Ne var ki, Mahkemece ecrimisil isteği kısmen kabul edilmiş ise de; ecrimisil hesap yöntemi bakımından alınan bilirkişi raporunun denetime uygun olduğu söylenemez. Bilirkişilerce, ecrimisil istenen ilk dönem kira bedeli belirlenerek, ÜFE artışı üzerinden ileriye doğru ecrimisil hesap edilmesi gerekirken, dava tarihinden geriye doğru ecrimisil hesaplanması doğru değildir. Hal böyle olunca, yukarıdaki açıklama ve ilkelere uygun bir şekilde, ecrimisil istenen ilk tarihteki ecrimisil bedeli hesap edilerek, sonraki yıllarda ÜFE artış oranına göre hesap edilecek ecrimisil miktarı belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir....
CEVAP Davalılar vekili, müvekkillerinin kötü niyetli olmadığını, davacı tarafın malik olduğu tarihten itibaren veya dava tarihinden geriye doğru beş yıl için ecrimisil isteyebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 21/10/2015 tarihli ve 2014/984 Esas, 2015/555 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 5 yıllık ecrimisil bedeli 130.618,80 TL ecrimisil tazminatının dava tarihi olan 30.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 02.03.2020 tarihli ve 2018/5263 Esas, 2020/2024 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir. 3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 9.7.2004 gününde verilen dilekçe ile men'i müdahale, kal ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; men'i müdahale ve kal isteminin kabulüne, ecrimisil davasının reddine dair verilen 22.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... davalının davacı Bakanlığa tahsisli hazineye ait tapulu yere vaki müdahalesinin men'i, üzerindeki muhdesatın kal'i ve ecrimisil istemiyle dava açmış, davalı davanın reddini savunmuş, yerel mahkemece men'i müdahale ve kal talebinin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir....
Mahkemece, taraflar arasında görülen önceki davada 26.05.2009 tarihine kadar ecrimisile hükmedildiği ve kararın kesinleştiği, 26.05.2009 tarihinden sonra da davalının müdahalesinin devam ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, 18.858,33 TL ecrimisil ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan kanun yolu incelemesi neticesinde; Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 01.11.2017 tarihli ve 2015/3741 Esas, 2017/5976 Karar sayılı ilamı ile; mesken olarak kullanılan taşınmaz bakımından ecrimisil talebine ilişkin olarak açılan ve önceki dönem için kesinleşen davada 26.05.2009 tarihinin en son tespit edilen ecrimisil dönemi olduğu, bu tarih itibariyle kesinleşen ecrimisil miktarı dikkate alınarak 31.12.2009 tarihine kadar aylık ecrimisil miktarının belirlenmesi ve sonraki dönemler için belirlenen miktara ÜFE artış oranı yansıtılmak suretiyle ecrimisil hesaplanıp sonuca gidilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 9.7.2004 gününde verilen dilekçe ile men'i müdahale, kal ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; men'i müdahale ve kal isteminin kabulüne, ecrimisil davasının reddine dair verilen 9.7.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... davalının davacı Bakanlığa tahsisli hazineye ait tapulu yere vaki müdahalesinin men'i, üzerindeki muhdesatın kal'i ve ecrimisil istemiyle dava açmış, davalı davanın reddini savunmuş, yerel mahkemece men'i müdahale ve kal talebinin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dava, tahsis şerhine dayalı olarak açılan tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğine ilişkindir....
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi 10.07.2014 tarihli ek raporda, davacıya ait 142.23 m²'lik boş arsanın davalılar tarafından kullanılması hâlinde davacının isteyebileceği ecrimisil tutarı her davalıdan 5.040.TL, olmak üzere 10.090.TL, olarak saptanmış, Mahkemece bu rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştr. .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27.05.2011 tarihli ve 2010/52-2011/304 sayılı kararı ile davacının davalılardan isteyebileceği ecrimisil bedeli 23.620.TL olarak hesaplanmış, Daire'nin 03.10.2010 tarihli ve 2012/11529-10614 sayılı kararı ile ecrimisil yönünden Mahkeme kararı onanıp kesinleşmiştir. Taşınmazın niteliği ve ecrimisil miktarı yönünden önceki Mahkeme kararı kesinleştiğine göre, bu karardaki tesbitler tarafları bağlar....
Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçeleri bilimsel verilere ve 6100 sayılı HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır. Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir....
Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile yönetim kayyımı tayin edildiği ve eldeki davayı 8.11.2010 tarihinde açarak 2002-2007 yılları arası için ecrimisil talebinde bulunduğu, davalı tarafın ise cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’i ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki; davacının ecrimisil davası yönünden ne zaman kayyım olarak tayin edildiğinin bir önemi yoktur, zira kayyımlık kararı verildikten sonra, kayyım tarafından önceki dönem için de ecrimisil talebinde bulunulabilir. Bununla birlikte; 25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca, ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne dair verilen karar; davalı vekili tarafından, davacılar tarafından daha önce verilmiş olan muvafakatin ortaklığın giderilmesi davası ve noter ihtarnamesiyle geri alındığını belirterek, 2011 yılından sonra ecrimisil istenebileceği gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Dava, ecrimisil talebine ilişkindir. Bilindiği üzere ecrimisil; malikin, kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir nevi haksız işgal tazminatıdır. Dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacılar, paydaş oldukları 6 parsel sayılı taşınmazın 307,68m² bölümüne davalı ...’ın haksız olarak elatıp, diğer davalılara kiraya verdiğini, bu davalıların da kiraladıkları bu alana bina yaptığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini, binaların kal’ini ve 4.194,49TL ecrimisil bedelinin davalı ...’dan alınmasını; 01.08.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile de, 3.037,25TL ecrimisil bedelinin alınmasını istemişler; 15.11.2007 günlü oturumda da ecrimisil isteminden feragat etmişlerdir. Davalı ..., dava konusu taşınmazın 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığını ve 60 yıldır kullandığından davanın reddini savunmuş, diğer davalılar yanıt vermemişlerdir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve kal istemlerinin kabulüne; ecrimisil isteminin feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir....