Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacının sunulan ses kaydının vasiyetname olduğunu savunduğu, davanın hukuki vasıflandırılması görevinin mahkemeye ait olması karşısında ibraz edilen ses kaydının esasen murisin malvarlığının devri irade beyanı şeklinde olup vasiyetname olarak nitelendirilmesi gerektiği ve eldeki davanın dayanak vasiyetname niteliğindeki belge kapsamında vasiyetnamenin tenfizi olarak vasıflandırılabileceği, bu halde vasiyetnamenin tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiği, bu kapsamda açılmasına ve okunmuş kabul edilmesine karar verilmiş bir vasiyetname bulunmadığı, bu halde davacının öncelikle bu ses kaydının vasiyetname olduğu iddiasında olması nedeniyle vasiyetnamenin açılması ve okunması talebinde bulunması, mahkemenin ses kaydını vasiyetname kabul etmesi halinde vasiyetname açılıp okunduktan sonra vasiyetnamenin tenfizi talebinde bulunabileceği, bu haliyle vasiyetnamenin tenfizi davasını açma şartları oluşmadığı bildirilerek davanın reddine...

İlk derece mahkemesince, davacıların vasiyetnamenin hükümsüzlüğünün tespitini ve zaten hükümsüz olan bir hukuki işlemin bu nedenle iptalini istemekte hukuki yararının olmadığı, vasiyetname kendiliğinden ortadan kalktığı gerekçesi ile davanın 6100 sayılı HMK md. 114/1- h, 115/2 uyarınca hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekili istinaf talebinde bulunmuştur. 4721 sayılı TMK'nun 542.maddesinde; mirasbırakan, vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle, yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebilir. 543.maddesinde ise, mirasbırakan yok etmek suretiyle de vasiyetnameden dönebilir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı T6 vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının hem esas hem de usul yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin MK'nın 535/2. maddesindeki hususların vasiyetnamede yer almadığı gibi asılsız sebeple verdiği ve somut delillerle gerekçelendiremediği hükmün vasiyetname içeriğine aykırı ve hatalı olduğunu, mahkeme kararının, davaya konu edilen vasiyetname ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, vasiyetnamenin 2. sayfasında TMK'nın 535/2. maddesindeki hususların eksiksiz ve açıkça yazıldığını ve imza altına alındığını, Medeni Kanunumuza göre davaya konu vasiyetnamenin tüm şekil şartlarına haiz, usul ve yasaya uygun geçerli bir vasiyetname olduğunu, davacıların saklı paylarının korunduğunu, miras bırakanın miras bıraktığı esnada fiil ehliyetinin olduğunu ve buna ilişkin raporunun alındığını, miras bırakana hiçbir baskı ve yönlendirme yapılmadığını, vasiyetname tanıklarının Medeni Kanun uyarınca geçerli...

Noterliğinde düzenlenen 25/02/2000 tarih ve 1367 yevmiye nolu vasiyetname ile 16/10/2000 tarihli sözlü vasiyetname gereğince halen .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/67 Tereke sayılı dosyasına alınan paranın 1/5'inin (%20'sinin) müvekkili vakfa bağışlandığını, .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/57 E.-2007/2563 K. sayılı kararıyla da murisin tek mirasçısının davalı hazine olduğunu ileri sürerek, .... Noterliğinin 25/02/2000 tarih ve 1367 yevmiye nolu vasiyetname ile 16/10/2000 tarihli sözlü vasiyetnamenin tenfizine ve murisin tereke dosyasına alınan ana para ve nemalarının 1/5'inin müvekkili vakfa teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosyada, davacı ... Eğitim Vakıf vekili; muris ... tarafından ... Noterliğinde düzenlenen 25/02/2000 tarih ve 1367 yevmiye nolu vasiyetname ile 16/10/2000 tarihli sözlü vasiyetname gereğince .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/5 Tereke sayılı dosyadaki paranın % 20'sinin müvekkili vakfa bağışlandığını ileri sürerek, .......

    Somut olayda, bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 23/05/2017 tarihli ve 05/12/2017 tarihli ek raporlarda 258 , 3592 , 2206 , 1512 , 2048 , 56 , 93 , 100 , 289 , 236 parsel sayılı taşınmazların davaya konu vasiyetname kapsamında bulunduğu belirtilmiştir . Bu konuda taraflar da rapora itirazda bulunmamıştır . Mahkemece anılan bilirkişi raporları incelendiği halde oluşturulan hükmün 2. maddesinde anılan bu taşınmazların vasiyetname kapsamının dışında kaldığı belirtilmiş, raporlardaki bilgilerin tam aksine bir tespit yapılmıştır . Diğer anlatımla vasiyetname kapsamında olan taşınmazların tespitine ilişkin olarak davacılar yararına kazanılmış hak oluştuğu halde mahkeme bu konuyu görmezden gelmiştir....

      vasiyetname düzenlediğinin görüldüğünü belirterek, Ulubey Uşak Noterliği' nin 30/10/2000 tarih 1624 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vasiyetnamenin gerekli şekil şartlarını taşımadığını, irade fesadı altında yapıldığı ve en önemlisi de vasiyetname hazırlanırken vasiyet edenin hukuki işlem ehliyetine sahip olmamasından dolayı vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Noterliği'nden düzenlenme vasiyetname incelendiğinde; okur yazar olmayanlara mahsus düzenlendiği, vasiyetname ile vasiyet eden muris Tamara Çelik'in ölümünden sonra mirasının tamamını gelini olan T7 kalmasını vasiyet ettiği hususu anlaşılmaktadır. Vasiyetnamenin okur yazar olmayanlara mahsus düzenlenerek şeklen geçerli olduğu görülmektedir. Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'nun vermiş olduğu raporda; vasiyetname tarihi olan 22/10/2013 tarihi itibari ile vasiyet eden muris Tamara Çelik'in fiil ehliyetinin bulunduğu anlaşılmaktadır....

      Diğer yandan; vasiyetname, ölüme bağlı bir tasarruf olup, ölüm halinde hukuki sonuç doğurur. TMK.nun 542.maddesinde; mirasbırakan, vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle, yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebilir. 543.maddesinde ise, mirasbırakan yok etmek suretiyle de vasiyetnameden dönebilir. Aynı kanunun 544/1.maddesinde, mirasbırakan, önceki vasiyetnamesini ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yaparsa kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça sonraki vasiyetname onun yerini alır. 2.fıkrada, "belirli mal bırakma vasiyetinde vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe mirasbırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkar” hükümleri yer almaktadır....

        İhtilaf, murisin 16.04.2003 tarihinde vasiyetname ile 1611 nolu taşınmazın 1/2 hisseli olarak davacı ve davalıya bırakmasından sonra 05.05.2006 tarihinde 1/2 payının davacı eşine satış yolu ile temlik etmesinin murisin vasiyetnamedeki iradesini nasıl etkileyeceği noktasında toplanmaktadır. TMK.nun 544/1. maddesinde, " miras bırakan, önceki vasiyetnamesini ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yaparsa, kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça sonra ki vasiyetname onun yerini alır". 2. fıkrasında ise, "Belirli mal bırakma vasiyeti de, vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe, miras bırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkar"....

          Vasiyetname ile ilgili olan çekişmeler ait olduğu mahkemede ayrıca dava konusu olacağından vasiyetnamenin açılmasına engel oluşturmaz. Vasiyetnamenin itiraza uğramadığının tespitine vasiyetnamenin açılması davasına bakan mahkeme değil vasiyetnamenin tenfizine bakan mahkeme tarafından karar verilir. Somut olayda; mahkemece vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitin karar verilmiş ise de, 21.10.2010 tarihli duruşma zabtında ...... 2. Noterliğince mahkememize gönderilen 19.10.2007 tarih ve 8160y. nolu vasiyetname yazılı beyaz renkli zarf mirasçılar ve hazır bulunanlar huzurunda açıldı. İçerisinden çıkan 8160 yevmiye numarasıyla 19.10.2007 tarihinde düzenlenen muris ...'...

            UYAP Entegrasyonu