WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın davalı ... tarafından kandırılmak suretiyle satış yetkisini içerir vekaletname alındığını, vekalet yetkisini kötüye kullanarak 22 parsel sayılı taşınmazı işbirliği içinde hareket ettiği dava dışı bulunan eşi ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, ondan da kötü niyetli olan ve davalı ...'nın oğlu olan diğer davalı ...'e satış yolu ile temlik edildiğini ileri sürerek; birleşen dosya davacısı ... ... aynı iddiaları tekrarlayarak tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın hak düşürücü nedeniyle reddine ilişkin kararı Dairece; ''davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayandığı açıktır. Ne var ki Mahkemece bu yönde bir araştırma, inceleme ve soruşturma yapıldığı söylenemez....

    Muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeninde ise taşınmazda davacının payına isabet eden değer olacağı açıktır. Öte yandan, davacılar ... ve ... muris muvazaasına konu ettikleri 2411 ada 7, 1031 ada 2 ve 12, 72 ada 18 parsel ve 1 nolu bağımsız bölümün ½ payının toplam değerleri üzerinden miras paylarına isabet eden değer gözetilerek belirlenecek vekalet ücretinden birlikte sorumlu olacaklarında ve davacı ...'in ayrıca vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayandığı 1 nolu bağımsız bölümdeki ½ payı bakımından hükmedilecek vekalet ücretinden münferiden sorumlu olacağında kuşku yoktur. Somut olayda, bu hususlar dikkate alınmadan davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir....

      dan intikal eden 16/91 oranında payının vekalet görevinin kötüye kullanılması yolu ile dava dışı vekiller tarafından davalılara satış yolu ile temlik edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazlardaki paylarının davalılara devrine ilişkin 31/03/2015 tarih ve 584 yevmiye numaralı işlemin ve tapu kayıtlarının iptaline ve adına tesciline olmadığı takdirde 50.000 TL tazminatın davalılarından tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacının vekaletnameyi kendi isteği ile iki tanık ve Noter huzurunda düzenlediğini herhangi bir hile ve vekalet görevinin kötüye kullanılması durumunun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, ... Bölge Bölge Adliye Mahkemesi 1....

        ya çok düşük bedeller göstererek devrettiğini, bu temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılması ve davalının hilesiyle gerçekleştirildiğini ileri sürüp, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, çekişmeli taşınmazların esasen davacı ......a ait iken, ekonomik problemleri nedeniyle kendisine intikalini sağladığını, dava konusu bağımsız bölümleri 1983 yılından beri ikamet etmesi ve ablasının da aynı binada oturması nedeniyle satın aldığını ve alım gücünün bulunduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazlardaki davacıya ait payların temlikinin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Davacının ehliyetsiz bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece, ehliyetsizlik bakımından Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp davacının ehliyetli olup olmadığının saptanması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı istek yönünden soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının ehliyetli olduğunun Adli Tıp Kurumu raporuyla belirlendiği, böylece vekalet görevinin kötüye kullanılması isteğinin de ispatsız kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, Daire bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereğinin yerine getirildiğini ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni yönünden hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur....

            Hukuk Dairesi tarafından; davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak açıldığı, dava açılıp ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra ve davalının muvafakati olmadan hukuki sebebin değiştirilemeyeceği gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin karar gerekçesinin vekalet görevinin kötüye kullanıldığının davacı tarafça ispatlanamadığı şeklinde düzeltilerek HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi,duruşma isteği duruşma gideri (pulu) yokluğundan reddedildi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

              O halde, davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal olgusu çerçevesinde değerlendirilmesi zorunludur. Hal böyle olunca, taraf delillerinin yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesi, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı kanaatine varıldığı takdirde tenkis isteği konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir” gerekçeleri ile bozulmuş olup, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesi ile tapu iptal isteminin kabulü ile, taşınmazın miras payları olan 1/5 pay oranında davacılar ile kalan 1/5 payın davalı Nilüfer adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir....

                İcra Müdürlüğünün 2013/3161 sayılı dosyasından aynı şekilde muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçundan Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/285 Esas 2014/430 Karar sayılı dosyasından ön ödeme nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verildiği anlaşılmakla; Somut olayda mahkemece mükerrer açılmış dava sayılarak sanık hakkında incelenen dosyadan davanın reddine karar verilmiş ise de; sanığa yediemin olarak eşyaların tevdi edildiği iki ayrı dosya olduğu, bu iki dosyanın konusu aynı olsa bile ayrı ayrı işlem yapılması nedeniyle sanığın iki kez muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçunu işlediği gözetilmeden kamu davasının reddine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 08.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2014 NUMARASI : 2012/642-2014/419 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, mümkün olmadığı takdirde bedelin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptal tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye özellikle tarafların mirasbırakanı Hüseyin tarafından eşi davalı Hanife'ye yapılan temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirildiği saptanarak davalı Hanife yönünden davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....

                    İddianın içeriğinden ve ileri sürülüş biçiminden asıl ve birleştirilen davada vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayanıldığı açıktır. Mirasbırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Davacılar dışında başkaca mirasçılar bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hata, hile, gabin vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların davada muvafakatlerinin sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi ) tartışmasızdır....

                      UYAP Entegrasyonu