Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklanmamakta, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve sebepsiz zenginleşme sözkonusu olduğundan genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görüleceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, uyuşmazlığın ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma istemine ilişkindir. Bilirkişiden alınan 13/01/2023 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; "Hukuki durumların ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 01.09.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının 46100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre belirlenen destek zararlarından 9020 müterafik kusur indirimi sonucu; ...'ın vefatı nedeniyle; Davacı Anne ...'ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 5 297.072,00 TL, Hak sahibi Baba ...'ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının Z 24.318,19 TL....

      SUÇ :Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM :Mahkûmiyet Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü: I. HUKUKÎ SÜREÇ 1. Gelibolu Cumhuriyet Başsavcılığının 03.03.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan cezalandırılması talebiyle dava açılmıştır. 2. Gelibolu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.06.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan 2 yıl 6 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. II....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.03.2016 gün ve 234-100 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava,vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil;olmadığı takdirde, tazminat isteğine ilişkindir....

          Dava, velayet hakkının kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Dava konusu taşınmazı ilk kez satın alan ...'a davanın yöneltilmediği anlaşılmaktadır. Dava bu kişinin hukuki durumunu etkileyeceğinden, davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik hasımla yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.037 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.01.2020 (Çrş.)...

            Davacı işveren tarafından fesih hakkının kötüye kullanıldığını beyanla kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur. Deniz İş Kanununun 16.maddesi "Gemi adamının sendikaya üye olması, şikayete başvurması gibi sebeplerle işinden çıkartılması hallerinde ve genel olarak hizmet akdini bozma hakkının kötüye kullanıldığını gösteren diğer durumlarda B bendinde yazılı önellere ait ücretlerin 3 katı tutarı tazminat olarak ödenir." hükmünü taşımaktadır. Madde metninden de anlaşılacağı üzere kötü niyet tazminatının oluşması için iş akdinin sendikal nedenle feshedilmesi, gemi adamının hakkını araması ya da hizmet akdini bozma hakkının kötüye kullanılması gerekmektedir....

            İş bu dava, davalının vekalet görevini kötüye kullanması, vekilin özen ve sadakatle iş görme ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranması hukuksal nedenine dayandırılarak açılmıştır. Davacılar tarafından Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan tapu iptal ve tescil davasının tarafları ile vekalet görevinin kötüye kullanılması sebebiyle açılan alacak davasının tarafları aynı olmadığı gibi, talep sonuçları da farklıdır. İlk davada davacılar tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması sebebiyle davalı vekil ve 3. kişiler aleyhine tapu ve iptal ve tescil isteğinde bulunulduğu, iş bu davada ise davalı vekil aleyhine taşınmazın rayiç bedelinin tahsili isteğinde bulunulduğu anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılanın temyiz talebinin incelenmesinde; Katılan ...'...

                in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 550 parselde bulunan paylı mülkiyete konu taşınmaz üzerinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşaat ve ifraz işlemi yapması için farklı tarihlerde kardeşi olan dava dışı ...'ye vekaletname verdiğini, ancak kardeşinin yetkisi olmadığı halde ve rızası hilafına mülkiyet hakkını ortadan kaldıracak şekilde rızai taksim yaparak 550 parselin ifrazı ile oluşan parsellerdeki payının ortadan kaldırıldığını ileri sürerek, ifrazla oluşan 1159 parselde bulunan taşınmazın tapu kaydının tashihi ile hissesi oranında adına tescilini, bu mümkün görülmediği takdirde M.K.1007 maddesi uyarınca yolsuz tescil nedeniyle sorumluluğu bulunan tapu müdürlüğünden uğramış olduğu maddi zarara karşılık 50.000,00 TL'nin tahsilini istemiştir....

                  E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi Medenî Kanunun 2 nci maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir. Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır....

                    UYAP Entegrasyonu