Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hata, hile, gabin vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların davada muvafakatlerinin sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi ) tartışmasızdır. Somut olayda, davacılar tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı olarak 3. kişiye karşı pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez....

    in ehliyetsizliği ve vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle yapılan satışın iptali ile terekeye iadesine, eğer mahkemece ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası uygun görülmezse muvazaa nedeniyle tapunun iptali ile terekeye iadesine ve muvazaa olgusunda 3. kişinin iyi niyetli olması ihtimaline binaen taşınmazın gerçek bedeli üzerinden davalı ... aleyhine tazminata hükmedilmesine ve bu miktarın terekeye iadesine karar verilmesini istemişler, yargılama devam ederken davacılar vekili, ehliyetsizlik iddiasına dayalı istemlerinden vazgeçtiklerini bildirmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

      e satış suretiyle devrettiğini ve vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek, davalı adına olan kaydın iptali ile muris adına tescil isteminde bulunmuşlar, 09.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu belirtip pay oranında iptal tescile karar verilmesini istemişler, bozma sonrası muris muvazaası hukuksal nedenine dayandıklarını açıklamışlardır. Davalı ..., dava konusu devrin murisin talep ve direktifi ile yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., satış bedelini ödediğini ve kendisinin iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacıların vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayandıkları, taleplerini miras paylarına hasrettiklerini ve eldeki davada mirasçıların payları oranında iptal ve tescil isteminde bulunamayacakları gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ...'...

        e verilen 12.3.1985 tarihli vekalete dayalı olarak 6.3.1987 ve 14.5.1987 tarihli akitlerle  davalıya satış şeklinde  gerçekleştirilen pay temlikinin davacı tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılmak  ve  miras bırakanı zararlandırmak amacıyla  gerçekleştirildiğini ileri sürerek  taşınmazlardaki temlike konu olan paylardan davacının miras payı  oranında iptal ve adına tescili isteği ile eldeki davanın açıldığı  görülmektedir.Hemen belirtmek gerekir ki, davacının  miras bırakanının ölüm  tarihine göre  terekesinin Türk Medeni Kanununun 701. ila 703 maddelerinde öngörülen elbirliği mülkiyetine tabi olduğu sabittir.Diğer taraftan davacının dışında  başkaca mirasçıların  bulunduğu da  dosya kapsamından  anlaşılmaktadır.Ayrık durumlar dışında mirasçıların birlikte hareket etmek suretiyle tereke adına dava açmaları gerekeceğinde kuşku yoktur. Eldeki davadaki istek vekalet görevinin kötüye  kullanılması hukuksal nedenine dayalı davacının payına yöneliktir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere, vekalet görevinin kötüye kullanılması davaları niteliği itibariyle haksız fiil hükümlerine tabidir. Haksız fiillerde temerrüt, haksız fiilin meydana geldiği tarihte gerçekleşir. Islah edilen kısım için dahi temerrüt, haksiz fiil tarihi itibariyle gerçekleşir. Ne var ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 26. maddesi hükmü gereğince hakim, kural olarak tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Buna usul hukukunda taleple bağlılık ilkesi denilmektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle vekalet sözleşmesine aykırı davranış nedeniyle araç mülkiyetinin tespiti ve zararın tazminine ilişkin olup temyiz isteminin de vekaletin kötüye kullanıldığı iddiasına dayandırılmış olmasına göre dosyanın temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. Ne var ki dosya, Yüksek 3. ve 13.Hukuk Dairelerinin görevsizlik kararları ile Dairemize gelmiş olduğundan görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 18.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kendilerinden hile ile alınan vekaletnamenin kötüye kullanılması suretiyle 2026 sayılı parseldeki paylarının davalıya temlik edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, babasının taşınmazda davacılardan haricen yer satın aldığını, fakat bu kısmın ifraz edilerek adına tescil edilmediğini, vekaletnamelerin düzenlenmesindeki amacın satın alınan yerin ifraz edilerek adına tescilini sağlamak olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanılmış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                  Miras bırakanın davacılar ve davalı İbrahim dışında başkaca mirasçısının bulunduğu, davacı tarafından, muris muvazaasının yanısıra vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine de dayanıldığı nazara alındığında vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni bakımından mirasçı olmayan davalı Hasan'a miras payı oranında açılan tazminat davasının dinlenme olanağı yoktur. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları...37252 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını torunu olan davalıya verdiği vekaletname kullanılmak suretiyle dava dışı bir şahsa satış yolu ile temlik ettiğini, işlemin muvazaalı olduğunu ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescile, olmadığı takdirde payları oranında bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, söz konusu temlikin gerçek satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davada vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayanıldığı, satışın usulüne uygun düzenlenen vekaletname ile yapıldığı, murisin sağlığında taşınmazın devriyle ilgili olarak bedelin ödenmediği, hile yapıldığı vb. herhangi bir iddia ileri sürmediği, bu yöndeki dava hakkını mirasçıların kullanamayacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu