"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...’nin ... 2. Noterliğinin ... tarihli ... yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile ... parça taşınmazını davalı kuruma, 1 parça taşınmazını ise eşi olan diğer davalı ...’a vasiyet ettiğini, mirasbırakanın 15 yıldan beri gözleri görmemesine rağmen bu durumun dikkate alınmaksızın işlem yapıldığı gibi amacın davalı dışında kalan diğer mirasçıları saklı paylarından mahrum etmek olduğunu ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini, mümkün olmazsa tenkisini istemişlerdir. Yargılama sırasında davacılardan Ahmet Birinci ve ... ölmüşlerdir. Davalı ... Derneği, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacıların saklı paylarının bulunmadığını, vasiyetnamenin iptali ve tenkis şartlarının bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece; vasiyetnamenin düzenlenme tarihinde murisin hukuki işlem yapma ehliyetinin bulunduğu, vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun düzenlendiği, vasiyetnameyle davacının saklı payına tecavüz edilmediği gerekçesiyle; davacının hem iptal, hem de tenkis isteminin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından, duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin iptali, bunun mümkün olmaması halinde tenkis istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilin vasiyetnamenin iptaline ilişkin istemin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığından, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davacı vekilinin, kabul gören temyiz itirazına gelince; Somut olayda; davacı, annesinin, iptali talep olunan davaya konu vasiyetnamedeki tasarrufu ile saklı payına tecavüz ettiğini iddia etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 02.12.2004 tarihinde ölen mirasbırakanı ...’ın 13.12.1995 tarihli vasiyetname ile mallarını davalı oğlu ...’a bıraktığını, vasiyetname tarihinde mirasbırakanın hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca vasiyetname ile saklı paylarının zedelendiğini, tenkise tabi olduğunu ileri sürerek, öncelikle vasiyetnamenin iptalini, aksi halde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vasiyetnamanin tanzim tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetinin bulunduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile saptandığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Yargıtay 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden tenkis (vasiyetnamenin iptali isteminden vazgeçilmiş), birleşen dava yönünden vasiyetnamenin yerine getirilmesi istemine ilişkin olup; her iki dava kabul edilmiş ve karar tenkis davası yönünden temyiz edilmiş olmakla Yargıtay Başkanlar Kurul'nun 26.....2009 tarih ve 1 sayılı kararının 1.maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesine aittir. Ancak, dosya Yargıtay 1.Hukuk Dairesinden Dairemize gelmekle, temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 23.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarafından düzenlenen vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis istenilmiştir. Mahkemece davanın tenkis talebi yönünden kabulü, iptal talebinin reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I İlgisi nedeni ile; 1-Vasiyetnameye konu taşınmazların tapu kayıtlarının tüm tedavülü ile çıkartılarak eklenmek, 2-Vasiyetnamenin tenfizi istenilmiş ise dosyası bu dosya içine konulmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis, birleşen dava vasiyetnamenin tenfizi isteğine ilişkin olup, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Vasiyetnamenin düzenlendiği anda vasiyet edenin gerekli ehliyete haiz olduğunu, düzenlenen vasiyetname yasanın aradığı şekil şartlarına uygun olduğunu, davacı tarafın dava konusu olayda tanık dinletmesine muvafakatleri olmadığını, tenkis talebine ilişkin olarak vasiyetnamenin iptali davasıyla tenkis davasının birlikte açılmasının mümkün olmadığını, müvekkili vakıf adına tescil edilmiş herhangi bir mal varlığı şuan bulunmadığını, tenkis davasının dinlenebilmesi için vakfa tescil edilmiş var varlığının ya da bu malvarlığı nedeni ile tenkis talep edenin de saklı payına bir tecavüzün vuku bulması gerektiğini, tenkis talebi yönünden davanın zamanaşımına uğradığını, esasa ilişkin olarak davacının mahfuz hisseli mirasçı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, tenkisin söz konusu olup olmadığının anlaşılabilmesi için vasiyet edenin tüm mal varlığının ortaya çıkarılması gerektiğini, müvekkilinin bir hayır ve hizmet kuruluşu olduğunu, malvarlığını hayırsever vatandaşlarımızın...
Hal böyle olunca, mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, öncelikle vasiyetnamenin iptali yönündeki iddialarının değerlendirilmesi noktasında dosyanın ... Kurumu'na sevki sağlanarak, murisin dava konusu vasiyetnamenin yaptığı tarih itibariyle hukuki işlem ehliyetine sahip olup olmadığının tespit edilmesi; eldeki davada vasiyetnamenin iptali koşulları mevcut değil ise, davacının tenkis talebinin değerlendirilmesi, bu değerlendirme yapılırken de yukarıda ifade edilen ilke ve esaslara göre alanında uzman bilirkişi yada bilirkişiler tarafından düzenlenen taraf ve Yargıtay denetimine elverişli raporlar alınmak suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ...'...
Somut olayda; vasiyetnamenin açılıp okunması dosyası dosya içine konulmadığı için tam açılma tarihi saptanamamış ise de, yasa ile davalılara verilen bir yıllık iptal davası açma süresi dolmadan bu davanın açıldığı mahkeme gerekçesinde de kabul edilmiştir. Ancak tenkis davası açılmakla iptal davası açma hakkını kullanmayacakları kabul edilerek sonuca gidilmiştir.Oysa, tenkis davası açılması iptal davası açılmasına engel olmadığı için, tenfiz davasında öncelikle vasiyetnamenin açılması dosyası bu dosya içine alınarak iptal davası açılma hakkı veren bir yıllık sürenin, dava açılmış ise sonucunun beklenmesi gerekir. Kaldı ki tenkis iddiası def 'i yoluyla her zamana ileri sürülebilir (TMK.md.571/3). Ayrıca, yukarıda özetlendiği üzere, davacı mahkeme kararı olmaksızın vasiyetnameyi tenfiz ettirerek, vasiyete konu taşınmazları adına tescil ettiremediğinden, yasal zorunluluk nedeniyle bu davayı açmış, murisin mirasçıları bu yasal zorunluluk nedeniyle davalı olarak gösterilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/677 E. sayılı dosyasında vasiyetnamenin ve sözleşmenin iptali isteminin reddine, tenkis isteminin kabulü ile dava konusu taşınmazın 45.065,09 m²'lik mirasçılara düşen bölümünden davacı T2'ın saklı payı olan 5.633,13 m²lik bölümü yönünden kullanımın birleşen davacı T2'a bırakılmasına karar verilmiş, bu karara karşı asıl davanın davacısı Ahmet Tarık Okan vekilince vasiyetnamenin ve kira sözleşmesinin iptali isteminin reddi yönünden istinafa başvurulduğu anlaşılmıştır. TMK'nın 557. maddesinde, vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması olarak dört tanedir....