Sulh Hukuk Mahkemesinin 13/04/2017 tarih 2016/223 Esas 2017/374 Karar sayılı ilamı ile açılan vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu; dava konusu vasiyetnamenin açılmasına ilişkin İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/223 Esas sayılı dosyasında davacıya 01/11/2016 tarihinde bizzat vasiyetnamenin açılmasına ilişkin dilekçenin tebliğ edildiği, 15/11/2016 tarihinde davaya ilişkin delil ve beyan dilekçesi sunduğu, 13/04/2017 tarihli celsesinde, vasiyetnamenin okunduğu, davacının "Vasiyetnameyi kabul etmiyorum, yazılı dilekçelerimi tekrar ediyorum" dediği, davacı tarafından davaya konu vasiyetnamenin iptali için, sözlü vasiyette tanık olarak bulunan Kenan İpek ve Orhan Yücekur'a husumet yöneltilerek 14/12/2017 tarihinde İstanbul 3....
Somut olayda mahkemece, hükümde karar ve ilam harcının nispi olarak belirlenmesinin yanında, davalı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin de nispi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. ../.. -2- Oysa, HGK. nun 13.03.1996 günlü ve 1996/2-6 E. 1996/154 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, vasiyetnamenin iptali davasında, yalnızca vasiyetnamenin geçerliliğinin tesbiti istemine yönelik olarak istem mevcut olup, verilecek kararın eda isteğini içermediği gözetilerek bu davaların maktu harca tabi olduğunun kabulü yanında, vasiyetnamenin iptali davasının açıklanan bu özelliğinin bir diğer sonucu olarak da, dava lehine sonuçlanan taraf yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmelidir....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; murisle evlenmek için herhangi bir şart koşulmadığını, murisin kendi iradesi ile vasiyetname düzenlediğini, murisin vasiyetnamenin tanziminden sonra en az 5 yıl sağlıklı olarak yaşadığını, murisin 5 yıllık zaman dilimi içinde vasiyetnameyi iptal ettirebileceği halde iptal ettirmediğini, vasiyetnamenin aldatma iddiasını ispat etme yükünün davacı tarafta olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; vasiyetname tarihinde murisin halen evli olduğu, aldatmanın ispatlanamadığı, murisin 2004-2005 yılında sağlığı bozulana dek vasiyetnameyi iptal etme imkanı olduğu halde, iptal etmemiş olmasının vasiyetnameyi ayakta tutma iradesini gösterdiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, vasiyetnamenin iptaline ilişkindir. TMK 557.maddesinde, vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....
ın 21.07.2004 tarihinde noterde düzenlendiği vasiyetnamesi ile 418 ada 8 paselde kayıtlı taşınmazdaki ½ hissesini davalıya bıraktığını, murisin 09.04.2005 tarihinde vefat ettiğini, vasiyetnamenin şekil şartlarını taşımadığını, ayrıca vasiyetname düzenlendiği sırada murisin akıl ve şuurunun yerinde olmadığından tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, noterce sadece pratisyen hekim raporu alınarak vasiyetnamenin düzenlendiğini, bunun yetersiz olduğunu ileri sürerek vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini dilemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/311 Esas sayılı dosyası ile vasiyetnamenin iptali, bu mümkün olmadığı takdirde mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin bölümün iptali ile vasiyetnamenin tenkisi davası açıldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin açılıp okunması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, el yazılı vasiyetnamenin TMK'nun 596. maddesi gereğince açılıp okunduğunun tespitine, esasın kapatılmasına karar verilmiş, karar mirasçılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Somut olayda, miras bırakan Murat Kırımkanın, nüfus aile kayıt tablosundan ; İzmir ili, Konak ilçesi nüfusuna kayıtlı olduğu, yerleşim yeri adresinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. " Kesin yetki " kuralı içeren Türk Medeni Kanunu'nun 596. maddesinde açıkça vasiyetnamenin miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılacağı belirtilmiştir....
Mahkemece, vasiyetnamenin iptali hakkındaki talebin kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.11.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY Dava, vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmediği gerekçesiyle iptali talep ve dava olunmuştur.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz olunmuş, M.K.'...
Vasiyetnamenin iptali davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir. Yine vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi (tenfizi) için de her şeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir. Somut olayda ise; Antalya 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/351E sayılı dava dosyası ile Antalya 3.Noterliğince tanzim edilen 25.06.1984 tarihli vasiyetname, 09.01.1989 tarihli bu vasiyetnameden rücu senedi, yine aynı noterlikçe düzenlenmiş 27.06.2003 tarihli vasiyetname ile, Antalya 2.Noterliğince tanzim edilen, 12.04.2005 tarihli bu vasiyetnameden rücu senedi açılıp okunmuş ise de hüküm taraflara tebliğ edilmemiş olup bu hali ile henüz derdest dava hükmündedir....
Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dava dosyası içerisine konulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde miras hisseleri oranında tenkisi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, murisin noterden yaptığı resmi vasiyetname ile, davacı ile davalılara muayyen mal vasiyetinde bulunduğunu, ancak vasiyetnamenin geçersiz olduğunu beyan ederek, vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde miras hissesi oranında tenkise karar verilmesi talep ve dava etmiştir.Mahkemece, vasiyetnamenin iptali talebinin reddine ve vasiyetnamenin tenfizi ile, vasiyetnamede davacıya bırakılan taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.HUMK.'...
Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir. Somut olayda; muris ...’a ait 27.08.2003 tarih 5529 yevmiye no’lu ve 15.07.2004 tarih 4799 yevmiye no’lu vasiyetnamelere ilişkin, ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/703 E. 2006/170 K. sayılı dosyası ile söz konusu vasiyetnamelerin açılmasına karar verilmiş ise de; hüküm, taraflara tebliğ edilmemiş olup bu hali ile henüz derdest dava hükmündedir. O halde mahkemece,dava konusu vasiyetnamelere ilişkin ......