. - 512. maddesi uyarınca mirastan ıskat nedenine dayalı vasiyetnamenin iptali talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine 03.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
in vasiyetnamenin düzenlendiği 06.01.2003 tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığına ilişkin iddianın geçerli delillerle kanıtlanamadığı, şekil koşulları yönünden vasiyetnamenin iptalini gerektiren bir nedenin de bulunmadığı anlaşılmakla, yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir. Gerekçesiyle” davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının vasiyetnamenin iptali yönündeki temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı yargılama sırasında verdiği dilekçe ile; davasını ıslah ederek, vasiyetnamenin iptali mümkün olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının bu talebiyle ilgili bir inceleme ve araştırma yapılmadığı gibi, bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar da verilmemiştir....
Dava şartlarından biri de davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması olup, dava şartı olması hasebiyle bu husus yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen nazara alınması gereken bir olgudur. (HMK md. 114,115) İstinaf incelemesine konu dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davacıların vasiyetnamenin hükümsüzlüğünün tespitini ve zaten hükümsüz olan bir hukuki işlemin bu nedenle iptalini istemekte hukuki yararının olmadığı, vasiyetname kendiliğinden ortadan kalktığı gerekçesi ile davanın 6100 sayılı HMK md. 114/1- h, 115/2 uyarınca hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....
Kurumu raporu ve tüm tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde miras bırakanın vasiyetnamenin düzenlendiği esnada akli melekelerinin yerinde olduğu ve davaya konu, usulüne uygun olduğuna kanaat getirilen vasiyetnameyi yapmasına engel bir durumunun olmadığı, bu nedenle vasiyetnamenin ehliyetsizlik nedeniyle iptali gerekmediği anlaşılmış; tüm anlatılanlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı vekilinin vasiyetnamenin iptali ve tapu iptali-tescil taleplerinden oluşan tüm taleplerinin reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur, gerekçesiyle” davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Mahkemece, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nce, vasiyetnamenin iptaline ilişkin asıl dava onanmış; birleştirilen dava ise; davacılardan ... dışındakilerin tenkis davasının bulunmadığı, tenkis davası yönünden davacı ... ve davalıların delillerinin toplanılması, ... yaptığı işlemin muvazaalı olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş; Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda, asıl davanın bozma kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle, yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davada ise; tenkis isteğinin kabulüne dair verilen karar Dairece; “...İddianın özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle, birleştirilen davada, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; olmadığı takdirde, tenkis isteğinde bulunulduğu açıktır....
Somut olaya gelince, tarafların 22/12/2019 tarihinde vefat eden T7' ın yasal mirasçıları oldukları, davaya konu vasiyetnamenin Bodrum 1.Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 2019/1047 Esas sayılı dosyasında açılıp okunduğu ve kararın kesinleştiği, davacıların murisin vasiyetnamenin düzenlenmesi tarihinde hukuki ehliyete haiz olmadığını, vasiyetnamenin manevi baskı ve zorlama altında düzenletildiğini, vasiyetnamenin şekil şartlarına haiz olmadığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptali istemi ile eldeki davayı açmışlardır. İlk derece mahkemesince hukuki ehliyetsizlik iddiası yüzünden inceleme ve araştırma yapılarak dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu' na gönderildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu' nun 20/09/2021 tarihli 4....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/1- 1208 Esas, 2020/294 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasının açıldığı, yargılama aşamasında mahkemece davanın reddine kararın verildiği, davacılar vekilleri tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Davacı tarafça her ne kadar 2 adet mirasçılık belgesi bulunduğu ileri sürülerek yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak dava açılmış ise de davalı tarafça muris tarafından düzenlenen vasiyetname içeriğine göre atanmış mirasçılık belgesi alınarak tapuda devir işlemlerinin yapıldığı, davacı tarafça vasiyetnamenin iptaline ilişkin açılan davanın açılmamış sayılmasına yönelik kararın verildiği ve bu kararın kesinleştiği, ortada iptal edilmeyen ve iptal davası açmak için gerekli süresi geçen geçerli bir vasiyetnamenin bulunduğu, davacılar tarafından saklı payla ilgili olarak tenkise yönelik bir talepte de bulunulmadığı anlaşılmaktadır....
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; muris ... tarafından davalı lehine Kütahya 2. Noterliği'nde 24.02.2015 gün ve 03826 yevmiye sayılı vasiyetname düzenlenmişse de; murisin vasiyetname tanzimi sırasında akıl sağlığının yerinde olmadığını ve vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun düzenlenmediğini belirterek, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
Mahkemece, bozmaya uyularak, vasiyetnamenin iptali talebinin murisin akıl sağlığı yerinde olduğundan, ölünceye kadar bakma aktinin iptalinin ise bakım ve gözetim amacıyla yapıldığı, mal kaçırma kastı bulunmadığı belirtilerek reddine karar verilmiş, tenkis talebinin ise kabulüne hükmedilmiştir. Hükmü,davacılar vekili temyiz etmektedir. Davada 20.12.1990 tarihli resmi vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Vasiyetname, okur – yazar olmayanlara ilişkin vasiyetname şeklinde düzenlenmiştir. (TMK. 535 md.) Buna göre; (TMK. 535/2 fıkrası); “Tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar” Dava konusu vasiyetname düzenlenirken tanıklar, “mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını” beyan etmemişlerdir....
'nin ileri sürdükleri sebeplerin hukuken ve aile içinde kabul edilemez sebepler olduğunu, kanunun aradığı şekil şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin ailesi ile görüştüğünü ve kendilerinin müvekkiline maddi ve manevi destek verdiğini belirterek vasiyetten çıkarılacak bir şeyin olmadığını ve şeklen gerekli şartları taşımayan vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, birlikte yapılan vasiyetnamenin yasada öngörülen şartlara uygun olmadığından geçerli sayılamayacağı, kaldı ki Medeni Kanun hükümlerine göre vasiyetnamenin içeriğinde bulunan olayların doğruluğunun vasiyetin lehine hüküm doğurduğu kişiler tarafından ispatının gerektiği ve davalıların bunu da ispat edemedikleri kanaatine varıldığından davanın kabulü ile Sapanca Noterliğince düzenlenen 06.01.2003 tarihli ve 00075 yevmiye numaralı vasiyetnamenin iptal edilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir....