WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Hukuk Genel Kurulunun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin, TMK'nun 595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK.’nın 600. maddesi uyarınca vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyete konu taşınmazların davacılar adına hisse tescili talebine ilişkindir....

    Dava; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; muris ...'un, adına kayıtlı 31 pafta 2556 parsel sayılı taşınmaz ile 10 pafta 83 ada 98 parsel sayılı taşınmazlarını, dava konusu 08.05.1996 tarihli vasiyetname ile davacı adına vasiyet ettiği, murisin ölümünden sonra vasiyetnamenin açılıp okunduğu, vasiyetnameye ve davaya konu taşınmazlardan 31 pafta 2556 parselde kayıtlı taşınmazın murisin vefatından evvel satış yoluyla davacıya devredildiği, diğer 83 ada 98 parselde kayıtlı taşınmazın ise 21/01/2011 tarihinde davacının talebi üzerine, yasal mirasçılık belgesi esas alınarak, davacı da dahil olmak üzere murisin yasal mirasçıları adına intikalinin yapıldığı, buna göre iş bu vasiyetnamenin tenfizi davasının açıldığı tarih itibariyle dava konusu taşınmazın muris adına kayıtlı olmadığı ve gerçekleşen bu hukuki durum karşısında artık vasiyetnamenin ifasını talep etmenin mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      Mahkemece birleştirme kararı verilerek yapılan yargılama sonunda davacı ... tarafından açılan vasiyetnamenin iptali hakkındaki davanın reddine, tenkis davasının kabulüne, 18.228.36 TL'nin davalı ...’den alınarak davacıya verilmesine, davacı ... tarafından açılan vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasının kabulüne, ... İli, Bahçelievler Mahallesi, 310 ada 15 parselde bulunan 9/111 arsa paylı zemin kat 2 numaralı bağımsız bölümün vasiyet olunan adına tesciline karar verilmiş; hüküm, tenkis davası yönünden davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve 571/son maddesine göre tenkis talebi def'i yoluyla her zaman ileri sürülebileceğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı tarafa yükletilmesine 05.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin tenfizi ve tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde taraflar ve vekilleri gelmediler. Evrak üzerinde inceleme yapılarak işin karara karara bağlanması için 01.10.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıların babası ....'ın ......

          Mahallesi, 1592 ada 10 parsel sayılı arsa vasfındaki taşınmaz üzerinde inşa edilmiş bulunan 28 No.lu apartmanın giriş katındaki 1 No.lu daireyi müvekkilerinin anneleri ... vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin Çorum 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/349 Esas, 2016/567 Karar sayılı dosyasında açıldığını, okunduğunu ve kararın kesinleştiğini, vasiyetnameye itiraz ve tenkis davasının açılmadığını ileri sürerek, vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu olan kök muris Osman üzerindeki taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına veraset ilamındaki payları oranında tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tenfizi istenilen Çorum 2. Noterliğinin 01.03.1999 tarih ve 4004 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin Çorum 1....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 598 inci maddesinin ikinci fıkrası, 599 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ile 600 üncü maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Vasiyetnamenin tenfizi davası muayyen mal vasiyetini kapsayıp mirasçı nasbını kapsamaz. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 599 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; atanmış mirasçılar mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanırlar. Eş söyleyişle atanmış mirasçı, mirasbırakanın ölümü ile tereke üzerinde doğrudan ve kendiliğinden bir ayni hak kazanır....

              Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, davalılardan T6 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Hukuk Genel Kurulu’nun 13.02.1991 gün, 648- 65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi davası, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi’nce açılan vasiyetnamenin, TMK’nın m.595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Vasiyetnamenin tenfizi davası taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır....

              Tavzih yoluyla hükmün değiştirilmesi olanaklı değildir. Vasiyetnamenin tenfizi hakkında istem ve hüküm bulunmadığı da gözetilerek başka bir davada sonuçlandırılabilecek istemin tavzih yoluyla istenmesi yerinde olmadığından tavzih isteminin bu nedenle reddi gerekirken, mahkemece istemin kabulüne ve tavzih yoluyla hükmün değiştirilmesine karar verilmesi bozma nedenidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Birleştirilen davada davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava harcının tamamlanması gerektiğini, vasiyetnamenin açılması kararının henüz kesinleşmediğini, müvekkillerinin vasiyetnamenin iptali için dava açtıklarını, mirasçıların davaya konu taşınmazları tapuda intikalini gerçekleştirdiğini, tereke taksim edildiğinden vasiyet alacaklısı olan davacının dava açmakta hakkı olmadığını, vasiyetnamenin tenfizi hakkında açılan davanın vasiyetnamenin iptali davası ile birleştirilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. III. MAHKEME KARARI 1. Mahkemenin 2018/300 Esas sayılı dava dosyasında, 23.10.2018 tarihli celsede Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/310 Esas sayılı dava dosyasındaki vasiyetnamenin tenfizi dosyasının asıl dava dosyasından tefrikine karar verilmiş, vasiyetnamenin tenfizine yönelik yargılamaya Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/625 Esas sayılı dava dosyasında devam olunmuştur. 2....

                  UYAP Entegrasyonu