Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 596/2.maddesi uyarınca bilinen tüm mirasçılar ve diğer ilgililer usulüne uygun çağrılmadan, vasiyetnamenin açılıp okunmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup dava dilekçesinde her ne kadar yargılamanın yenilenmesi talebi ile birlikte vasiyetnamenin açılması istenmiş ise de hasımsız olarak yürütülen davanın kesin hüküm teşkil etmeyip tarafları bağlamayacağı gözetilerek vasiyetnamenin yukarıda bahsedilen usul çerçevesinde açılıp okunması gerekirken davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Davalı; hukukumuzda 92 yaşında bir kişinin vasiyetname düzenleyemeyeceğine dair bir hüküm olmadığını, noter tarafından uzman doktordan rapor aldırıldığını, tanıklar huzurunda, murisin hür iradesi ile yapılan vasiyetnamenin geçerli olacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; vasiyetnamenin iptalini gerektiren herhangi bir yasal koşul bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Dava; vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. TMK'nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....
Bu hakkın yerine getirilmesi için; her şeyden önce TMK.nun 596. ve devamı maddeleri uyarınca vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada gösterilen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir. Davaya konu vasiyetname, açılması için gönderildiği ... Sulh Hukuk Mahkemesince 2010/581 Esasına kaydedilmiş ve 18.05.2010 tarihli celsede vasiyetçinin tek yasal mirasçısı olan davalıya okunmak suretiyle açılmıştır. Bu husus, davacıların da kabulünde olduğuna göre, vasiyetnamenin yerine getirilmesi için gerekli olan vasiyetnamenin açılmasına ilişkin şartın gerçekleştiği ortadadır....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; murisle evlenmek için herhangi bir şart koşulmadığını, murisin kendi iradesi ile vasiyetname düzenlediğini, murisin vasiyetnamenin tanziminden sonra en az 5 yıl sağlıklı olarak yaşadığını, murisin 5 yıllık zaman dilimi içinde vasiyetnameyi iptal ettirebileceği halde iptal ettirmediğini, vasiyetnamenin aldatma iddiasını ispat etme yükünün davacı tarafta olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; vasiyetname tarihinde murisin halen evli olduğu, aldatmanın ispatlanamadığı, murisin 2004-2005 yılında sağlığı bozulana dek vasiyetnameyi iptal etme imkanı olduğu halde, iptal etmemiş olmasının vasiyetnameyi ayakta tutma iradesini gösterdiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, vasiyetnamenin iptaline ilişkindir. TMK 557.maddesinde, vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....
Vasiyetnamenin iptali sebepleri MK.488-500 maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir. Maddede “rızai taksim mukavelesi yapılması” hususunun vasiyetnamenin iptalini gerektirdiği belirtilmemiştir. Kural olarak, anılan hüküm dışında bir nedenle vasiyetnamenin iptali istenemez ve hakim bu nedenlerle bağlıdır. Bu nedenle, taksim mukavelesi yapılarak vasiyetnameden rücu ancak TMK.nun 600.maddesi kapsamında “vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında gözönünde tutulur. Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak ve davacının ileri sürdüğü diğer iptal sebepleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme (davacının ileri sürdüğü diğer iptal sebepleri incelenip, tartışılmadan) ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
ın 21.07.2004 tarihinde noterde düzenlendiği vasiyetnamesi ile 418 ada 8 paselde kayıtlı taşınmazdaki ½ hissesini davalıya bıraktığını, murisin 09.04.2005 tarihinde vefat ettiğini, vasiyetnamenin şekil şartlarını taşımadığını, ayrıca vasiyetname düzenlendiği sırada murisin akıl ve şuurunun yerinde olmadığından tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, noterce sadece pratisyen hekim raporu alınarak vasiyetnamenin düzenlendiğini, bunun yetersiz olduğunu ileri sürerek vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini dilemiştir....
Bunlar; ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olmasıdır. Somut olayda; davacı, maddede tahdidi olarak sayılan iptal nedenlerinden hiç birine dayanmamıştır. Buna rağmen, mahkemece murisin vasiyetnamede tüm malvarlığını sadece davalı oğluna bıraktığı, ancak asıl amacının bu olmadığı gerekçesiyle vasiyetnamenin iptaline karar verilmiştir. TMK 557.maddesinde yazılı iptal sebeplerine dayanılmadığı halde, vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ancak, davacı dava ile vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde tenkisini de talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; muris Ali Akbulut'un 26/07/2019 tarihinde vefat ettiğini, murisin müvekkilinin amcası olduğunu, vefat etmeden önce vasiyetname ile tüm mal varlığını kendisine yıllarca bakan müvekkiline bıraktığını, söz konusu vasiyetnamenin Ali Akbulut tarafından düzenlendiğini, her ne kadar davacı tarafça söz konusu vasiyetnamenin geçersiz olduğu iddia edilse de Oltu Sulh Hukuk Mahkemesinde 2019/307 Esas ile söz konusu vasiyetnamenin açılmasının talep edildiği, 2020/74 Karar sayılı karar ile vasiyetnamenin açılmasına karar verildiğini, bu nedenle vasiyetnamenin geçersiz olduğunun ileri sürülmesinin mesnetsiz bir iddia olduğunu, o dönem muris için alınan doktor raporunda vasiyetname düzenleyecek durumda olduğunun oldukça açık olduğunu, murisin ölmeden önce müvekkilinin eşi Yunus Korkmaz'a vekalet vererek Tutlu Köyü hudutlarında bulunan gayrimenkullerindeki haklarını T4 devretmesi için vekaletname vermiş ise de vekalet verdikten sonra devir işlemleri yapılamadan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin açılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm mirasçılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava vasiyetnamenin açılması istemine ilişkindir.Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi tarafından açılır ve ilgilere tebliğ olunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır.(TMK 596/1-2).Mahkemece; vasiyette bulunan ...'...
bir iptal kararını salt buna dayandırmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını, vasiyetnamenin iptali sebepleri kanunda sınırlı bir şekilde gösterilmiş olup, ancak bu sebeplerin varlığı halinde vasiyetnamenin iptaline karar verilebileceğini beyan ederek istinaf isteminde bulunmuştur....