Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanın noterlikte düzenlediği vasiyetnamenin Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.11.1982 tarih 1982/564-710 esas - karar sayılı kararı ile açıldığını, ancak vasiyetnamenin tenfizi şeklinde hüküm kurulduğunu, anılan mahkeme kararının tenfiz ilamı olarak değerlendirilemeyeceğini, aynı zamanda ilamın 10 yıl içinde infaz edilmediğinden zamanaşımına uğradığını, murise ait 295 ada 5 parselin yolsuz olarak davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, usulüne uygun bir tenfiz kararı bulunmadığı, vasiyetnamenin açılmasından itibaren 10 yıl içinde vasiyetnamenin yerine getirilmesi için dava açılmadığından hakkın zamanaşımına uğradığı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; müteveffa ...’nın ... 2.Noterliğinde düzenlediği 27.11.1998 tarihli vasiyetnamenin gerek şekli gerekse esas yönünden sakat olduğu ileri sürülerek iptali istenilmiştir.... ve Mehmetçik Vakfı tarafından açılan karşı dava ve asıl dava ile birleşen ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/851 Esas, 2003/832 Esas, 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/851 Esas, Karşıyaka 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/107 Esas sayılı dava dosyalarında ise lehlerine muayyen mal vasiyeti yapılan davacılar tarafından vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamede belirtilen payların adlarına tescili istenilmiştir.Mahkemece; vasiyetnamenin iptaline ilişkin asıl davanın murisin tasarruf ehliyeti bulunduğundan reddine, karşı davaların kabulüne karar verilmiş, birleşen davalarda; murise ait belirli ve mevcut paylar yönünden tenfizi ile murise kendisinden önce ölen ... ve ...’den gelecek paylar yönünden iştirak hali çözülmeyip, bu aşamada dava şartı oluşmadığından kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmü...

      İcra Müdürlüğünün 2007/436 E.sayılı dosyası nedeniyle konan haczin kaldırılmasına karar verilmiş, verilen bu hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin, 07.02.2013 tarih, 2012/18152 E.-2013/1769 K. sayılı kararı ile "...Dava, vasiyetnamenin yerine getirilmesi ve davalı ... tarafından koydurulan haczin hukuken geçersiz olduğundan bahisle haczin kaldırılması davasıdır.Vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;743 sayılı TMK'nun 541 ve 4721 sayılı TMK'nun 600.maddelerine göre vasiyetnamenin yerine getirilmesi davaları vasiyet alacaklısı tarafından vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal ve atanmış mirasçılara karşı açılır.Somut olayda; vasiyetnamede yerine getirme görevlisi atanmamıştır. Dava mirasçılara karşı açılmalıdır. Davada murisin mirasçılarından Nuri hasım gösterilmemiştir. Davaya mirasçı ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ,muris ...’ın 16.05.2012 tarihinde vefat ettiğini, muriins ...22. Noterliği’nin 26/04/2012 tarih ve 11350 yevmiye no’lu düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi ile kendisini mirasçı naspettiğini, vasiyetnamenin ...3....

          Davacının davasının vasiyetnamenin tenfizi davası olarak nitelendirilmesi halinde, davanın vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılması, tenfizi istenen vasiyetnamede vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmamış ise, davanın murisin tüm yasal mirasçılara yöneltilmesi gerekmektedir. 4721 sayılı TMK.nun 600. maddesine göre vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyet alacaklısı tarafından vasiyet borçlularına, yasal veya atanmış mirasçılara ve varsa vasiyeti yerine getirme görevlisine karşı açılır. Buradaki zorunluluk mirasçılarının iştirak halindeki mülkiyetinden kaynaklanan bir zorunluluk değil, kanundan doğan bir zorunluluktur....

          Dava, vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) istemine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizi davaları (tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini de kapsadığından) nisbi harca tabidir. 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun “Harcı Ödenmeyen İşlemler” başlığını taşıyan 32. maddesi; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” hükmünü içermektedir. Yukarıda belirtilen madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktar ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır....

            TMK'nun 600. maddesi gereğince "vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına sahip olur, bu alacak, tasarruftan aksi anlaşılmıyorsa vasiyet yükümlüsünün mirası kabul etmesi veya ret hakkının düşmesiyle muaccel olur. Vasiyet alacaklısı, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı, vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini; vasiyet konusu bir davranış ise, bunun yerine getirilmemesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir." Muayyen mal vasiyetlerinde vasiyet alacaklısı kişisel bir istem hak kazandığından bu hakkını dava yolu ile talep edebilir, uygulamada bu dava vasiyetnamenin tenfizi olarak adlandırılmaktadır. Türk Medeni Kanun'un 600. maddesi muayyen mal vasiyetini kapsayıp mirasçı atanmasını kapsamadığından davanın varsa vasiyetnamenin yerine getirilme görevlisine karşı yoksa yasal ve atanmış mirasçılara karşı açılması gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin tenfizi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; davalıların murisi ...'...

              Mahkemesine tekrar başvurarak bu mahkemenin 08/10/2009 tarihli, 2008/266 Esas, 2009/533 Karar sayılı ek kararı ile atanmış mirasçı olduğuna dair karar aldığını, davacıların vasiyetname ile kendilerine bırakılmış olan dairelerin adlarına tescil edilmesi taleplerini.....yerine getirilmediğini, vasiyetnamenin tenfiz ettirilmesi taleplerine rağmen......tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını ileri sürerek ..... 27/04/2011 Tarihli ve 20908 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde Vasiyetnamesinin tenfizi ile vasiyetname ile davacılara bırakılan dairelerin adlarına tesciline, ayrıca davacıların uğramış olduğu zararların faizleri ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmişlerdir. Davalı ...; davacıların vasiyetname ile kendilerine bırakılan taşınmazları adlarına tescil ettirebilmeleri için vasiyetnamenin tenfizi davası açmalarının zorunlu olduğunu, davayı kabul ettiklerini ancak yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini bildirmiştir....

                Vasiyet alacaklısı yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini; vasiyet konusu bir davranış ise bunun yerine getirilmemesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir. Vasiyetnamenin tenfizi talebi halinde hâkim murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli, âzami biçimde murisin iradesini yerine getirmeli, vasiyetin tenfizine imkân sağlamalıdır. Vasiyetnamenin yorumunda murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlenmelidir (YHGK. 7.6.1966 tarih 738 – 309 sayılı ve 2.HD 10.05.2001 tarih 5921 – 7312 sayılı kararları). Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....

                  UYAP Entegrasyonu