4 uyarınca alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; icra takibine konu edilen kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır....

            DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/09/2020 KARAR TARİHİ : 18/05/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; Alacaklı olduğunu iddia eden davalı tarafından müvekkili aleyhine Bursa 1. İcra Dairesinin 2019/... esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, takibe ilişkin ödeme emrinin müvekkillerinden birine tebliğ edildiği, diğerine tebligat yapılmadığını, takip talebi ve ödeme emrine göre davalı tarafın toplam 49.926,26 TL 'nin tahsili için 1. Dereceden ipotek miktarlı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine giriştiklerini, ancak davalı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını, bu nedenle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....

              Talimat sayılı dosyası ile davacının ikamet adresinde haciz işlemleri yapıldığını, davacının haciz mahallinde bulunduğunu ve herhangi bir itirazının söz konusu olmadığını beyanla, huzurdaki davanın kötü niyetli olarak açılması sebebiyle uğrayacakları herhangi bir zararda dava açma hakları saklı kalmak kaydı ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılması ile takibin devamına, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının, alacağın %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık Bakırköy... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takibe konu senetteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı, davacının takip nedeniyle borçlu olup olmadığının tespiti hususlarına ilişkindir....

                Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle sona erdiğini ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir. Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Bilindiği üzere kambiyo senetleri iyi niyetli üçüncü kişi konumundaki ciranta ve hamiller yönünden sebepten mücerrettir. İyi niyetli üçüncü kişilere karşı esas ilişkiden kaynaklanan defiler ileri sürelemez. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 3....

                  UYAP Entegrasyonu