"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; muris eşinin tanzim ettiği vasiyetnamenin geçersiz olduğunu, murisin mirasa ilişkin saklı paylarını dikkate almadığı, vasiyetnameden çıkarılması için hiçbir yasal neden olmamasına rağmen vasiyetnamede mirasçı olarak gösterilmediğini belirterek, vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. Davalı, vasiyetnamenin iptali için yasal neden olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; yazılı bir delil ibraz edilemediği ve vasiyetnamenin iptalini gerektiren herhangi bir sebep ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Noterliğinin 04/01/2007 tarihli 00032 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetnameden rücu başlıklı belgelerin Sulh Hakimliğine gönderildiği, 24/01/2014 tarihli 1. celsede hazır bulunan mirasçılar A.. A.., F.. A.., F.. A.. ve mirasçı F.. Ş.. vekili huzurunda okunduğu, ancak mütevaffanın bilinen tüm mirasçılarına ve yasal temsilcilerine vasiyetname ekli duruşma gününü bildirir tebligatın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, mirasçılardan A.. A..'ın Kemer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/279 esas 2012/145 karar sayılı, F.. A..'ın Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/99 esas 2014/294 karar sayılı ilamı ile kısıtlandıkları ve kendilerine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 596/2.maddesi uyarınca bilinen tüm mirasçılar, yasal temsilcileri ve diğer ilgililer usulüne uygun çağrılmadan, vasiyetnamenin açılıp okunması doğru değildir....
Taksitli Krediden kaynaklı alacak için davalıdan azami Yıllık % 17,00 Akdi faiz ve bu oranının %100’ü oranında ilavesi ile Yıllık Azami %34,00 oranında temerrüt faizi, 1176-Taksitli Krediden kaynaklı alacak için davalıdan azami Yıllık % 16,50 Akdi faiz, bu oranının %100’ü oranında ilavesi ile Yıllık Azami %33,00 oranına kadar Temerrüt Faizi talep etme hakkının mevcut olduğu, buna karşın davacı bankanın ihtarname ile % 41,6 oranında temerrüt faizi talebinde bulunmuş olduğu, davacı bankanın ... no’lu Taksitli Kredi’den kaynaklı, 21.02.2019 İflas Tarihi itibariyle alacağı; 1.160.477,37.-TL asıl alacak, 176.434,76.-TL Akdi/Temerrüt Faizi, 8.821,74.-TL Gider Vergisi olmak üzere Toplam, 1.345.733,87.-TL olarak hesaplanmış olup, ... no’lu Taksitli Krediye, kredi kat edildikten sonra, 14.02.2019 tarihinde 5.339,65.-TL ve 12.03.2019 tarihinde 80.199,33.-TL olmak üzere toplam, 85.538,98....
-TL alacak talebinde bulunulduğunu, davacı tarafın, bu alacak talebine konu alacak için ilamsız icra takibi yapılmış ise de, takibe konu ve talep dilekçesi ekinde bulunan belgeler alacağı ispatlamaya yeterli olmadığından ve alacak talebi yargılama gerektirdiğinden reddedildiğini, özellikle belirtmek gerekir ki, davacı tarafın, alacak talebinde bulunduğu alacağa konu icra takiplerinin dayanağının, resmi belgeler ile ispatlanması gerektiğini, bu durum çevresinde, davacı tarafın, alacak konusu iddia hususları ispatlaması gerektiğini, davacı tarafın, dava dilekçesinde de, açıklayıcı bilgi verilmediğini, alacağınını nedeni kaynaklandığı ve neye ilişkin olduğu belirtilmediğini, bu durum dahi, davacının alacağının neye ilişkin olduğu belli olmadığını, ibrazı ile alacak başvurusuna göre bilirkişi incelemesine tabi tutulması gerekmekte olup alacak kayıt başvuru dilekçesi ve ekleri ile bu alacağa ilişkin iflas idare memurluğu tarafından verileri alacak kararı kapsamında davacının işbu davasının reddine...
Noterliğinin 06.01.2010 tarih 261 yevmiye nolu vasiyetnameden vazgeçtiğini beyan ettiği aynı gün 10/09/2015- tarihinde Serik 2....
Hukuk Dairesi'nin 2015/11117 E, 2016/5062 K sayılı ilamında ''...Mahkemece; mevcut 25.04.2005 tarihli vasiyetnamenin muayyen mal vasiyeti niteliğinde olduğu, vasiyetçinin vasiyet için kanunda öngörülen şekillerden biri ile vasiyetinden her zaman rücu edebileceği; ancak, vasiyetnameden rücu edilebilmesi için sonradan yapılan hukuki tasarrufun geçerli olması gerektiği, vasiyetten rücu halinde aranılan tek koşulun kanunda muayyen şekillere riayet etmek olduğu, vasiyetçinin vasiyet ettiği taşınmazları bir başkasına satarken hiçbir sebep gösterme zorunluğu bulunmadığından; yasanın öngördüğü şekil şartına uyulmak kaydıyla yaptığı takdirde, bu satış sözleşmesinin içerisine girilerek muvazaalı olup olmadığının araştırılmasına kanuni olanak bulunmadığı; bu durum karşısında, dosya da mevcut Şarköy Noterliğinin 09.10.2007 tarih 4292 sayılı vekaletnamesi resmi şekle riayet edilerek tanzim edildiği ve satış işlemlerinin usulüne uygun tamamladığı, vasiyetçinin serbest iradesi ile vasiyetnameden rücu...
Öyle ise, murisin sağlığında kat'i bağış olarak gerçekleştirdiği işlemle (sözleşmeyle) henüz ifa aşamasına gelmeyen vasiyetnameden rücu ettiğinin kabulü gerekeceği kuşkusuzdur (TMK.544/2. maddesi). Vasiyetçi her ne kadar vasiyetnameden, vasiyetname ile bağdaşmayan bir hukuki tasarrufla rucu edebilirse de, o tasarrufun hukuki sonuç doğurabilmesi, (daha açık bir anlatımla vasiyetnameyi ortadan kaldırabilmesi) için sonradan yaptığı hukuki tasarrufun geçerli olması gerekir. TMK.nun 544/1. maddesinde, 2. fıkrasında , "Belirli mal bırakma vasiyeti de, vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe, miras bırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkar". Somut olayda, muris tarafından davacılardan Gülcan'a yapılan vasiyetnameden sonra aynı taşınmazın tapusunun bağış yolu ile davalılara temlik edildiği görüldüğünden anılan vasiyetnameden murisin rücu ettiğinin kabulü gerekmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/39 Esas KARAR NO : 2022/26 DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 15/01/2022 KARAR TARİHİ : 19/01/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Dosya incelemesinde; Davalı Firmanın davacı banka ile imzalamış olduğu Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi sözleşmelerinden kaynaklanan 63.903, 18 TL borç ile genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerinden kaynaklanan henüz yasal yükümlülük tutarı ödenmemiş açık çeklerden kaynaklanan 17.355,00 TL riskin depo edilmesi talebini 06/07/2021 tarihinde konkordato komserliğine bildirdiğini ancak davalı firmanın sadece 42.039,559 TL borç bulunduğunu belirterek 21.863,59 TL alacak ile 17.355,00 TL riskin depo edilmesi yönündeki talebinin çekişmeli hale geldiğini alacağın konkordato kapsamına dahil edilerek...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/115 Esas KARAR NO : 2023/30 DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 10/02/2022 KARAR TARİHİ : 23/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı ile aralarında bir acentelik sözleşmesi olduğunu ve davalının sözleşmeden kaynaklı borçlarını ödemediğini öne sürmüştür. Davalı süresi içerisinde davaya cevap vermemiştir. Arabuluculuk şartının yerine getirildiği görülmüştür. Bilirkişiden asıl ve ek rapor alınarak talep edilen tazminat hesaplanmıştır. Antalya ... İş Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası dosya içerisine alınmıştır. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki davada davacı acentelik sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunmuştur. Bilindiği üzere dava şartları davanın görülmesine engel olan ve yargılamanın her aşamasında gözetilebilen hususlardandır....
Somut olayda, davacı ...’nın dava dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talebinde bulunduğu, ayrıca miras hakkından kaynaklı alacak talebi bulunmadığı, mahkemece davacının ayrıca mirastan kaynaklı alacağının da tespit edilip miktarla bağlı kalınarak alacağın tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davacı kadının sadece belirlenen 412.500,00 TL katılma alacağının olduğunun tespiti ile taleple bağlı kalınarak 378.000,00 TL alacağın tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde talep aşılarak ayrıca miras hakkından kaynaklı alacak miktarının da tespit edilip alacağa hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından ve ayrıca sonuç itibarıyla hükmedilen alacak miktarı doğru olduğundan, gerekçenin düzeltilmek suretiyle hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....