Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere FSEK'in 52'nci maddesi uyarınca eserden doğan mali hakların devri için mutlaka yazılı devir sözleşmesinin yapılması koşulu bulunmakta olup taraflar arasında böyle bir yazılı sözleşmenin varlığı iddia ve ispat edilemediğinden davalının, davacı eser sahibinin iznini almaksızın eser nüshalarının dağıtımını yapması yayma hakkının ihlali anlamına gelmektedir. Mali hakların ihlali sebebiyle açılacak davalar FSEK'in 68'inci maddesi uyarınca farazi sözleşme ilişkisi kapsamında yaptırıma bağlanmış olduğundan ihlal tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabi oluşu da gözetildiğinde davacının açtığı işbu davada hakkını kötüye kullandığından bahsedilemeyecek olup mahkemece yazılı gerekçe ile maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir....

      Davacı şirket, davalının kendisine şirket tarafından verilen vekaletnameyi kötüye kullanılarak davacı şirkkette öncesinde işçi olarak çalışan dava dışı ... ile şirket adına eski tarihli iş akti imzaladığını ve bu iş akti ile şirketi dava dışı ...’a borçlu hale getirerek , şirketin dava dışı Tercan ‘a 57450,00 TL ödemek zorunda bıraktığını iddia etmekte ve bu bedelin davalıdan tahsilini talep etmektedir. Dava, vekaletnamenin kötüye kullanılması istemine dayalı tazminat davasıdır. Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet akdine dayalı olmayıp vekalet ilişkisine dayalı olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ...4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ın alınan beyanında sanığın sigorta şirketlerinden tahsil edilen paradan yüzde 12 avukatlık ücreti ve masraflarını kestikten sonra geri kalan kısmını imza karşılığı katılana teslim ettiği şeklindeki ifadesi karşısında sanığın iddianamede belirtilen şekilde 9.000,00 TL'yi uhdesinde tuttuğuna dair yeterli delil elde edilemediği, sanığın vekalet ücreti ve masraf almasına rağmen tazminat davasını açmaması biçiminde gerçekleşen eyleminin ise ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden TCK'nın 257/2. maddesi yerine aynı Yasanın 257/1. maddesine göre yazılı şekilde hüküm kurulması, Hükmolunan kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmek suretiyle aynı Kanunun 53/4. maddesine aykırı davranılması, Suçun TCK'nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, haksız şikayet nedeniyle kişilik haklarının zedelenmesinden dolayı uğranılan manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Anayasanın 36. maddesi hükmüne göre herkes, yasal vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir. Bu madde ile tanınmış olan hak arama, bir başka deyişle ihbar ve şikayet hakkının kullanılması nedeniyle kişilik hakları zarara uğrasa bile, hak arama özgürlüğü üstün bir hak olarak hukuka uygunluk nedeni sayıldığından bundan zarar gören kişilerin tazminat hakkının doğmayacağı kuşkusuzdur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAZMİNAT,TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, murisi adına kayıtlı bulunan 11137 parsel sayılı taşınmazın sağlığında murise vekaleten davalı tarafından satıldığını, satışın mal kaçırma amaçlı ve vekâlet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapıldığını ileri sürerek, tazminat olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, gerçek değer ile satış bedeli arasında fahiş bir fark bulunmadığı, satış bedelinin murisin hesabına yatırıldığı, satışın gerçek olduğu ve vekâlet görevinin kötüye kullanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

            Tarifesi Uyarınca 11,337,02 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine” denmek sureyle maddi tazminattan sorumlu olanlar hüküm altına alındığını, takip dayanağı mahkeme kararının hüküm kısmının 2. maddesinde ise manevi tazminat hüküm altına alındığı ve aslı için 20.000,00 TL ve Ecrin için 30.000,00 TL olma üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın ise borçluları olarak davacı T1 ve dava dışı Orhan Çokal gösterildiğini, manevi tazminat açısından da ilam vekalet ücreti hüküm altına alınırken 7.300,00 TL ilam vekalet ücretinin borçluları olarak da davacı T1 ile dava dışı Orhan Çokal gösterildiğini, manevi tazminata ilişkin alacaklarda ayrı bir takip konusu yapılıp Edirne İcra Müdürlüğünün 2020/5926 sayılı dosyası ile takip konusu yapıldığını, tarafları ve konusu farklı olan (2020/5926 sayılı dosyanın konusu manevi tazminat ve tarafları Orhan Çokal ile T1, 2020/5927 sayılı dosyanın konusu maddi tazminat tarafları AXA Sigorta A,Ş.,Orhan Çokal ve T1 olduğunu...

            Eldeki davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemi şeklinde terditli olarak açıldığı anlaşılmakla; tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne karar verildiğinden keşfen belirlenen ve harcı ikmal edilen değer üzerinden davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan, terditli olarak ileri sürülen maddi tazminat talebinden yargılama aşamasında vazgeçildiği gözetildiğinde kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus davacılar tarafından temyiz edilmediğinden eleştirilmekle yetinilmiş, bozma konusu yapılmamıştır. 3....

              Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz. Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nin 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı tarafından sözleşmenin 1 yıl süre ile feshine ilişkin işlemin haksız olduğunun mahkeme kararı ile sabit olduğunu, bu fesih işlemi nedeniyle BK 108.maddesine göre uğradığı müspet zararı ve kar kaybı nedeniyle 10.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi zararın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, maddi ve manevi tazminatın şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu