Mahkemece; davanın kabulü ile vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesine rağmen, söz konusu taşınmazın vasiyetname gereği davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken vasiyetnamede ismi geçmeyen davalılar adına da tapuya tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca, vasiyetnamenin tenfizi davasında davanın kabulüne karar verilebilmesi için vasiyetname konusunun terekeye dahil olduğunun belirlenmesi gerekir. Vasiyetnameye konu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde; Ü. İlçesi, Ç.Mahallesi, Yol Mevkiinde kain 1159 ada, 40 parsel sayılı 58.204,00 m2 yüzölçümlü tarla nitelikli taşınmazda, vasiyet eden (miras bırakan) Ali oğlu Şükrü 1680/232816 (420,00m2) hissesinin olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece Şükrü Çakal'a ait hissenin tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken, mahkemece söz konusu taşınmazın başkalarına ait kısmının da tapusunun iptali gerekçesi anlaşılamamış ve doğru bulunmamıştır....
Vasiyet alacaklısı yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini; vasiyet konusu bir davranış ise bunun yerine getirilmemesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir. Vasiyetnamenin tenfizi talebi halinde hakim murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli, azami biçimde murisin iradesini yerine getirmeli, vasiyetin tenfizine imkân sağlamalıdır. Vasiyetnamenin yorumunda murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlenmelidir (YHGK. 7.6.1966 tarih 738 – 309 sayılı ve 2.HD 10.05.2001 tarih 5921 – 7312 sayılı kararları). Vasiyet Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre belirli ve muayyen bir şeyi ifade etmemekte, dolayısıyla şimdilik infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. İnfaz imkanının doğması 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 12, 14 ve 50. maddeleri hükümleri gereği kat irtifakı veya mülkiyetinin kurulmasına bağlıdır....
Dava dilekçesinde vasiyetnamenin yerine getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılardan Ayşe Baş tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesinde, eşi olan muris müteveffa ...'nin noterlikçe düzenlediği vasiyetnamesiyle 35 Ada, 12 Parsel de kayıtlı arsasını davacıya vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin açılıp okunduğunu, vasiyetçinin diğer mirasçıları çocukları davalılar tarafından daha önce vasiyetnamenin iptali davası açtıklarını ve reddolduğunu böylece vasiyetnamenin kesinleştiği ileri sürülerek tenfizine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....
Noterliğinin 16.04.1990 tarihli 4637 yevmiye numaralı 102 ada 19 parsel sayılı taşınmazı davacılara vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin Bartın Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.09.1996 tarihli 1996/369 Esas, 1996/698 sayılı kararı ile açılıp okunduğunu, vasiyetnamenin iptali davası açılmadığını iddia ederek vasiyetnamenin tenfizi ile 102 ada 19 parsel sayılı taşınmazın muris adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1. Davalı ... 1. oturumda davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. 2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı def'inde bulunduğunu, vasiyetnamenin ehliyetsizlik ve şekle aykırılık nedeniyle iptali gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 14.10.2021 tarihli 2021/136 Esasi 2021/531 sayılı kararında "davalı ...'...
gerektiğini, annesi Bakiye Eren'in öldüğünü, bu nedenlerle Düzce 1.Noterliğinde düzenlenen 4 Eylül 1992 tarih 15455 yevmiye nolu vasiyetnamenin tenfizi ile Düzce ili, Kültür mahallesinde bulunan 20 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Bakiye Eren ve dolayısı ile (ölü olması nedeni ile) mirasçıları olan Z.....
(ölümü ile mirasçıları) anılan maddede belirtildiği gibi vasiyeti yerine getirme görevlisi değildir ve yine yasal veya atanmış mirasçı sıfatları da bulunmadığından aleyhine "vasiyetnamenin tenfizi ve tahsili" davası açılmasına olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, (..., ... ..., ...) aleyhine açılan vasiyetnamenin tenfizi ve alacak istemli davanın anılan yasal düzenleme nedeniyle husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 4.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İstinaf Sebepleri Davacının vasiyeti yerine getirme görevlisi sıfatıyla murisin son isteklerini yerine getirmek maksadıyla gerekli işlemleri sonuçlandırmak istediğini, vasiyetnamenin usulünce açıldığını ve itiraza uğramadığını, kanuni mirasçılardan kendileri lehine olmayan vasiyetnamenin tenfizini talep etmelerinin beklenemeyeceğini, vasiyeti tenfiz görevlisi olarak görevlendirilmesine ilişkin ek kararda tapu, banka vb kurumlarda işlem yapabilmesi için tenfiz kararı alması gerektiğinin belirtildiğini, vasiyeti yerine getirme görevlisi sıfatıyla miras ortaklığını temsil ettiğini ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının vasiyetname ile vasiyeti yerine getirme görevlisi olarak atandığı, TMK’nın 552. maddesinde sayılan görev ve yetkileri arasında vasiyetnamenin tenfizi davası açma yetkisinin sayılmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V....
TMK'nun 600. maddesi gereğince vasiyeti ifa ile yükümlü olan mirasçılara karşı vasiyetin yerine getirilmesine yönelik dava hakkı vardır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal – tescil davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadığı veya itiraz edilmişse (vasiyetnamenin iptali veya tenkisi yönünden) itirazların reddedilerek kesinleşmesi gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; mirasbırakan ... 1. Noterliğince tanzim edilen 23.11.2007 tarih ve 6752 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile ... Köyünde bulunan 511, 512, 697 ve 700 parsel sayılı taşınmazları kendisine vasiyet ettiğini, davalılar tarafından vasiyetnamenin iptali istemiyle açılan davanın reddedilerek kesinleşmiş olması nedeniyle vasiyetnamenin tenfizine engel bir durumun kalmadığını ileri sürerek; vasiyetnamenin tenfizine, taşınmazlarının tapularının iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalılar; davaya cevap vermemiştir....
Davalı ... 26.09.2019 tarihli celsede, vasiyetnamenin murisin fiil ehliyetine haiz olmaması nedeniyle geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. 3. Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde; vasiyetnamenin iptaline ilişkin davanın derdest olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kabulüne, tapu kaydının iptali ile davalı adına tesciline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ..., ..., ... ve ... ile ... , ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....