vasiyet etmiş olup eşi kendisinden önce vefat ettiğinden ona intikal etmiş bir mal varlığı ve ondan da ... intikal eden mal bulunmadığından davacıların vasiyetnamenin iptalini istemelerinde hukuki yararları bulunmamaktadır. Davalı ...'ın diğer davalı ... Vakfına vasiyet iradesi geçerli olup şekil şartlarına uygun vasiyetname yasal şartları taşımaktadır. Davacıların davasının reddine karar verilmesi gerekirken ortak vasiyetname mahiyetinde olmayan vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi doğru değildir. Mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken Onama kararı verilmesi yönündeki değerli heyetin görüşüne katılmıyorum. 22.11.2017...
Noterliğinin 23.01.2002 tarihli vasiyetnamesinin iptali, olmaz ise tenkisi istenilmiştir. Mahkemece davanın vasiyetnamenin iptali yönünden reddine; tenkis davasının kabulü ile mahfuz hisseleri oranında bedelin tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, muris ... tarafından ... Noterliğinde düzenlenen 23.01.2002 tarihli vasiyetnamenin iptali; iptalinin mümkün olmaması halinde ise tenkisi istenilmiştir.Mahkemece, vasiyetnamenin iptali isteminin reddine; tenkis isteminin kabulü ile mahfuz hisse karşılığı bedelin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece; vasiyetnamenin düzenlenme tarihinde murisin hukuki işlem yapma ehliyetinin bulunduğu, vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun düzenlendiği, vasiyetnameyle davacının saklı payına tecavüz edilmediği gerekçesiyle; davacının hem iptal, hem de tenkis isteminin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından, duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin iptali, bunun mümkün olmaması halinde tenkis istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilin vasiyetnamenin iptaline ilişkin istemin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığından, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davacı vekilinin, kabul gören temyiz itirazına gelince; Somut olayda; davacı, annesinin, iptali talep olunan davaya konu vasiyetnamedeki tasarrufu ile saklı payına tecavüz ettiğini iddia etmiştir....
Noterliği'nde düzenlenen vasiyetnamenin artık hükümsüz hale geldiği kuşkusuzdur. Bu noktada ise eldeki davada tartışılması gereken husus; asıl ve birleşen davada iptali istenen 30.10.1987 tarihli ... ...'de düzenlenen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.İptali istenen 30.10.1987 tarihli vasiyet Alman Hukukuna uygun düzenlenmesi halinde geçerli olacağı açıktır. Ancak mahkemece dava konusu vasiyetnamenin Alman Kanunlarına uygunluğu yönünden yeterli inceleme ve araştırma yapılmamıştır ....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2014 NUMARASI : 2014/66-2014/693 Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali-tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dava dilekçesinde; muris H... A....'a ait olduğu belirtilen el yazılı vasiyetnamelerin Zonguldak 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/849 Esas sayılı dosyası ile 08/01/2014 tarihli celsede açıldığını, vasiyetnamenin iptali için dava açmak üzere davacılara süre verildiğini, vasiyetnamedeki yazıların ve imzaların murise ait olmadığını ileri sürerek, söz konusu vasiyetnamelerin iptali, bunun mümkün olmaması halinde tenkisini talep ve dava etmiştir....
Bunlar; ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nın 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Somut olayda; düzenlenen Adli Tıp raporu dikkate alındığında murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetine haiz olduğu, vasiyetnamenin resmi vasiyetname için öngörülen şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği, hata ve hile iddialarının davacı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/231 Esas, 2007/442 Karar sayılı dosyasında davacının anılan vasiyetnamenin iptalini, davalı ile dava dışı ... ve tarafların annesi ...’ın vasiyetnamenin tenfizini talep ettiği, mahkemece vasiyatnamenin tenfizi isteminin reddine, vasiyetnamenin iptali isteminin de kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2009/18027 Esas, 2009/19236 Karar sayılı kararı ile mirasçılıktan çıkartılma sebebinin kanıtlanamadığı; mirasçılıktan çıkartma tasarrufunun, mirasbırakanın çıkarma sebebi hakkında düştüğü "açık bir yanılma" yüzünden yaptığını gösteren bir delilin de bulunmadığı, bu durumda mirasçılıktan çıkartma tasarrufunun mirasçılıktan çıkartılan ...'in "saklı payı" dışında geçerli olduğu gerekçesi ile bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde anılan vasiyetnamenin tenfizine, davacının 1/8 saklı payı yönünden ise vasiyetnamenin iptaline karar verildiği, kararın Yargıtay 3....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/3 Esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiğini, vasiyetnamenin TMK'nın 531 ve devamı maddelerinde yer alan şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği gibi TMK'nın 557.maddesinde vasiyetnamenin iptal sebeplerinin sınırlı olarak sayıldığını ve başka nedene dayanarak vasiyetnamenin iptalinin talep edilemeyeceğini, imza eksikliğine ilişkin iddianın aksinin vasiyetnamenin aslı incelendiğinde anlaşılacağını, tanıkların okuma yazma bildiklerini ve vasiyetnamenin vefattan hemen sonra açılmaması sebebinin vasiyetnamenin iptali sebebi olarak düzenlenmediğini, vasiyetnameye konu taşınmazların müvekkiline satış yolu ile devredildiğini, dolayısıyla taşınmazların murisin terekesinde olmadığı gibi davacının 10 yılı aşkın bir süredir bu durumdan haberdar olduğundan tenkis talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir. Bu sebeple, dava konusu olan vasiyetnamenin bir iptal davasına konu olup olmadığının araştırılması gerekir. Dava konusu olan vasiyetname, bir iptal davasına konu olmuş ise, bu dava bekletici mesele yapılmalıdır. Vasiyetnamenin iptali davası sonucunda verilen hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda; davacı, eldeki dava ile, vasiyetnamenin tenfizini talep etmekte; davalı ... ise, 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/110 esas sayısı ile açtığı dava ile, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmektedir. Bu durumda, vasiyetnamenin tenfizi davası için, iptal davasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması gerekecektir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2014 NUMARASI : 2010/57-2014/305 Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dava dilekçesinde; murisleri O.. Ü..'ın, 14.03.2009 tarihinde ölümü ile açılan vasiyetnamenin davalı oğlu İ.. Ü..'ın cebir ve tehditi ile bütün mallarını diğer davalı gelini C.. Ü..' a bıraktığını, vasiyetnamenin mal kaçırmak maksadıyla, muvazaalı olarak düzenlendiği, düzenleme tarihinde murisin 79 yaşında olduğu, fiil ehliyetinin bulunmadığı, vasiyetnameye dayanak pratisyen hekim raporunun yeterli olmadığını belirterek vasiyetnamenin iptalini, olmadığında tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....