Ancak; ölüme bağlı tasarrufun hükümsüzlüğü, ifasının mümkün olmaması bir iptal sebebi olmayıp, vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik açılacak olan davada değerlendirilebilecektir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/3558 E. Ve 2021/7483 K. Sayılı ilamı) TMK'nın 557.maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak vasiyetnamenin iptali istenilemez. Bu itibara vasiyetname yapılmasından sonra murisin verdiği vekaletname ile vasiyet edilen taşınmaz ile ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalaması daha önce imzalanan vasiyetnamenin bir iptal sebebi olmayıp, vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik açılacak olan davada değerlendirilebilecek bir husustur....
Vasiyetnamenin hükümsüzlüğü def'i taleplerinin dikkate alınmadığını, 4. Vasiyetnamenin şekil şartlarına aykırı yapıldığından geçersiz olduğunu, bu hususun tanık beyanları ile desteklendiğini, 5. Vasiyetnamenin hükümsüzlüğüne ilişkin beyanlarını tekrarla bir an için vasiyetnamenin hükümsüz olmadığı sonucuna varıldığı ihtimalinde dahi ...'ın miras hakkının vasiyet eden tarafından saklı kaldığının açık bir şekilde belirtildiğini, 6. İlk Derece Mahkemesi tarafından ileri sürdükleri tenkis def'i taleplerinin dikkate alınmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıların murisi ... yönünden vasiyetnamenin hükümsüzlüğünü ortaya koyan bir durumun bulunmadığı gerekçesi ile esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
(TMK.md.597/2) Sulh Hakimi, vasiyetnamenin kendisine teslimini müteakip gerekli koruma önlemlerini alır, olanak varsa ilgilileri dinleyerek yasal mirasçılara terekenin geçici olarak teslimine yahut resmen yönetilmesine karar verir. ( TMK. md. 595/3) Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir. Bu nedenle, Sulh Hakiminin görevi, TMK.'nın 596 ve Tüzüğün 36/2.maddesine uygun olarak vasiyetnameyi açıp, lehine kazandırma yapılan kişi ile yasal mirasçılarına vasiyetnamenin onaylı bir örneğini tebliğ ederek, vasiyetnamenin açılması sırasında hazır bulunmak üzere çağrılmasını sağlamaktır....
MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin açılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm mirasçı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; müteveffa ... tarafından düzenlenen 09.03.2012 tarihli vasiyetnamenin açılıp okunması talep edilmiş, mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek, vasiyetnamenin mirasçıların tamamına tebliğ edildiği anlaşılmakla davadan el çekilmesine karar verilmiş, hüküm mirasçı ... tarafından temyiz etmiştir. Dava; vasiyetnamenin açılması ve ilgililere okunması istemine ilişkindir. Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh ......
Mahkemece; vasiyetnamenin noter katibi tarafından düzenlendiği, imzaların da noter katibine ait olduğu, vasiyetnamenin 2. sayfasının alt kısmında sehven noterin isminin yazıldığı, mirasçıların saklı paylarının gösterilmemesinin iptal sebebi olmadığı, ayrıca vasiyetnamenin düzenlendiği sırada mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı ya da tasarrufun yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapıldığı yönündeki iptal sebeplerine dayanılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle şekil eksikliğine ilişkin delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacılar davalıların kanser hastası olan miras bırakanın iradesini sakatladıklarını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini istemişlerdir....
a ait 09.05.2013 tarihli vasiyetnamede; mirasçıların saklı paylarından bahsedilmediğini, vasiyetnamenin 2. sayfasında düzenleyen noter katibinin adı ve imzası bulunduğu halde sayfanın sağ alt kısmında Gebze 6. Noterinin adının yazılı olduğunu, ayrıca davalıların kanser hastası olan mirasbırakanın iradesini sakatladıklarını ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; vasiyetnamenin şekil kurallarına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece; vasiyetnamenin noter katibi tarafından düzenlendiği, imzaların da noter katibine ait olduğu, vasiyetnamenin 2. sayfasının alt kısmında sehven noterin isminin yazıldığı, mirasçıların saklı paylarının gösterilmemesinin iptal sebebi olmadığı, ayrıca vasiyetnamenin düzenlendiği sırada mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı ya da tasarrufun yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapıldığı yönündeki iptal sebeplerine dayanılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle şekil eksikliğine ilişkin delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacılar davalıların kanser hastası olan miras bırakanın iradesini sakatladıklarını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini istemişlerdir....
TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1-Ehliyetsizlik, 2-Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3-Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4-Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Somut olayda davacı, yargılama boyunca murisin iradesinin sakatlandığını, davalının kötüniyetli olduğunu, vasiyetnamenin muvazaalı olduğunu ileri sürmüş vasiyetnamenin bu nedenlerle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dinlenen tanık beyanlarından murisin iradesinin sakatlandığı yönünde bir bilgi bulunmadığı, davacının murisin fiil ehliyetinin bulunmadığı yönünde bir iddiasının da olmadığı anlaşılmaktadır ....
Noterliği'nde düzenlediği 06.10.2006 tarih ve 31613 yevmiye numaralı vasiyetnameyle tüm menkul ve gayrimenkullerini davalılara bıraktığını, vasiyetnamenin kanunun aradığı şekil şartlarını taşımadığını,ayrıca murisin vasiyetnameyi, davalıların manevi baskı ,hile ve zorlamaları sonucu düzenlediğini, belirterek; vasiyetnamenin iptaline bu talebin kabul olmaması durumunda vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davanın reddini savunmuştur....
HD. 05.11.2015 tarih 21123/17414 sayılı ilamında “vasiyetnamenin açılıp okunmuş sayılmasına karar verilmiş ise de mirasçılardan birine vasiyetnamenin tebliğ edilmediği ve bu halde vasiyetnamenin usulünce açılıp okunmadığı anlaşıldığından, vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleşmediği...” belirtildiğini, dolayısıyla eldeki davanın görülebilmesi için gerekli, vasiyetnamenin kesinleşmesi şartı yerine gelmediğini, bu sebeple eldeki davanın reddi gerektiğini, ayrıca Yargıtay 3. HD. 27.04.2016 tarih 12813/6598 sayılı ilamında “ vasiyetname ile ilgili olan çekişmeler ait olduğu mahkemede ayrıca dava konusu olacağından vasiyetnamenin açılmasına engel oluşturmayacağı, vasiyetnamenin itiraza uğramadığının tespitine vasiyetnamenin açılması davasına bakan mahkeme değil vasiyetnamenin tenfizine bakan mahkeme tarafından karar verileceği..., mahkemece vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de, bazı mirasçılara TMK....