Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle davada taraf teşkil yönünden bir eksikliğin bulunmadığı değerlendirilmiştir. 4721 sayılı TMK’nın 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; a-ehliyetsizlik, b-vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, c-tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, d-tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nın 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak vasiyetnamenin iptali istenilemez. Dosya içeriğine göre, davacıların ehliyetsizlik, irade sakatlığı ve vasiyetnamenin kanunda öngörülen şekil şartlarına taşımadığı iddiaları ile eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır....

Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl ve birleşen davada davacılar; mirasbırakana ait 25/10/2011 tarihli vasiyetnamenin ehliyetsizlik, irade sakatlığı ve şekil eksikliği nedenleriyle geçersiz olduğunu ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini talep etmişlerdir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir....

    Kurumu raporuna göre murisin vasiyetnamenin düzenleniği tarihte fiil ehliyetine sahip olduğu gerekçesi ile vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, murisin malvarlığına yönelik delil sunulmadığından tenkis talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- HMK 297/2 maddesi uyarınca; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmü kanunda yer almaktadır. Somut olayda; davacı, mirasbırakanın son arzularını içeren vasiyetnamenin ehliyetsizlik, şekil eksikliği, irade fesadı, tanıkların yasaklı olması nedenleri ile geçersiz olduğunu ayrıntılı olarak açıklayarak vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların murisi ....'ın düzenlediği, 21.05.2004 tarihli vasiyetname ile mahfuz hisselerin ihlal edildiğini, vasiyetnamede şekil eksikliği olduğunu belirterek vasiyetnamenin iptalini, olmadığında saklı payın tenkisini talep etmiştir. Davalılar vekili cevabında, vasiyetnamenin geçerli olduğunu, murisin akli dengesinin yerinde olduğunu, saklı payın ihlal edilmediğini beyan etmiştir....

        Mahkemece; davaya konu vasiyetnamenin, okur yazar olmayanlara ilişkin vasiyetname şeklinde düzenlendiği, tanıkların vasiyetnamenin vasiyetçiye önlerinde okunduğu ve gerçek arzularına uygun olduğunu söylediğine dair tevsik eden beyanları bulunduğunu, bu nedenle vasiyetnamenin TMK'nun 535/2. maddesindeki şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Türk Medeni Kanununun 535.maddesine göre; ''Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder. Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.''...

          Dava, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı, vasiyetnamenin yasal şekil şartlarını taşımadığı ve murisin sonradan düzenlediği vasiyetnameler nedeniyle önceki vasiyetnamelerin geçersiz hale geldiği iddiasıyla açılan vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir.TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. TBK’nin 27. maddesinde düzenlenen ve özel hukuk alanında taraflarca gerçekleştirilen sağlararası hukuki işlemlerde işlem yapanın ayırtım gücüne sahip olmaması, işlemin kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına ve kanunun öngördüğü şekil kurallarına aykırı olması, hukuki işlemin konusunun objektif olarak imkânsız olması ve muvazaanın bulunması hallerinde o hukuki işlem kesin hükümsüzlük (butlan) nedeniyle baştan itibaren geçersiz bir hukuki işlem olmasına rağmen, ölüme bağlı tasarruflarda bu konuda farklı bir özellik vardır....

            ın ... 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/650 Esas sayılı dosyası ile davacıların murisi ... aleyhine vasiyetnamenin iptali davası açtıklarını, davacıların...'...

              Davacılar, murisleri kardeşi tarafından düzenlenen vasiyetnamenin hazırlanma tarihinde murisin hukuki işlem yapma ehliyetine haiz olmadığı, vasiyetnamenin yanılma , aldatma ve korkutma sonucu yapıldığı ve şekil şartlarına uymadan vasiyetname hazırlandığı, vasiyetname ile davacıların saklı paylarının da korunmadığını bildirerek vasiyetnamenin iptalini ileri sürmüşlerdir. Her ne kadar davacılar tarafından murisin vasiyetnamenin tanzim tarihinde hukuki işlem yapma ehliyetine haiz olmadığı ileri sürülmüş ise de, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 22/01/2021 /226 sayılı rapor ile vasiyetname tanzim tarihinde murisin hukuki işlem ehliyetine haiz olduğu anlaşılmıştır. Vasiyetname incelendiğinde; vasiyetnamenin kanunda öngörülen şekilde yapıldığı, tasarrufun içeriğinin hukuka veya ahlaka aykırı olmadığı anlaşılmıştır. Yine dinlenen tanık beyanı ile tüm dosya kapsamından vasiyetnamenin yanılma , aldatma ve korkutma sonucu yapıldığı da ispat edilememiştir....

              Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; vasiyet edenin maliki olmadığı taşınmaza malik gibi vasiyetnamesinde yer vermesinin onun iradesinin sakat olduğunu gösterdiğini şeklen de vasiyetnamenin iptali sonucunun doğacağını, sağlıklı düşünebilecek ve doğru karar verebilecek durumda olmadığını, vasiyetname düzenlenirken “sahibi bulunduğum” sözleriyle başlanmakta olup, sırf bu husus dahi şekle aykırı olduğundan iptali gerektiğini, belirterek kararın bozulmasını istemiştir. 3.Gerekçe 3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis, birleştirilen dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis ve vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. 3.2.İlgili Hukuk Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide “muris muvazaası” olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür....

                UYAP Entegrasyonu