ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/01/2021 NUMARASI : 2016/197 ESAS 2021/6 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin Tenfizi (Yerine Getirilmesi) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Erdoğan'ın 07/07/1976 tarihinde, anneleri Seher Erdoğan'ın ise 03/02/1997 tarihinde vefat etmiş olduğunu, geriye mirasçıları olarak müvekkillerinin kaldığını, Seher Erdoğan'ın Bayındır Noterliği'nce tanzim edilmiş olan 17/12/1996 tarih ve 6944 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile maliki olduğu Eğerci köyü 408 parsel sayılı taşınmazı torunları olan müvekkilleri Mustafa ve T1 237 parsel sayılı taşınmazı oğlu olan müvekkili T3 yine kendisinden önce vefat eden eşi T1 ait Eğerci köyü 69 parsel sayılı taşınmazın kendisine miras yoluyla intikal eden 1/4 hissesinin tamamını da oğlu olan müvekkili T3 vasiyet ettiğini, tenfizi istenen vasiyetnamenin Torbalı SHM'nin 1997/100 Esas 1997/185 Karar sayılı dosyası ile 28/03/1997 tarihinde tüm mirasçıların huzurunda okunduğunu ve vasiyetnamenin açılmasına karar...
Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimsenin bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan varsa ona, yoksa yasal ve seçilmiş mirasçılara karşı açacağı istihkak davası ile malın kendisine teslimini istemesi gerekir (TMK.md.600) Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
Dava, vasiyetnamenin tenfizine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin TMK'nun 595. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz. TMK.'nun 599. maddesi uyarınca, mirasın açılmasıyla terekeye sahip olma hakkı sadece yasal mirasçılara tanınmıştır. ./.....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/1207 E ve 2016/329 K sayılı kararı ile vasiyetnamenin açılıp okunduğunu, anılan kararın 10/09/2018 tarihinde de kesinleştiğini, geçen süreye rağmen tapuda vasiyetname uyarınca işlem yapılmadığını belirterek, vasiyetnamenin tenfizi ile taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacıya isabet eden hisse oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava tarihinden sonra davacı/karşı davalı tarafın, yasal mirasçılardan T10 de davaya dahil ettiği görülmüştür. Davalılardan Burhan ve Hacer vekillleri ise ayrı ayrı sunmuş oldukları cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; vasiyetnamenin gereğinin yerine getirilmesinde davalıların kusurunun bulunmadığını, kendilerinin de vasiyetnamenin tenfizini istediklerini, bu anlamda açılan davayı kabul ettiklerini, davanın açılmasına davalıların sebebiyet vermediklerini, belirterek, davayı kabul etmişler ve ayrıca, vasiyetnamenin kendileri yönünden de tenfizi için karşı dava ikame etmişlerdir....
KARAR Açıklanan sebeple; Belirtilen işlemin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
KARAR Açıklanan sebeplerle; Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Numarasına yeniden kaydı yapıldığını, Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde 2017/147 E. numarası ile görülmekte olan vasiyetnamenin tenfizi davasında davanın usulden reddine karar verildiğini, davalı T5 tarafından açılmış olan “vasiyetnamenin iptali ve tenkis” konulu davanın Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesinde 2019/130 E. sayılı dosyada yargılaması devam ediyorken mahkemenin vasiyetnamenin tenfizi davasını usulden reddetmesinin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, vasiyetnamenin iptaline yönelik açılmış olan davanın sonucu beklenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir....
Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptali-tescil davası; vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davası olup, vasiyet alacaklısı tarafından vasiyet borçlularına, yasal veya atanmış mirasçılara ve varsa vasiyeti yerine getirme görevlisine karşı açılır. (Mülga 743 sayılı MK. m.541; 4721 sayılı TMK. m 600) 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 17. maddesi uyarınca; mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir....
Davada, vasiyetnameye konu taşınmazın vasiyet alacaklısı davacı adına tescili, vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde (MK.nun 535 ve izleyen maddelerinde) düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz....
Talep, Türk Medeni Kanunu’nun 600. maddesine dayalı vasiyetnamenin yerine getirilmesi isteğine ilişkin olup, vasiyetnameyi yerine getirme görevlisi varsa ona karşı, yoksa ifa ile yükümlü olan yasal veya atanmış mirasçılara yöneltilmesi zorunludur. Anılan hüküm nedeni ile hasımsız açılan dava yolu ile vasiyetnamenin tenfizi mümkün olmadığından mahkemece dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esastan karara bağlanarak bir kısım taşınmazlar yönünden tescil kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....