, yasak halleri olduğunu ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline, olmaz ise saklı payı olduğundan vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalılar tarafından davacılar aleyhine, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesi ile dava açıldığı, mahkemece iptal ve tenkis taleplerinin reddine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 3.Hukuk Dairesi tarafından onandığı, böylelikle de vasiyetnamenin geçerlilik kazandığı sabit olmuştur.Öyle ise, mahkemece; ortada geçerli bir vasiyetnamenin bulunduğu ve bu vasiyetname ile, davacıların murislerinin mirasçı olarak nasp ve tayin edildiği kabul edilerek, vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevabında, murise davalının baktığını, vasiyetnamenin geçerli olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece; vasiyetname tarihinde murisin hukuki ehliyeti olduğu ve vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olduğundan bahisle vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir. .... noterde düzenlediği resmi vasiyetname ile 5 adet taşınmazını davalı torunu ...’e vasiyet ettiği anlaşılmaktadır. Vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte alınan doktor raporu ile yargılama sırasında alınan .... raporuna göre murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu saptanmıştır. ... Dosya arasında bulunan veraset ilamına göre davacıların yasal mirasçı olduğu, davalı torunun ise yasal mirasçı olmadığı, vasiyet alacaklısı olduğu tespit edilmiştir. Vasiyetnamenin iptali davasının kabul edilebilmesi için TMK.nun 557.maddesinde sayılı iptal sebeplerinden birinin mevcut olması yeterlidir....
Davacının eşi, davalıların babası muris ... tarafından noterde düzenlenen 02.08.1995 tarihli vasiyetname ile "Kozlu Belediyesinden tapu tahsis belgeli, ... katlı, ... daireli taşınmazın .../... payın tamamı ile diğer .../... payın ilk eşinden murise kalan payı ve ....000 m² arsa ile üzerindeki inşaatın" davacıya bırakıldığı, söz konusu vasiyetnamenin okunması ile ilgili davanın ........2010 tarihinde açıldığı, mahkemece vasiyetnamenin okunmasına ilişkin kararın 25.08.2011 tarihinde verildiği, bu davanın ise ....01.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. TMK'nun 600.md'sine göre, vasiyetnamenin tenfizi davasında; mirasbırakan, ölüme bağlı tasarrufla bir kimseye onu mirasçı atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmuş ise, vasiyet alacaklısının vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına saip olduğundan, vasiyetnamenin tenfizi davası açmak zorundadır....
TMK.nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasının incelenebilmesi için öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı konusunda araştırma yapılmalıdır. Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir. Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden yukarıda anılan maddede gösterilen 1 yıllık hak düşürücü süresi işlemeye başlamaz....
Aksi durumda vasiyetnamenin iptali gerekir. Vasiyetçinin, düzenlenen vasiyetnamenin son arzularına uygun olduğunu beyan etmesi yeterli değildir. Tanıkların da, vasiyetçinin kendi önlerinde beyanda bulunduğunu ve onu tasarrufa ehil gördüklerini ifade edip, bu sözlerin yazılması ile de yetinilmeyip vasiyetnamenin kendi yanlarında resmi memur tarafından vasiyetçiye okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini de belirtmeleri ve bu beyanlarının altını imzalamaları gerekmektedir. TMK.nun 535. maddesindeki öngörülen ilkeler geçerlilik şartıdır. Bunlardan birinin eksikliği vasiyetnameyi geçersiz kılar. Dava konusu vasiyetname metninde; tanıklar miras bırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını beyan etmedikleri gibi, vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından miras bırakana okunduğunu da beyan etmemişlerdir....
Mah. ............mevkiinde bulunan .........Blok .......... nolu ............ arsa paylı üçüncü kat mesken vasıflı taşınmazı ve taşınmaz içerisindeki bilumum ev eşyalarını müvekkiline bıraktığını; vasiyetnamenin, Elazığ 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/166 E.-565 K.sayılı ilamı ile açıldığını ileri sürerek; vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnamede yazılı taşınmazın muris adına olan tapu kaydının iptaline ve davacı adına tesciline, taşınmaz içerisindeki bilumum ev eşyalarının da vasiyetnamede belirtildiği şekilde tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan F.. Ö.. tarafından temyiz edilmiştir. Vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi için her şeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir....
2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/289 E. - 2009/441 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davalılar ... tarafından diğer davalılar... ve ... aleyhine dava konusu vasiyetnamenin ehliyetsizlik nedeniyle iptali istenilmiş, mahkemece ehliyetsizlik nedeniyle vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, hüküm derecattan geçerek kesinleşmiş ise de, davacının bu davanın tarafı olmadığı anlaşılmıştır.Yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre, vasiyetnamenin iptali davaları sadece bu davanın tarafları açısından hüküm ifade eder....
Kanununun 596.maddesinin ise; vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılacağı vasiyetname açılırken belirlenen mirasçılar ile varsa diğer ilgililerin açılması sırasında diledikleri takdirinde hazır bulunmak üzere çağrılacakları hüküm altına alınmıştır. Görüldüğü gibi Sulh hakiminin görevi vasiyetnameyi açarak ilgililere tebliğ etmek ve gerekli görüldüğü takdirde yasada sayılan diğer geçici önlemleri almaktır. Sulh hakiminden vasiyetin okunmasını istemek ayni bir hakkın geçirilmesi isteği niteliğinde olmadığından, vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakmaksızın hakimce "vasiyetnamenin açılmış sayılmasına" karar vermekle yetinilmesi gerekmektedir....
Yine, vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi için her şeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir. Vasiyetname Sulh Hukuk hakimi tarafından usule uygun açılıp okunmadıkça yerine getirilmesi istenemez. Somut olayda, vasiyetçi ... ... ... 14.09.1979 tarihinde vefat etmiştir. Vasiyetname Torul Noterliğinin yazısı üzerine mahkemeye intikal etmiştir. Sulh Hukuk Hakimi her ne kadar vasiyetnamenin açılmasına karar vermiş ise de dosyada murise ait veraset belgesi bulunmadığı gibi tüm mirasçılara TMK 595,596 ve 597. madde hükümleri gereğince tebligat yapılmadığı da anlaşılmaktadır. Diğer taraftan gerek vasiyetnamenin açılması davasında ve gerekse de bu vasiyetnamenin tenfizi davasında tüm mirasçılar davaya dahil edilmemiş ve taraf teşkili sağlanmamıştır....