Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gelen davacılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin karara bağlanması için belirlenen güne dosyanın bırakılması uygun görüldü.Belirli gün ve saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili; mirasbırakan ...’e ait 20.03.1992 tarihli vasiyetnamenin, ehliyetsizlik, irade fesadı ve şekil eksikliği nedenleri ile geçersiz olduğunu ileri sürerek iptalini, bunun mümkün olmaması halinde ise tenkisini talep etmiştir.Davalı vekili; vasiyetnamenin yasalara uygun olduğunu savunarak; davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu ile Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen tarifeye göre hesaplanan 640 TL gider avansının iki haftalık kesin süre içerisinde yatırılması için davacılar vekiline tebligat çıkartıldığı, ancak tebligatın 11.11.2011 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, tayin edilen kesin süre içerisinde gider avansının...

    (TMK’nın 535.) maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen şekil kurallarına aykırı olarak yapıldığının mahkemece belirlenmiş olmasına göre…” ibaresinin yazılması gerekirken, "...okur yazar olmayan mirasbırakana ait vasiyetnamenin TMK’nın 535 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen şekil kurallarına aykırı olarak yapıldığının mahkemece belirlenmiş olmasına göre" ibaresinin yazılmış olması, bozma kararının kapsamına bir tesiri olmadığından ve düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK’nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, 450.00 TL para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 15/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Davada birden çok hukuki sebebe dayalı talep ileri sürüldüğünden sırasıyla; murisin hukuki işlem ehliyeti bulunmaması nedeniyle vasiyetnamenin iptali, murisin iradesini sakatlayan hata-hile-ikrah nedeniyle vasiyetnamenin iptali ve tenkis talebi ayrı ayrı incelenmiştir. Murisin vasiyetnamenin yapıldığı tarihte hukuki işlem ehliyetinin olup olmadığı hususunun tespiti için; murisin tedavi gördüğü hastanelerdeki doktor raporları, müşahede evrakları, epikriz raporları, konsültasyon notları ve tüm tıbbi dokümanları celp edilmiş, SGK'dan murisin kullandığı ilaçların medula sistemindeki dökümleri getirtilmiş ve gerekli inceleme yapılmak üzere dosya Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi'ne gönderilmiştir.Adli Tıp Kurumu 4....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davacı ... yönünden reddine, diğer davacılar yönünden açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacıların müteveffa...'...

        Türk Medeni Kanunu'nun 558. maddesinde; ölüme bağlı tasarrufun iptali davasında uygulanacak usul hükümleri gösterilmiştir. Buna göre 558. maddenin 1.fıkrasında iptal davasının "tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabileceği" öngörülmüştür. Davacı her ne kadar TMK 501. maddesi gereğince davacının mirasçı bırakmaksızın vefat ettiğini ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan etmiş ise de, davalıya muris tarafından yasal şartları uygun şekilde düzenlenmiş vasiyetname ile mal vasiyetinde bulunulduğu, vasiyetnamenin vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olduğu ve iptal sebebplerinin ispatlanamadığından mahkemece verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır....

        T14 istinaf dilekçesinde özetle; vasiyetnamenin iptali davası var iken, vasiyetnamenin açılması, mirasçılar bakımından ileride telaffisi imkansız zarar doğuracağını, davaya konu vasiyetnamenin iptali için açmış oldukları davanın (İzmir 6....

        Davalı; muris ile arasında anne oğul ilişkisi olduğunu, kendisini manevi oğlu olarak kabul ettiğini bu nedenle vasiyetnamenin düzenlendiğini, murisin fiil ehliyetine sahip olduğunu ve vasiyetnamenin yasanın öngördüğü şekil şartlarını taşıdığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; vasiyetnamenin usulüne uygun düzenlendiği, ATK raporuna göre fiil ehliyetine haiz olduğu, ayrıca dinlenen tanık beyanlarıyla da davacının iddialarının ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali-tescil ve alacak; birleştirilen dava, vasiyetnamenin ve mirasçılıktan çıkarma işleminin iptali isteklerine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. Bilindiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir....

            Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali/tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili, dava dilekçesi ile; tarafların annesinin vasiyetname ile malvarlığının tamamına yakınını davalıya bıraktığını, vasiyet edenin fiil ehliyetinin bulunmadığını ,murisin davalının baskısı altında kaldığını ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline, olmadığında tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Mahkemece; davacılar vekiline dava dilekçesinin şekil ve içerik bakımından zorunlu unsurlarından biri olan davacıların adresini bildirmesi için gerekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği, verilen kesin süre içinde noksanlığın giderilmediği gerekçesi ile; HMK.'...

              Dava, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı, murisin aldatma, korkutma, baskı ve zorlama altında vasiyetname düzenlediği, vasiyetnamenin yasal şekil şartlarını taşımadığı iddiasıyla açılan vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1-Ehliyetsizlik, 2-Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3-Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4-Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez....

                UYAP Entegrasyonu