"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ,TENKİS Yanlar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.04.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; muris tarafından düzenlenen vasiyetnamenin geçerli olduğu, iptali gerektiren bir neden bulunmadığı, davacının terditli olarak açtığı tenkis talebi gereğince davacının saklı pay hisse bedelinin 868.551,55 TL olduğu, davalı tercih hakkını bedel ödemekten yana kullandığından bu tutarın davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle vasiyetnamenin iptali talebinin reddine; tenkis talebinin ise kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 544 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 557, 558, 559, 560, 561 ve 564 üncü maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Dosya kapsamından ve dinlenen tanık beyanlarından dava konusu vasiyetnamenin davalıların zorlaması ve baskısı altında yapıldığının ispatlanamadığı, şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği anlaşıldığından vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmüştür. 3....
Hükümsüzlük, def"i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü, TMK. 571.maddesi ise; "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar.Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelerde; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir....
Mahkemece; "...Adli Tıp Kurumu'nun 14.1.2009 tarih 144 Karar sayılı raporu ile vasiyetçi Şefik Güral'ın 04.04.2000 akit tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun rapor edildiği görülmekle, tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde vasiyetnamenin yapılış şekli, içeriği, tanık beyanları ve Adli Tıp Kurumu raporu; vasiyetçinin vasiyetinin iradesi ile düzenlendiğini yansıttığından, davacının vasiyetnamenin iptali davalarının reddine, tenkis talebine ilişkin davalarının bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir, gerekçesiyle" davacıların vasiyetnamenin iptali davalarının reddine, tenkis talebine ilişkin davalarının ise iş bu davadan tefrikine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 1-Vasiyetnamenin iptali davası yönünden; Mirasbırakanın ... yazar olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, vasiyetçinin, düzenlenen vasiyetnamenin son arzularına uygun olduğunu beyan etmesi yeterli değildir....
Davacı vekili istinafı Aynen taksim sureti ile tenkise karar verilmesi gerekirken bedele hükmedilmesinin doğru olmadığını, tenkis bedelinin çok az olduğunu, yine vasiyetnamenin iptali taleplerinin reddine karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 2. Katılma yolu ile davalı vekili istinafı Mahkemece vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verildiği hâlde müvekkili yararına ücreti vekalete hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, belirlenen tenkis bedelinin yüksek ve hatalı olduğunu, davanın bir bütün şeklinde reddi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, tenkis isteğinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...′in tüm parasını davalıya vasiyet ettiğini ileri sürerek ehliyetsizlik nedeniyle vasiyetnamenin iptaline, aksi halde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Vasiyetten rücu edildiğinden bahisle davanın reddine ilşkin olarak verilen karar Yargıtay 2....
Noterliğinin 01/05/2003 tarih ve 07743 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vasiyetnamede imzaları bulunan tanıklar ve davalılar hakkında vasiyetin sahte olarak tanzim edildiği hususunda suç duyurusunda bulunduğunu, vasiyetnamede murisin kendisine ait tam imzanın olmamasının vasiyetin iptali için geçerli bir neden olduğunu, vasiyetnamenin davalılar tarafından kardeşlerinin kimliği kullanılmak suretiyle başka bir şahıs götürülmek suretiyle sahte tanzim edildiğini, vasiyetnamenin muris tarafından yapılmış olması halinde ise vasiyet lehine olan kardeşleri ve tanıkların cebir, tehdit ve baskısı ile vasiyetnamenin yapıldığını, geçersiz olduğunu, vasiyeti kabul etmediğini belirterek usul ve yasalara aykırı olarak düzenlenmiş olan vasiyetnamenin iptalini, mümkün olmadığı takdirde vasiyetnamenin mahfuz hissesi oranında iptali ile tenkisini talep etmiştir....
Somut olayda; davacı dava dilekçesinde davayı vasiyetnamenin iptali olarak açtığını belirtmiş, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali olarak belirlenmiş; taraf vekillerince imzalanan bu tutanağa göre vasiyetnamenin iptali yönünden tahkikat yapılarak hüküm kurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin hatalı kararı üzerine mahkemece tenkis incelemesi yapılmış, nitekim tenkis kararını denetleyen Bölge Adliye Mahkemesi tenkis isteminin bulunmadığını belirleyerek işin esasıyla ilgili karar vermiştir. Taraflar, aralarındaki uyuşmazlığı vasiyetnamenin iptali olarak belirlediklerine göre, HMK nın 25 ve 26 ıncı maddeleri kapsamında istek konusu olmayan, bir başka ifade ile mahkeme önüne getirilmeyen ayrı bir dava niteliğindeki tenkis yönünden temyiz incelemesi yapılarak bozma kararı verilemez. Aksi düşüncede, HMK nın 140/(3) üncü maddesindeki düzenlemenin uygulama imkanı kalmayacağı göz ardı edilmemelidir....
Mahkemece, davacının vasiyetnamenin iptali isteğinde bulunmadığı, vasiyetnamenin kesinleştiği, bu halde davacı mirasçılıktan çıkarıldığından mirasçılık sıfatının kalmadığı ve tenkis isteyemiyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davacının... 1. Noterliği’nin 15.07.2002 tarih ve 12044 yevmiye no’lu vasiyetnamesi ile mirasçılıktan çıkarıldığı, eldeki davada davacı tarafından anılan vasiyetnamenin iptali istenmeyip, münhasıran tenkis isteğinde bulunulduğu, ne var ki 4721 sayılı TMK’nın 511/1. maddesinde; ‘’Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz....