"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya içerisinde bulunması gereken dava dosyaları ve belgelerin dosya içerisinde yer almadığı anlaşılmakla; 1- Davada, muris ... tarafından... Noterliğinde düzenlenen 12/05/2009 tarih ve 2136 sayılı vasiyetnamenin tenfizi talep edilmiştir. TMK'nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur....
na ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davacı/birleşen dosyada davalı ... vekili, davalı ... vd.vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dava; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.2.1991 gün 648-65 sayılı kararında vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir aynı hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin Türk Medeni Kanunun 596 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği veya itirazların sonuçsuz kaldığının, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Bu tesbit başlı başına aynı bir hakkın geçirimini sağlamaz. Vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi için herşeyden önce vasiyetnamenin usulüne uygun açılıp okunduğunun ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir....
Mahkemece, vasiyet alacaklısının vasiyetin açılması ve vasiyetin kendisine bildirilmesinden itibaren bir ay içerisinde itiraz edilmediği sürece mirasçılık belgesi alabileceği, davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde (MK.nun 535 ve izleyen maddelerinde) düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir....
Mahkemece, yasa ve yönetmelik hükümleri gözetilerek vasiyetnamenin açılması davasının kesinleştirilmesi ve gerektiğinde mirasçılara iptal davası açma hakları tanınması sonucuna göre vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesi gerekirken yasal şart yerine getirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/226-2004/866 sayılı dava dosyasında vasiyetnamenin açılması davası açılmış ancak, taraflara tebligat yapılmamış olup bu hali ile henüz derdest olduğunun kabulü gerekir.Mahkemece, yasa ve yönetmelik hükümleri gözetilerek vasiyetnamenin açılması davasının kesinleştirilmesi ve gerektiğinde mirasçılara iptal davası açma hakları tanınması sonucuna göre vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesi gerekirken yasal şart yerine getirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesi; Malkara Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27/01/2021 tarih 2020/919 esas, 2021/206 karar sayılı kararı ile muris Şükrü Erdoğmuş'a ait 14/08/2020 tarihli vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine karar verildiği, vasiyetnamenin içeriğinden murisin T.C. hudutları dahilinde bulunan tüm taşınmaz ve taşınırlarını İsmail ve Eren Erdoğmuş'a vasiyet ettiği, bu durumda lehine mal vasiyet edilenin, mirasbırakanın ölümü ile ayni bir hak kazanmış olmayacağı, şahsi hak kazanacağı, vasiyet edilen malların, lehine mal vasiyet edilene doğrudan intikal etmeyeceği, anılan kişi tarafından vasiyet edilen malların adına tescili için vasiyetnamenin tenfizi davası açılması gerektiği, bu nedenle, öncelikle vasiyetnamenin tenfizi davasında dava konusu malların şikayetçi adına tesciline karar verilmesi gerektiği, somut olayda haciz tarihinde (taşınmaz-13/11/2020 taşınır - 06/09/2021) vasiyetnamenin tenfizi ile şikayetçi adına taşınır ve taşınmazların tesciline dair kesinleşmiş karar bulunmadığı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil(vasiyetnamenin tenfizi) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-) Hükmü temyiz eden davacı tarafın temyiz dilekçesinin, davalı ...'e tebliğine dair belgeye rastlanılamamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN TENFİZİ Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin tenfizi davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar ... vekili ile ... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, tenkis; birleştirilen dava ise, vasiyetnamenin tenfizi isteğine ilişkindir....
Ancak, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bodrum+zemin kat + 3 normal katlı binanın, fazla yapılan 2 katının kaçak olduğu, Kat Mülkiyeti oluşturulamayacağı anlaşılmaktadır. HMK.'nun 297.maddesi uyarınca, dava sonunda oluşturulan hüküm taraflara yüklenen hak ve mükellefiyetlerde tereddüt yaratmayacak açıklıkta ve infazı kabil olmalıdır. Tapu kütüğünde işlem yapılabilmesi için, vasiyete konu taşınmazların mevcut malikler adına olan tapu kayıtlarının iptali gerekir. Her ne kadar dairemiz bozma kararına uyularak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda diğer mirasçıların payları da düşülmüşse de; mahkemece kurulan hükümde mevcut tapu kayıtlarındaki davalılar adına kayıtlı hisselerin nasıl ve ne oranda, hangi davalının payının iptal edileceği hususunda bir açıklık da bulunmamaktadır. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre, murisin vasiyetinde kadastral parsel sınırlarını gözetmediği gibi yol ve dere olarak yerler ayırdığı, taşınmazların ifrazının mümkün olmadığı, bu nedenle vasiyetnamenin infaz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili süresinde temyiz etmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin TMK'nun 595. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir....