Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar Dairece; “...vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası herhangi bir hak düşürücü veya zamanaşımı süresine tabi olmaksızın her zaman açılabilir....

    Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının hile hukuksal nedenine değil, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayandığı anlaşılmaktadır. Esasen mahkemede gerekçeli kararında her ne kadar davanın hile nedeniyle tapu iptali ve tescile yönelik olduğunu belirtmiş ise de; toplanan delillerin vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni yönünden değerlendirildiği görülmektedir. Yargılama sırasında dinlenen tarafların kardeşleri ve ortak tanıkları olan vekil ... ve ... ile davalı tanığı diğer mirasçı ...tarafların çekişme konusu bağımsız bölümde birlikte yaşadıklarını, annelerinin vasiyeti üzerine ve her ikisi de bekar olduğundan dava konusu bağımsız bölümü birlikte kullanmaları şartıyla davacı dahil tüm mirasçıların bedelsiz olarak miras paylarını davalıya temlik ettiklerini tarafların bu konuda anlaştıklarını belirtmişlerdir....

      -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı bu tür davaların herhangibir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği;Ne var ki; dava dilekçesinin içeriğinden temlikin iradi olarak gerçekleştiğinin anlaşıldığı gibi vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiası ispatlanamadığına ve bu gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olan ret kararında bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 0,90-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiası yönünden araştırma ve inceleme yapılması, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek dava dışı ...'e yapılan ilk temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, belirlenir ise taşınmazı devrettiği ikinci el olan davalının 4721 sayılı TMK'nın 1023. maddesi kapsamında ediniminde iyiniyetli olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. ..” gerekçesiyle karar bozulmuştur. B....

          Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hata, hile, gabin vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların davada muvafakatlerinin sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi ) tartışmasızdır. Somut olayda, davacılar tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı olarak 3. kişiye karşı pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacıların temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyizinin incelenmesine gelince; Davanın nispi harca tabi velayetin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olduğu, yargılama sonucunda da davacıların davasının reddine karar verildiği dikkate alındığında, kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken, maktu vekalet ücreti tayini usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              e satış suretiyle devrettiğini ve vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek, davalı adına olan kaydın iptali ile muris adına tescil isteminde bulunmuşlar, 09.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu belirtip pay oranında iptal tescile karar verilmesini istemişler, bozma sonrası muris muvazaası hukuksal nedenine dayandıklarını açıklamışlardır. Davalı ..., dava konusu devrin murisin talep ve direktifi ile yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., satış bedelini ödediğini ve kendisinin iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacıların vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayandıkları, taleplerini miras paylarına hasrettiklerini ve eldeki davada mirasçıların payları oranında iptal ve tescil isteminde bulunamayacakları gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ...'...

                e verilen 12.3.1985 tarihli vekalete dayalı olarak 6.3.1987 ve 14.5.1987 tarihli akitlerle  davalıya satış şeklinde  gerçekleştirilen pay temlikinin davacı tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılmak  ve  miras bırakanı zararlandırmak amacıyla  gerçekleştirildiğini ileri sürerek  taşınmazlardaki temlike konu olan paylardan davacının miras payı  oranında iptal ve adına tescili isteği ile eldeki davanın açıldığı  görülmektedir.Hemen belirtmek gerekir ki, davacının  miras bırakanının ölüm  tarihine göre  terekesinin Türk Medeni Kanununun 701. ila 703 maddelerinde öngörülen elbirliği mülkiyetine tabi olduğu sabittir.Diğer taraftan davacının dışında  başkaca mirasçıların  bulunduğu da  dosya kapsamından  anlaşılmaktadır.Ayrık durumlar dışında mirasçıların birlikte hareket etmek suretiyle tereke adına dava açmaları gerekeceğinde kuşku yoktur. Eldeki davadaki istek vekalet görevinin kötüye  kullanılması hukuksal nedenine dayalı davacının payına yöneliktir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 09/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    KARAR Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu