Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, duruşmalardaki beyanında; vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun şekilde yapıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davaya konu vasiyetnamenin noter ve tanıklar huzurunda düzenlendiği, vasiyetnameni şekil şartlarını taşıdığı, ATK raporu dikkate alındığında vasiyetname bırakanın fiil ehliyetinin dava konusu vasiyetname düzenleme tarihinde tam olduğu, davacının vasiyetname düzenleyenin iradesinin sakatlandığını ispat edemediği, vasiyetnamenin şekil şartı bulunmakta olup ve geçerli bir vasiyetname olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

Asliye Hukuk Mahkemesinde 2018/16 E. sayılı bir “tenkis” davası açtığını, huzurda görülen terditli davanın fer’i talebi de “tenkis” olduğundan aralarında derdestlik söz konusu olduğunu, dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın reddi gerektiğini, el yazılı vasiyetnamenin ilk tenkis davasından sonra ortaya çıkmasının ikinci bir tenkis davası açılmasına neden olarak gösterilemeyeceğini beyanla; davacının vasiyetnamenin iptali talebinin esastan, kademeli tenkis talebinin ise HMK m. 114/ı ve 115’e göre dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iptali istenen vasiyetnamenin murisin eli ürünü olduğunun Adli Tıp Raporu ile anlaşıldığı, el yazısı vasiyetnamenin TMK.nun 538.maddesinde ön görülen koşulları taşıdığı gerekçesi ile vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis konusunda derdest dava bulunduğundan tenkis talebinin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir....

DELİLLER : Nüfus Kaydı, Çubuk Noterliğinin 11/04/2005 tarih 3533 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki vasiyetname, Çubuk Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/335 Esas ve 2013/506 Karar sayılı kararı ile vasiyetnamenin açılması dosyası, v.s. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki vasiyetnamenin açılmasına ilişkin Çubuk Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/335 esas, 2013/506 karar numaralı dava dosyasında davacının da hazır bulunduğu 1. Celsede vasiyetnamenin açılarak okunduğu, davacının vasiyetnameye karşı beyanda bulunmak üzere süre talep ettiği, aynı davanın 2....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; vasiyetnamenin TMK'nın 531 ve devamı maddelerinde yer alan şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği gibi TMK'nın 557.maddesinde vasiyetnamenin iptal sebeplerinin sınırlı olarak sayıldığını ve başka nedene dayanarak vasiyetnamenin iptalinin talep edilemeyeceğini, imza eksikliğine ilişkin iddianın aksinin vasiyetnamenin aslı incelendiğinde anlaşılacağını, tanıkların okuma yazma bildiklerini ve vasiyetnamenin vefattan hemen sonra açılmaması sebebinin vasiyetnamenin iptali sebebi olarak düzenlenmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine dair verilen karar Dairece 15/10/2020 tarihli 2019/370 Esas ve 2020/787 Karar sayılı ilamı ile "...Vasiyetnamenin iptali davasında; vasiyetçinin tüm mirasçılarının davada hasım gösterilmesinde kanuni zorunluluk vardır....

(HGK. 18.07.2007 tarih 2007/1-553 Esas, 2007/556 Karar) Somut olayda, muris 1917 doğumlu olup, vasiyetnamenin düzenlendiği 02.03.2005 tarihinde 88 yaşındadır. ... ... Sağlık Ocağı Tabibliğinden verilme 02.03.2005 tarihili murisin akıl ve şuur melekelerinin yerinde olduğu ve her türlü hukuki ehliyeti olduğunu bildirir hekim raporu düzenlenmiştir. Yargılama sırasında dava konusu vasiyetnamenin düzenlenmesi sırasında tanık olarak imzaları bulunanlar dinlenmiştir. Bu durumda; hukuki ehliyet durumunun yetkili sağlık kurulundan alınan rapor ile kanıtlanması esastır. Mahkemece, davacıdan murisin vasiyetname tarihindeki sağlık durumunu gösterir hastane kayıt, reçete, rapor, sağlık karnesi vs. gibi delilleri re'sen sorulup istenerek, vasiyetnamenin tanziminde alınan hastane raporu da celp edildikten sonra, vasiyetnamenin tanzim tarihinde murisin hukuki ehliyete sahip olup olmadığı hususunda ... Kurumundan rapor alınarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir....

    Anılan hüküm dışında bir sebeple vasiyetnamenin iptali mümkün değildir. Somut olayda; davacı vekili yargılamadaki ....05.2013 tarihli celsedeki beyanında “…saklı pay hissesi oranında tenkis talepleri bulunmadığını” bildirmiştir....

      Dava, vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmediği gerekçesiyle iptali talep ve dava olunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz olunmuş, M.K.'nun 535.maddesindeki şekil şartına “Mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığı tevsik olunmadığından oyçokluğu ile bozulmasına karar verilmiştir. Aşağıda belirtilen açıklama gereğince, bozma kararına karşı oyumun gerekçelerini belirteceğim. Tanıkların katılması (TMK.'nun md.534) gösterilmiştir. Memurun huzurunda iki tanığa beyan olunur. Resmi memur, resmi vasiyetnameyi tarih koyarak imzaladıktan hemen sonra (TMK.538/III.md.) mirasbırakan, resmi memurun huzurunda iki tanığa beyanda bulunur. Mirasbırakan, resmi vasiyetnameye tarih ve imza koyduktan hemen sonra iki tanığa beyanda bulunmasının ardından resmi vasiyetnamenin okunduğunu ve resmi memurun huzurunda iki tanığa beyan eder (TMK.md.533/f.III.). Vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi gerekmez....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, fiil ehliyeti yokluğu ve irade sakatlığı sebeplerine dayalı vasiyetnamenin iptali, olmadığı taktirde ise tenkis talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Türk Medeni Kanununun 6, 557 ve 560 vd. maddeleri 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/658 ESAS 2020/33 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin İptali KARAR : Kuşadası 1....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/247 Esas, 2016/398 Karar sayılı gerekçeli kararında yukarıda anılan 8 numaralı bağımsız bölümün tapu iptali ve tescil davasının konusu olduğundan ve anılan taşınmaz yönünden mahkemece tapu iptali ve tescil yönünden davanın kabulüne karar verildiğinden dolayısı ile vasiyetnamenin de konusu 8 numaralı bağımsız bölüm olduğundan açılan vasiyetnamenin iptali davası bakımından davanın konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, dolayısı ile aynı taşınmaz olan 8 numaralı bağımsız bölüm hakkında birisi muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil diğeri ise vasiyetnamenin iptaline ilişkin dava olmak üzere iki ayrı dava sonucunda verilen mahkeme kararı bulunduğunu, dolayısı ile kesin hüküm itirazlarının bulunduğunu, eldeki davaya konu edilen 12 numaralı bağımsız bölümün vasiyetname ile bir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu