Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/399 E. sayılı dosyası ile vasiyetnamenin açılmasına ilişkin dava açtığını, işbu davada kendisinin vasiyetnameyi kabul etmediğini, mirasbırakanın kız kardeşi olan, mirasbırakanın davaya konu 29/07/2004 tarihli vasiyetname ile davalı lehine vasiyet düzenlemiş ise de daha evvel yazdığı 07/01/2004 tarihli vasiyetname ile de kendisi lehine tasarrufta bulunduğunu, bu nedenle ikinci vasiyetnamenin geçerliliğinin olmadığını ileri sürerek, 29/07/2004 tarihli vasiyetnamenin iptalini talep etmiş, 31/05/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini, öncelikle vasiyetnamenin iptali, bunun mümkün olmaması halinde tenkise dönüştürmüştür....
TMK' nun 559/2. maddesi gereğince; iptal davası açma hakkı olan mirasçı, vasiyetnamenin hükümsüz olduğu iddiasını, def'i yoluyla her zaman ileri sürebilir. Aynı kanunun 571/3. maddesi hükmü uyarınca; saklı pay sahibi mirasçı tenkis iddiasını, def'i yoluyla her zaman ileri sürebilir. Somut olayda; mirasbırakanın kızı olan davalılardan ..., mirasbırakanın vasiyetnamenin tanzim edildiği tarihte fiil ehliyetinin yerinde olmadığını, ayrıca vasiyetname ile saklı payına tecavüz edildiğini bildirerek; hükümsüzlük ve tenkis iddialarını, def'i yoluyla ileri sürmüştür. Bu durumda, mahkemece; davalı tarafından def'i yoluyla ileri sürülen hükümsüzlük iddiasının, bu iddia kabul görmediği takdirde ise tenkis iddiasının usulünce incelenmesi ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek açılan davada vasiyetnamenin iptali taleplerinin yanında tenkis taleplerinin de bulunduğunu ancak mahkemece kademeli talep olan tenkis yönünden herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gibi vasiyetnamenin iptaline yönelik taleplerinin de kabulünün gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava, vasiyetnamenin iptali, kademeli olarak ise tenkise istemine ilişkindir. İptali talep edilen vasiyetname incelendiğinde; miras bırakan T8 tarafından Ulus Noterliği'nde 14/07/2014 tarihinde düzenlendiği, yevmiye numarasının 1166 olduğu, okur yazar olmayanlara özgü şekilde tanıklar huzurunda düzenlendiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; mirasbırakanın zorlama altında düzenlediği vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde mirasçılıktan çıkarma (ıskat) nedenlerinin yerinde olmadığı iddiasıyla mirasbırakan tarafından düzenlenen vasiyetnamenin, TMK'nun 510 ila 512. maddeleri uyarınca iptali ile davaya tenkis davası olarak devam edilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacı tarafça terditli olarak ileri sürülen mirasçılıktan çıkarma (ıskat) nedenlerinin yerinde olmadığı iddiasıyla vasiyetnamenin iptali istemi yönünden temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelerde; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir. Ancak gerek 559.maddenin 2.fıkrasında, gerekse 571.maddenin 3.fıkrasında; vasiyetnameye ilişkin açılmış bir davada hükümsüzlük ve tenkis iddiasının, defi yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir. Bu açıklama ışığında davacı yanın tenkis def'inin ileri sürülme şekli zamanına dair itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. (bknz. Yargıtay 3. H.D.2018/4017 E. 2018/7697 K. Sayılı ilamı) Ancak yerel mahkemece davalının saklı payının korunmak suretiyle tapu iptal ve tescil hükmü tesis edildiği görülmekle birlikte tenkis iddiasına dair yeterli inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır....
Tenkis davası, iptal davası ile birlikte açılabileceği gibi ayrıca sadece tenkis davası olarak da açılabilir. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında da tenkis def'i olarak da ileri sürülebilir. İptal davası ile birlikte tenkiste talep edilmiş ise, vasiyetnamenin iptali şartları oluşmamış ise iptal davası reddedilir, tenkis şartları var ise tenkise karar verilir. Tenkis yönünden kurulan hükümde yerinde değildir. Bu nedenle, hükmün hem iptal hem de tenkis yönünden bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ,TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı...’in düzenlemiş olduğu el yazısı ile vasiyetname ile 3 parsel sayılı taşınmazda, kendisine intikal edecek miras payını davalıya vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin saklı payına tecavüz ettiğini ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, vasiyetnamenin geçerli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın tenkis isteği yönünden kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Davacı, dava dilekçesinde saklı payının zedelendiğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptali isteğinde bulunmuştur....
Hal böyle olunca; vasiyetnamenin iptali açısından işin esasına girilerek gerekli inceleme ve araştırma yapılarak vasiyetnamenin iptali isteğinin kabulü halinde tenkis talebinin reddine, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddi halinde usulünce tenkis araştırması yapılarak sonucuna göre tenkis isteğinin kabulüne ya da reddine karar verilmesi, birleştirilen davaya gelince asıl davaya konu vasiyetnamenin iptali isteminin reddi halinde vasiyetnamenin tenfizi talebinin kabulü ile tapu iptali ve tescil isteği yönünden hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere hatalı değerlendirme ile 6100 sayılı ...nun 297/2. maddesine aykırı şekilde hüküm oluşturulmak suretiyle karar verilmesi doğru değildir....
İlk derece mahkemesince; dosya kapsamına alınan ATK raporu ile murisin vasiyetnamenin yapıldığı tarihte fiil ehliyetine haiz olduğunun saptandığından bahisle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacılar vekilince; davayı vasiyetnamenin iptali olarak açtıklarını ancak yargılama aşamasında ıslah ederek vasiyetnamenin iptali ve kabul görmediği takdirde tenkis davasına dönüştürmelerine rağmen tenkis talepleri hakkında herhangi bir araştırma yapılmadığı gibi olumlu ya da olumsuz karar verilmediğini, vasiyetnamenin ikrah altında yapıldığını, mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu ileri sürerek ve yargılama aşamasındaki gerekçeler ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
MAHKEME KARARI Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Gerekçe ve Sonuç Dairenin 26.09.2022 tarihli ve 2022/2116 Esas, 5458 Karar sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir. V. KARAR DÜZELTME A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili ile davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır. B. Karar Düzeltme Sebepleri Davacılar vekili; temyiz itirazlarının incelenmediğini ileri sürmüştür. Davalı vekili; tenkis hesabı ile faiz hükmedilmesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1....