delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı ... haricindeki davalıları sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Dosyanın incelenmesinde; mahkemece verilen ilk hükmün davalı ... yararına tenkis def’inin incelenmesi yönünde bozulduğu, bozma sonrası tüm davalılar yararına tenkis defi ileri sürülmüş gibi tenkis hükmü kurulduğu görülmektedir....
Bu noktada “vasiyetnamenin iptali” ve “tenkis” davaları hakkında açıklama yapılmasında yarar vardır. Vasiyet, bir kimsenin (gerçek kişi) bizzat yapacağı ölüme bağlı bir tasarruf olup, amacı bütün mamelekini veya muayyen bir malını gerçek veya tüzel bir şahsa mülkiyetinin devrinin yapılmasıdır. TMK’nın 557’nci maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlâka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması hâlleridir. TMK’nın 557’nci maddesinde sayılan sebeplerin bulunması hâlinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez ise de, koşullarının varlığı durumunda tenkis talebine konu edilebilir (TMK. m. 560-562)....
KARŞI OY Dava; vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma sonrası 315.551,00 TL tenkis alacağının davalı ... Cemiyetinden, bir kısım tenkis alacağının diğer davalılardan tahsiline kararı verilmiş, Dairemizin 05.10.2023 tarihli ve 2023/1408 E 2023/4495 K sayılı ilamı ile hüküm oy çokluğu ile onanmıştır. Onama kararında yazdığım muhalefet şerhindeki gerekçelerle davalı cemiyetin karar düzeltme isteminin kabul edilmesi ve hükmün bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan, karar düzeltme isteminin reddi yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum....
Noterliği 24.01.1990 tarih ve 1574 yevmiye numaralı vasiyetnamede davacıların saklı paylarının bertaraf edildiğini, dava konusu vasiyetnamenin murisin iradesini yansıtmadığını, nitekim davacılar tarafından vasiyetnamenin iptali davası ikame edildiğini ve derdest olduğunu, açıklanan nedenlerle vasiyetnamenin iptali davasından ... haklarının saklı tutulmasını, vasiyetin iptali davasının reddi halinde ise öncelikle ihlal edilen saklı payların tespiti ile taşınmazlardaki hisselerin adlarına tespitini olmadığı takdirde bedelinin ödenmesini talep ettiler. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mirasbırakan babası ...’nun düzenlediği vasiyetname ile bir kısım taşınmazlarını, sahibi olduğu her türlü zirai alet ve makineleri ile traktörlerini davalıya bıraktığını, vasiyetnamenin düzenlendiği sırada mirasbırakanın ağır şeker hastası olduğunu, devamlı tedavi gördüğünü, vasiyetname yapma ehliyeti bulunmadığını, vasiyetnamenin baskı ve korkutma sonucu düzenlendiğini ayrıca, saklı payının da ihlal edildiğini ileri sürülerek vasiyetnamenin iptaline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinde 2018/16 E. sayılı bir “tenkis” davası açtığını, huzurda görülen terditli davanın fer’i talebi de “tenkis” olduğundan aralarında derdestlik söz konusu olduğunu, dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın reddi gerektiğini, el yazılı vasiyetnamenin ilk tenkis davasından sonra ortaya çıkmasının ikinci bir tenkis davası açılmasına neden olarak gösterilemeyeceğini beyanla; davacının vasiyetnamenin iptali talebinin esastan, kademeli tenkis talebinin ise HMK m. 114/ı ve 115’e göre dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iptali istenen vasiyetnamenin murisin eli ürünü olduğunun Adli Tıp Raporu ile anlaşıldığı, el yazısı vasiyetnamenin TMK.nun 538.maddesinde ön görülen koşulları taşıdığı gerekçesi ile vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis konusunda derdest dava bulunduğundan tenkis talebinin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir....
Buna karşın davacı vekili istinaf başvurusunda ölünceye kadar bakma akdinin diğer mirasçıların miras dışı bırakılma, saklı payı ortadan kaldırma, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ileri sürmüş ise de; İlk derece mahkemesinde sadece bakım borcunun yerine getirmemesi nedeniyle iptal talebinde bulunulduğu, istinaf aşamasında ileri sürülen hususların ilk derece mahkemesinde ileri sürülmediği anlaşıldığından HMK.nın357/1- son cümlesi gereğince incelenmemiştir. 3- Tenkis talebi yönünden değerlendirmede; İlk derece mahkemesinin kararında da belirtildiği üzere TMK.nın 506.madde hükmüne göre murisin kardeşi olan davacının saklı payı bulunmamaktadır.TMK.nın 560.maddesine göre de saklı payı bulunmayan mirasçıların tenkis talebinde bulunamaz. Mahkemenin TMK.nın 506 ve 560.maddelerine uygun vermiş olduğu tenkis talebinin reddine ilişkin karar doğrudur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali, mümkün olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı vekilince müvekkilinin murisi olan T8 09.12.2018 tarihinde vefat ettiği, murisin Erzin Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 10.04.2009 tarihli kararı ile açılan vasiyetnamesi ile Osmaniye 2. Noterliği'nin 16.10.2008 tarih ve 13229 yevmiye nolu vasiyetnameyi düzenlediğini, bu vasiyetnamede bir kısım taşınır ve taşınmazları diğer mirasçılarına bıraktığını, murisin akıl zayıflığı ve hastalığı içinde olduğunu iddia ederek, öncelikle vasiyetnamenin iptaline, vasiyetnamenin iptal edilmemesi durumunda vasiyete konu mal varlıklarındaki mahfuz hisseyi aşan vasiyetnamenin tenkisi ile müvekkiline ait saklı pay hakkında tenkis hükümleri doğrultusunda uygulama yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; Mahkeme her ne kadar tenkise ilişkin dava dilekçelerindeki açıklamaları ve yargılama aşamalarındaki açıklama, beyan ve talepleri ve şimdiye değin dosyanın geldiği tenkis incelemesine dair dosyaya önceki çıkan hakimlerin değerlendirmelerini yok sayarak hatalı hukuki değerlendirme ile davayı sadece vasiyetname iptali olarak değerlendirip sonlandırmışsa da, yargıtay kararlarıyla sabit olduğu üzere dava dilekçesinde murisin vasiyetname ile tasarruf nisabını aştığı ileri sürerek bu nedenle vasiyetnamenin iptali istediğini belirttiklerini, tasarruf nisabının aşılması ölüme bağlı tasarrufların iptali sebebi olmayıp tenkis davasının konusu olduğunu, bu hususun vasiyetnamenin iptali istemi yanında tenkis isteminde de bulunulduğunu gösterdiğini belirtip, bu ve resen sebeplerle Mahkemenin usul ve yasaya aykırı, hatalı kararının kaldırılmasına, talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Hükümsüzlük, def"i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." şeklinde; tenkis davasında hak düşürücü süre ise aynı Kanun'un 571. maddesinde, "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." şeklinde düzenlenmiştir. 3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....