ın 06.06.2009 tarihinde öldüğünü, tarafların müşterek çocukları olmadığını, müvekkili ile birlikte murisin kardeşleri olan davalıların da mirasçı olduklarını, müvekkilinin, eşinin ölümünden önce bir vasiyetname düzenlemiş olduğunu, ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/631 Esas sayılı dosyasında gelen davetiye üzerine öğrendiğini, vasiyetnamenin muris tarafından müvekkili ile evlenmeden önce 17.07.1990 tarihinde el yazısı ile düzenlendiğini ve notere tevdii edildiğini, vasiyetname ile murisin tapuda kendi adına kayıtlı olan, ...-... ve ...-...'...
Vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi gerekmez. Ancak, resmi vasiyetname düzenlenmesinde hazır bulunan tanıklar mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını beyan ederler. Çoğunluğun bozma kararının gerekçesi, bu beyanın tanıkların önünde yapılmadığı hususudur.Oysa, vasiyetnamenin 2.sayfa, 4.bendinde açıkça; “Tanzim edilen iş, bu vasiyetnamenin ... 5.Noteri ... tarafından vasiyetçi ... 'na yanımızda olduğunu, mealinin açıkça izah edilip anlatıldığının” ifade olunduğu görülmektedir....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının açmış olduğu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, murisin vasiyetname yapmaya ehil olduğu hususunda noter tarafından gerekli sağlık raporunun aldırıldığını, kişinin yaşının 74 olmasının vasiyetname yapmaya engel olamayacağını, murisin vasiyetname yapılması için zorlanmadığını, murisin öldüğü zaman terekesinde iki tane tarla, vasiyetnameye konu ev, 1 adet motorsiklet ve ev eşyaları bulunduğunu, murisin vefatından sonra cenaze masrafları ve dini törenler (mevlit-hatim) için masrafların müvekkili tarafından yapıldığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tanık beyanları ile murisin akıl sağlığının yerinde olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, iptal isteminin reddi ile vasiyetnamenin tenkisine; 13.300,00 TL tenkis alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin iptali ve tenkis istemlerine ilişkindir....
Vasiyetname yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip olmak gerekir. Ehliyetsiz kişilerin yaptığı vasiyetnameler kendiliğinden batıl olmaz. Vasiyetname tarihinde murisin 72 yaşında olduğu anlaşılmaktadır. Murisin vasiyetname düzenlendiği tarihte akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığı ileri sürüldüğüne göre, vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda ... Kurumundan rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Diğer yandan, dosyada mevcut vasiyetnamenin incelenmesinden, murisin rahatsızlığı nedeni ile imza atamadığı, bu nedenle de parmak izinin alındığı belirtilmiştir. Mahkemece, bu hususun da araştırılıp, vasiyetin geçerliliğine etkisinin bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekmektedir....
TMK'nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir. Somut olayda vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davanın, temyize konu tenfiz davasının açıldığı tarihte henüz kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır....
Köyü ... ada ... parsel sayılı 5765,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve vasiyetname, ... ada 1 parsel sayılı 2003,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, bağış ve vasiyetname, ... ada 60 parsel sayılı 651,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve vasiyetname, 124 ada 79 parsel sayılı 6253,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, satın alma ve vasiyetname nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda kesin süre içinde keşif giderlerinin yatırılmaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olaya gelince; Davaya konu edilen 3 numaralı bağımsız bölüm maliki..., 26.11.1976 tarihinde noterde düzenlenen vasiyetname ile taşınmazın 1/2 payını eşi...'a, 1/2 payını da ... ve ...'e vasiyet etmiştir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/18E-2005/1150K sayılı kararı ile vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş, ...'ın yasal mirasçısı davacının, ... Asliye 4. Hukuk Mahkemesinde açtığı 2004/198E-2008/67K sayılı vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkis istemli dava sonunda vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, davacının saklı payına tecavüz oluşturan 58.719,29 TL'nin atanmış mirasçılardan tahsiline karar verilmiştir. Davacı bu alacağının tahsili amacıyla atanmış mirasçılar aleyhine yaptığı icra takipleri sonunda aldığı yetkiye dayalı olarak dosyamıza konu ortaklığın giderilmesi davasını açmıştır. Dosya arasında mevcut 26.11.1976 tarihli vasiyetname örneği ve ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 2005/574-921EK sayılı atanmış mirasçı ...'...
Bu kişiler Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından kendilerine mirasçılık belgesi verilmesi ile vasiyetname konusu hakkın kendi adlarına geçirilmesini sağlayabilecektir (Tapu Tüzüğü m. 21). Somut olayda, davacının dayandığı vasiyetnamenin açılması işlemi tamamlanmış ve uyuşmazlık Yargıtay'dan geçerek sonuçlanmıştır. Yine, davalı Hazine tarafından açılan vasiyetnamenin iptali davası ret ile sonuçlanmış ve kesinleşmiştir. Davacılar (mirasçı nasbedilenler) olarak Sulh Hukuk Mahkemesinden almış oldukları "mirasçılık belgesi" ile vasiyetname konusu taşınmazın adlarına tescilini talep edebileceklerdir....
ın 28.08.2012 tarihli vasiyetname ile davaya konu 2 ada 22 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'ne vasiyet ettiğini ancak, murisin vasiyetname tarihinde işlem yapma ehliyetinden yoksun olduğunu, vasiyetname yapılırken tam teşekküllü bir hastaneden sağlık raporu alınmadığından vasiyetnamenin şekil yönünden de eksik olduğunu, murisin davalı cemiyetten hayatı boyunca haberi bile olmadığını, üçüncü şahısların yönlendirmesi ile iş bu vasiyetnameyi düzenlediğini ileri sürerek, öncelikle vasiyetnamenin iptaline, 2 ada 22 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptaline ve kendi adlarına tapuya kayıt ve tesciline bu mümkün olmadığı takdirde saklı paylarının tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı; murisin, vasiyetname sırasında hukuki işlem yapma ehliyetinin olduğunu, vasiyete konu işlemin bir muayyen mal vasiyeti olup saklı paya tecavüz bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
nın vasiyetnamenin tanzim tarihinde hukuki ehliyete haiz olduğunun belirtilmesi karşısında vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, tenkis isteğinin kabulüne karar verilmişse de; tenkise konu edilen 172 ada 96 nolu parselin murisin ölüm tarihindeki değerinin 150.000,00 TL olduğu, vasiyetname tarihindeki değerinin ise 100.000,00 TL olduğu inşaat mühendisi bilirkişi raporunda belirtilmiş olup, tenkis hesaplamaları yapılırken anılan taşınmazın ölüm tarihindeki değeri yerine vasiyetname tarihindeki değerinin alınarak hesaplama yapılmış olması doğru olmadığından, usulü kazanılmış hak kuralı da dikkate alınarak yeni bir tenkis hesabı yapılması gerekir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir....