Noterliği 24.04.2013 tarih ve 5940 yevmiye numaralı vasiyetname düzenlediğini, mirasbırakanın vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetinin yerinde olmadığını, vasiyetname ile davacıların saklı payının ihlal edildiğini ileri sürerek vasiyetnamenin ehliyetsizlik nedeniyle iptalini olmadığı takdirde tenkisini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte mirasbırakanın işlem yapma ehliyetinin bulunduğunu, mirasbırakan dava konusu vasiyetnamede tüm mirasçılarına vasiyette bulunmak suretiyle adilane bir paylaşımda bulunduğundan davacıların saklı payının ihlal edilmediğini bu sebeple davanın reddini istemiştir. III....
Somut olaya gelince; davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakan tarafından davalılara vasiyet edilen taşınmazlarla ilgili olarak öncelikle vasiyetnamenin iptali istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece vasiyetnamenin iptali talebi ile ilgili açılan dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin, terditli isteklerden tenkis istemi yönünden hüküm kurulmuştur. Hâl böyle olunca, toplanılan tüm deliller değerlendirilmek suretiyle öncelikle vasiyetnamenin iptali isteği bakımından bir karar verilmesi gerekirken HMK'nun 297/2. maddesine aykırı biçimde terditli isteklerden vasiyetnamenin iptali yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin tenkis istemi yönünden hüküm kurularak yazılı şekilde neticeye gidilmiş olması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazları yerindedir....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; dava, vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkis istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Buna göre, eldeki davanın terditli dava olarak açıldığı, asli talebin vasiyetnamenin iptali, fer'i talebin ise tenkis istemine ilişkin olduğu, 6100 sayılı HMK'nın 111/2....
Mahkemece; davacı tarafın vasiyetnamenin iptali ile taşınmazın davacılar adına tescili talebinin reddine, davacı tarafın tenkis talebinin kabulü ile davacı ... için 27.500,00 TL davacılar ..., ..., ... ve ... için 3.718,00'er TL olmak üzere toplam 42.373,00 TL'nin davalıdan alınarak tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-) Dava, vasiyetnamenin iptali ve tenkisi istemine ilişkindir. Bir davada maddi olguları ileri sürüp kanıtlamak taraflara, buna uygun olarak da uygulanacak yasa maddelerini bulmak, olayın hukuki nitelendirmesini yapmak ve uygulamak görevi hâkime aittir (HMK md. 33)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ, TENKİS Taraflar arasındaki davadan dolayı ......
a ait belirli mal vasiyetinin yerine getirilmesi istemine ilişkindir(TMK. md. 600).TMK' nun 559/2. maddesi gereğince; iptal davası açma hakkı olan mirasçı, vasiyetnamenin hükümsüz olduğu iddiasını, def'i yoluyla her zaman ileri sürebilir.Aynı kanunun 571/3. maddesi hükmü uyarınca; saklı pay sahibi mirasçı tenkis iddiasını, def'i yoluyla her zaman ileri sürebilir.Somut olayda; mirasbırakanın oğlu olan davalılardan ..., mirasbırakanın 72 yaşında olup, okuma yazma bilmediğini, davaya konu vasiyetnamenin şekil unsurlarının yerinde olmaması ve muvazaa nedeniyle geçersiz olduğu ayrıca vasiyetname ile saklı payına tecavüz edildiğini bildirerek; hükümsüzlük ve tenkis iddialarını, def'i yoluyla ileri sürmüştür....
Mahkemece; 465 parsel yönünden davanın reddi, 186,162 parsel taşınmazlardaki muris hissesinin iptali ile davacı adına tescili, 158, 175 ve 182 parsellerde kayıtlı taşınmazların davalılara intikalinin muristen kaldığı anlaşılmakla davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline hükmedilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, tenkis iddiası def'i yoluyla (süreye tabi olmaksızın) her zaman ileri sürülebilir. İşbu davada da davalı taraf, yasal mirasçı olan davalıların saklı payının zedelendiğini belirterek, saklı paylarının gözetilerek tasarrufun tenkisine karar verilmesini talep etmiştir. Bu durum karşısında mahkemece, davalı tarafça ileri sürülen tenkis def'inin incelenmesi, sonucu uyarınca hüküm tesis olunması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Somut olayda; vasiyetnamenin iptali talebi ile ilgili mahkemece bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, vasiyetnamenin aslının ve açılıp okunduğuna ilişkin sulh mahkemesi dosyasının celbedilmediği, vasiyetnamenin iptali davasının her iki davacı yönünden süresinde açılıp açılmadığına ilişkin delillerin toplanmadığı, vasiyetnamenin iptali talebi değerlendirilmeden doğrudan terditli talep olan tenkis davasının süresinde açılmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği, bu hali ile hükmün eksik incelemeye dayalı olduğu anlaşılmıştır....
HMK’nın 141. maddesinin 2. fıkrasında da “İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." denilmek suretiyle iddia ve savunmayı genişletme yasağının istisnaları açıklanılmıştır.TMK' nın 559/2. maddesi gereğince; iptal davası açma hakkı olan mirasçı, vasiyetnamenin hükümsüz olduğu iddiasını, def'i yoluyla her zaman ileri sürebilir. TMK. 571/son maddesine göre ise; "Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir". Ancak hükümsüzlük ve tenkis iddiasının def'i yoluyla her zaman ileri sürülebileceği hükmü, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda düzenlenen savunmanın genişletilmesi yasağını ortadan kaldırıcı nitelikte değildir.İncelemeye konu davada, davalıya dava dilekçesi 07.02.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı süresinden sonra 25.02.2013 tarihinde sunduğu cevap dilekçesinde vasiyetnamenin hükümsüz olduğunu ileri sürmüş, tenkis iddiasından bahsetmemiştir....
, yasak halleri olduğunu ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline, olmaz ise saklı payı olduğundan vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmiştir....