Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; 03.04.2014 tarihli kararında, sözlü vasiyetname sırasında murisin komada olduğundan ve geçerli olmadığından asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. TMK'nun 539.maddesinde düzenlenen "Sözlü vasiyetname"nin geçerli olabilmesi için aynı kanunun 540/1.maddesine göre, mirasbırakan tarafından görevlendirilen tanıklardan biri, kendilerine beyan edilen son arzuları yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalar ve diğer tanığa imzalatır. Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin sulh veya asliye hakimine verirler ve mirasbırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum için de kendilerine anlattığını hakime beyan ederler....

    Vasiyetname yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip olmak gerekir.Ehliyetsiz kişilerin yaptığı vasiyetnameler kendiliğinden batıl olmaz.Vasiyetname tarihinde murisin 88 yaşında olduğu ve kalp hastalığının bulunduğu anlaşılmaktadır.Murisin vasiyetname düzenlendiği tarihte akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığı ileri sürüldüğüne göre, bu durum tek başına tanık beyanları ve mevcut tek hekim raporu ile kanıtlanmış kabul edilemez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ...’nın, 19.12.1995 tarihli düzenleme şeklinde vasiyetname ile ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki birinci kat 2 no’lu bağımsız bölümü yalnızca davalı kızına, zemin kat 1 no’lu bağımsız bölümü ise kendilerine bıraktığını, vasiyetname ile saklı paylarının ihlal edildiğini zira davalıya bırakılan bağımsız bölümün daha değerli olduğunu, 20.03.2014 tarihinde vasiyetnamenin açılmasına karar verildiğini, ayrıca vasiyetnamenin iptali davası açtıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla her biri için ayrı ayrı 25.000 TL olmak üzere toplam 75.000 TL tenkis bedelinin faiziyle birlikte ödenmesini istemişler; 18.06.2015 tarihli ıslah dilekçesinde, dava konusu 3019 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 2 no’lu bağımsız bölümün, mirasbırakan tarafından vasiyetname tarihinden sonra 23.08.1996 tarihinde...

        Türk Medeni Kanununun 596. maddesi hükmüne göre; vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın, tesliminden başlayarak bir ay içinde miras bırakanın yerleşim yeri Sulh hakimi tarafından açılır. Vasiyetname açılırken bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır ve vasiyetname okunur. Vasiyetnamenin açılışını müteakip mirasta hak sahibi olanların her birine, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneği tebliğ olunur (TMK.md.597). Lehlerine karşılıksız kazandırma yapılan kimselerin ve mirasçıların adresleri belli değilse kendilerine vasiyet ilanen tebliğ edilir (TMK.md.597/2)....

          ın vasiyetname tanığı olan ...'in kayınpederi olduğu ancak, davalı ...'ın vasiyetname tanığı olan ...'in kayınvalidesi olmadığı, dolayısıyla vasiyetname tanığının vasiyetname düzenlenmesine katılması sebebiyle davalı ... yönünden hısıma yapılan kazandırma bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; vasiyetname tanığının vasiyetname düzenlenmesine katılması sebebiyle davalı ... yönünden hısıma yapılan kazandırma bulunmadığı gerekçesiyle, davalı ... yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının ve davalı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Uyuşmazlığın İngiliz vatandaşı olan davacı adına düzenlenen vasiyetname uyarınca murise ait davalı banka nezdindeki paranın ödenmesi istemine ilişkin bulunmasına ve somut olayda vasiyetnameyle ilgili 4721 sayılı TMK'nun Miras Hukuku başlıklı 3. kitabında yer alan "vasiyetname hükümlerinin" tartışılması gerektiğinden kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Vasiyetname tanıklarının dava konusu vasiyetnamede yazılı beyanlarının doğru olmadığı iddiasının yine aynı kuvvette başka bir delil ile ispatlanması gerekir. HMK'nın 204/1.(HUMK.'nun 295.) maddesi gereğince "İlamlar ile düzenleme şeklindeki noter senetleri, sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılır." Noterlerin usulüne uygun olarak düzenledikleri ve onayladıkları belge (vasiyetnamenin) aksi ispat oluncaya kadar kesin delil teşkil eder. Vasiyetname tanıklarının vasiyetname içeriğine uygun olmayan beyanları hükme esas alınmamalıdır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/18862 Esas 2018/5673 Karar) Somut olayda, ilk derece mahkemesi tarafından; "Davaya konu vasiyetnamede sayfa numaraları yer almakta olup murisin 1.sayfanın sonuna doğru ve 2.sayfa sonunda imzaları bulunmaktadır....

              Noterliği'nde düzenlediği ikinci vasiyetname ile yurtdışında düzenlediği ilk vasiyetnamesinden döndüğü kabul edilerek asıl ve birleştirilen davanın ayrı ayrı kabulü ile 30.10.1987 tarihli vasiyetnamenin iptaline karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen dosya davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 01.07.2019 tarih ve 2018/7547 Esas, 2019/6014 Karar ... ilamında; “Mahkeme gerekçesi bir bütün olarak incelendiğinde, gerekçede murisin 03.06.1996 tarihli Bursa 15. Noterliği'nde düzenlediği vasiyetname ile tüm malvarlığını eşi olan ... ...'a vasiyet ettiği belirtilmiş ise de, 30.10.1987 tarihli Almanya Donauwörth'de düzenlenen vasiyetname incelendiğinde muris ve eşi ...'...

                a ait olup, vasiyetname ile kendisine bırakıldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 145 ada 6 sayılı parselin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, vasiyetnameye dayanılarak açılmış ise de, dosya içerisinde bulunan 08.03.1994 tarihli "vasiyetname" başlıklı senedin hukuken geçerli bir vasiyetname olmayıp, bağışlamaya ilişkin olduğu; taşınmazın, tarafların ortak miras bırakanı ... tarafından gelini davacı ...'a bağışlanarak, zilyetliğinin devredildiği, mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir....

                  Tarafımızca sunulmuş olan doktor raporunda görüleceği üzere murisin akli melekelerinde herhangi bir eksiklik bulunmamakta olup iddia edilen hastalığa ilişkin herhangi bir tedavi kaydı yahut reçeteli ilaç da bulunmadığını, vasiyetname tanıkları da murisin vasiyetname yapmaya ehil olduğunu gözlemleyerek beyan ettiğini, resmi vasiyetname düzenleyen memur da tanık sıfatını haiz olduğunu, ilk derece mahkeme kararında gerekçe gösterilen bir diğer şekil şartı eksiliği vasiyetname tanığının yapılan işlemin içeriğini bilmemesi gösterildiğini, TMK madde 534/3’ te açıkça belirtildiği üzere vasiyetname tanıklarına vasiyetname içeriğinin bildirilmesi zorunlu olmayıp hükümde belirtilen bu sebep tarafımızca kabul edilmediğini, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu