Dava, vasiyetnemenin açılması (okunmasına) ilişkin olmayıp, vasiyetnamenin tenfizi yani yerine getirilmesine ilişkindir. Her nekadar dava hasımsız olarak açılmış ise de, vasiyetnamenin tenfizine ilşkin davalar, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı açılması gereken davalar olup, çekişmesiz yargı işi değildir. 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra, 04.04.2013 tarihinde açılan bu davada, tapu tescil talebinde bulunulduğuna göre, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Kırıkhan Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer bir anlatımla "vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tespitinden ibarettir. Bu tespit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz. Bilindiği üzere ölüme bağlı tasarrufla; mirasçılardan bir veya bir kaçı mirasçılıktan çıkarılabilir.(TMK.m.510) koşullar ve yüklemler (mükellefiyetler) konulabilir. (TMK.m.515,yedek mirasçı atama TMK.m.520 art mirasçı atama, TMK.m.521) mirasçı atanabilir. ( TMK.m.516) mirasçılardan birine veya üçüncü bir kişiye belirli mal vasiyeti yapılabilir. (TMK.m.517) vakıf kurulması öngörülebilir. Belirtilen tasarrufların ne şekilde yerine getirileceği yine medeni kanunda ayrı ayrı gösterilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2021 NUMARASI : 2020/184 ESAS 2021/412 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin Tenfizi KARAR : İstanbul 20....
Mahkemece; davacı tarafın dayanak yaptığı Bursa 12.Noterliği'nin 16.12.2010 tarih 18524 yevmiye nolu vasiyetnamesinin Bursa 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 18.12.2012 tarih 2012/722-2201 E-K sayılı dosyasında açıldığı, ancak iptali için dava sürecinin ve açılmasına ilişkin kararın kesinleşme işlemlerinin henüz tamamlanmadığı, vasiyetnamenin infazı için dava şartlarının henüz oluşmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık,vasiyetnamenin tenfizine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizinin istenebilmesi için dava konusu vasiyetnamenin açılmış olması gerekmektedir. Bu sebeple vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek, dava dosyası içine konulmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/975 Esas, 2020/455 Karar sayılı dava dosyasında verilen Vasiyetnamenin Tenfizi (Yerine Getirilmesi) talebinin kabulüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; Vasiyetnamenin Tenfizi (Yerine Getirilmesi)istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
Mahkemece, davanın tüm davalılar yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir. 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 17. maddesi uyarınca; mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Yanların ortak murisi 01/04/1988 tarihinde vefat etmiştir. Bu durumda olayın çözümünde uygulanacak yasa hükmü 4721 sayılı Yasa hükümleri olmayıp, murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleridir. Bu Kanunun 580.maddesinde düzenlenen süre hak düşürücü süre değil, zamanaşımı süresidir....
Miras bırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davaları bu yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” düzenlemesi getirilmiştir. Öte yandan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 11.maddesinde; “Aşağıdaki davalar müteveffanın ikametgahı mahkemesinde görülür. 1.Terekenin taksimine ve kısmetin butlan ve feshine ve mirasçılar arasında terekenin idaresine ait iddialar, 2.Terekenin taksimi katisine kadar tereke aleyhine ikame olunan davalar….” hükmü yer almaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde bu iki maddenin birlikte değerlendirilip yorumlanması gerekmektedir. Buna göre; vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) ile ilgili dava; lehine vasiyet yapılan kişi tarafından doğrudan doğruya diğer mirasçılara (miras ortaklığına, terekeye) karşı açılıyorsa ve tereke taksim edilmemişse, bu davanın miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekir....
in tek mirasçısının Hazine olduğunu ileri sürerek Recep Sönmez'e ait vasiyetnamenin tenfizine, vasiyet konusu gayrimenkulün davacı kurum adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, Davanın kabulü ile,dava konusu İstanbul İli Maltepe İlçesi Bağlarbaşı Mahallesi 30/1 pafta 269 ada 945 parsel sayılı 469,00 m² alanlı arsa üzerinde bulunan, 24/240 arsa paylı 1 nolu dükkan'ın 1/2 payının, 24/240 arsa paylı 2 nolu dükkan'ın 1/2 payının, 36/240 arsa paylı 7 nolu dairenin 1/2 payının, 36/240 arsa paylı 8 nolu dairenin 1/2 payının tapusunun iptali ile, davacı kurum adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davaları, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında açıklandığı gibi, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılıp okunan vasiyetnamenin TMK.nun 595 vd....
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. 1- Hukuk Genel Kurulunun 13/02/1991 gün, 648- 65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin, TMK'nın Madde 595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir. Diğer bir anlatımla "vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tespitinden ibarettir. Bu tespit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz. Bilindiği üzere ölüme bağlı tasarrufla; mirasçılardan bir veya bir kaçı mirasçılıktan çıkarılabilir....
TMK'nun 600. maddesi gereğince "vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına sahip olur, bu alacak, tasarruftan aksi anlaşılmıyorsa vasiyet yükümlüsünün mirası kabul etmesi veya ret hakkının düşmesiyle muaccel olur. Vasiyet alacaklısı, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı, vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini; vasiyet konusu bir davranış ise, bunun yerine getirilmemesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir." Muayyen mal vasiyetlerinde vasiyet alacaklısı kişisel bir istem hak kazandığından bu hakkını dava yolu ile talep edebilir, uygulamada bu dava vasiyetnamenin tenfizi olarak adlandırılmaktadır. Türk Medeni Kanun'un 600. maddesi muayyen mal vasiyetini kapsayıp mirasçı atanmasını kapsamadığından davanın varsa vasiyetnamenin yerine getirilme görevlisine karşı yoksa yasal ve atanmış mirasçılara karşı açılması gerekir....