un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalı Mustafa’ya temlikinin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştiği belirlenmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı Mustafa’nın bu hususlara yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, Türk Medeni Yasasının 28. maddesi uyarınca, ölümle şahsiyet son bulacağına göre, ölü kişi davacı Y.. Ş.. adına tescil hükmü kurulmuş olması doğru değil ise de, anılan bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından; hükmün 1. bendinde yer alan; “davacı muris Y.. Ş.. adına tapuya tesciline” cümlesinin çıkarılmasına, yerine, “muris Y.. Ş..’ın ......... 7....
Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığının sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...’nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle vekil aracılığı ile gerçekleştirilen temliklerin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapıldığı belirlenerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.417.88-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “…. vekalet görevinin kötüye kullanılması yönünden yeterli soruşturma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir hüküm verilmesi, ayrıca elatmanın önlenmesi davası yönünden de vekaletin kötüye kullanılması davasında ortaya çıkacak neticeye göre bir karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Asıl dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, birleşen dava ise vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
Somut olayda; 25.05.2012 tarihinde satışın yapıldığı, mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası bakımından bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, süresinde tanık deliline dayanan tarafa tanık isimlerini bildirmesi için süre verilmesi, bildirdiği takdirde tanıkların dinlenmesi, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası bakımından yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde araştırma yapılarak, taraflarca bildirilen tüm delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacı vasisinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacıların öteki temyiz itirazlarına gelince; Vekaletin hile ile alındığı iddiasının aynı zamanda vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını da kapsayacağı gerek Yargıtay uygulamalarında ve gerekse doktrinde benimsenmiştir. O halde eldeki davada, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden ehliyetsizlik yanında vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine de dayanıldığı görülmektedir. Davacı ...'nin 07.01.2013 tarihinde davalı ...'yi çekişme konusu 78 ada 14 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak satış yetkisini de içerir biçimde vekil tayin ettiği, vekilin davacıya ait 78 ada 14 parsel sayılı taşınmazı 09.01.2013 tarihinde diğer davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiği, vekilin 07.05.2013 tarihinde vekillikten azledildiği sabittir. Borçlar Kanununun temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır....
Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.Öte yandan, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 190. maddesi ile TMK'nin 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.Somut olayda, dinlenilen davacı tanıkları vekalet görevinin kötüye kullanıldığına ilişkin somut bir olgu ortaya koyamadıkları gibi davacı taraf dosya kapsamındaki diğer deliller ile de vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını kanıtlayamamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, muhafaza görevinin kötüye kullanılması HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: I- Sanık ... hakkında muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan, sanık ... hakkında güveni kötüye kullanma ve muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde; 1- Sanık ... yönünden, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141, 5271 sayılı CMK'nın 34/1., 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay'ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada...
Davalılardan ..., ... ve ..., davanın zaman aşımına uğradığını, satış bedellerinin ödendiğini belirtip davanın reddini savunmuşlar, davalı ... ise vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığını bilmesinin mümkün olmadığını, satış bedelinin vekile ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur Mahkemece, ispatlanmadığından davanın reddine ilişkin karar, Dairece “davacı önce vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği ile haksız tescil tarihinden itibaren hesaplanacak ecrimisilin tahsili isteğinde bulunmuş, 26.05.2014 tarihli celsede tapu iptal ve tescil taleplerinden vazgeçerek, taşınmazların bedeli olarak 10.000 TL ve ecrimisil bedeli olarak da 10.000 TL talep ettiklerini bildirmiştir. Davalılar ..., ... ve ... savunmalarında taşınmazların satış bedellerinin davacıya ödendiği iddiasında bulunmuşlardır....
Mahkemece, vekalet tarihi ile akit tarihlerinde miras bırakanın ehliyetli olduğu, muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması iddialarının da ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava; ehliyetsizlik, muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; davada ileri sürülen iddiaların kanıtlanamadığı gözetilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar vekilinin bu yöne ilişkin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....