Olayımızda; ikrah olarak öne sürülen, husus, tanıkların beyanlarına göre murisin hasta olup, hastalığının son zamanlarında davalıların lehlerine vasiyetname düzenlemesi için baskı yaptıkları, vasiyetname düzenlemeye yanaşmadığı takdirde kendisine bakmayacakları yönünde korkutup, murise zorlama ile eşi ve diğer davalı lehine vasiyetname düzenlettirdikleri olgusudur. Muris Mahmure'nin, vasiyetnamenin yapıldığı tarihte tasarruf ehliyetinin bulunduğu Adli Tıp Kurumu raporundan anlaşılmış ise de; vasiyetnamenin murise manevi ikrah altında yaptırıldığı dosya kapsamı ile sabit olduğundan davacıların davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
'nin 01.10.1993 tarihli el yazılı bir vasiyetname hazırladığını, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davada kendilerine iptal davası açmak için süre verildiğini, bu vasiyetname ile mirasçılarından M.. T.. ve H. T. 'ı verasetinden mahrum ettiğini belirterek tüm mallarını davalılara bıraktığını, oysa vasiyetnamenin el yazılı vasiyetname şartlarını taşımadığı, murisin imzasının olmadığını, murisin asıl arzusunun ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmak olduğunu, murisin başka mirasçısı olmadığını düşündüğünü, vasiyete konu taşınmazlardan birini daha sonra bir yeğenine sattığını iddia ederek vasiyetnamenin iptalini talep ve dava etmiştir....
Vasiyetname ile ilgili olan çekişmeler ait olduğu mahkemede ayrıca dava konusu olacağından vasiyetnamenin açılmasına engel oluşturmaz. Vasiyetnamenin itiraza uğramadığının tespitine vasiyetnamenin açılması davasına bakan mahkeme değil vasiyetnamenin tenfizine bakan mahkeme tarafından karar verilir. Somut olayda; mahkemece vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de, vasiyetname ile lehine mal vasiyet edilen hak sahibi ... ile mirasçılardan ...'...
Mevki, 1050 parsel sayılı taşınmazı oğulları ... ve ... vasiyet ettiğini, vasiyetname kesinleşmiş olmasına rağmen davalının üzerine düşen edimi yerine getirmediğini belirterek, dava konusu vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetname konusu taşınmazın vasiyet alacaklıları ... ve ... mirasçıları olan davcılar adına tescilini talep etmişlerdir. Davalı, dava konusu ölüme bağlı tasarrufun yapıldığı tarihte miras bırakanın 72 yaşında olup tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca vasiyetname konusu taşınmazın tek bir taşınmaz olduğu halde sanki iki farklı taşınmaz gibi, önce tamamının mirasçı ..., ardından aynı taşınmazın 1/2'şer pay ile mirasçılar ... ve ... vasiyet edilidğini, bu çelişki nedeniyle vasiyetnamenin hükümsüz olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, dava konusu ... ili ... ilçesi, ... Mahallesi, ......
Noterliği'nin 04/05/1999 tarih 832 yevmiye numaralı vasiyetnamenin aldatma sebebiyle geçersiz olduğunu, murisin bakıma ihtiyaç duymasından ötürü evlilik gerçekleştirmek maksatlı olarak davalı ile tanıştırıldığı, davalının, vasiyetnameye konu evin kendisine verilmesi şartıyla evliliği kabul ettiği, dini nikah ile birlikte yaşamaya başladıklarını, murisin kendisini de güvence altına almak adına vasiyetname düzenleme yolunu seçtiğini, vasiyetname tanzim tarihinden yaklaşık 4 ay sonra davalının evi terk ettiğini, evliliğin gerçekleşmediğini, murisin sonrasında felç geçirdiğinden vasiyetnameyi iptal edemediğini belirterek; vasiyetnamenin iptalini talep ve dava etmiştir....
Noterliğinin 05/07/2006 tarih, .......... yevmiye numarası ile düzenleme şeklinde resmi vasiyetname düzenlettiğini, vasiyetnamenin Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesince açılmasına karar verildiğini; ancak, bu vasiyetnamenin okur yazar olan vasiyetçi için resmen düzenlenen bir vasiyetname ise de, TMK'da belirtilen resmi vasiyetname düzenlenmesine ilişkin şartlara uygun olmadığını ileri sürerek; davaya konu Adana 14. Noterliğince tanzim edilen 05/07/2006 tarih 21049 yevmiye nolu resmi vasiyetnamenin iptaline, mümkün olmadığı takdirde davalı H. R. T. e yapılan kazandırmanın saklı payını aşan kısmı ile davalı Y.. T..'e yapılan kazandırmanın orantılı olarak tenkisi ile mahfuz hissesine tecavüzün giderilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece söz konusu vasiyetname içeriğindeki ifade nedeniyle tavzih talebinin reddine karar verildiği anlaşılmış ise de; dosya içerisindeki nüfus kayıt örneği ile vasiyetname birlikte değerlendirildiğinde muris ...'un ... isminde bir çocuğunun olmadığı, vasiyetnamede ... olarak belirtilen kişinin evlilik soyadının ... olduğunun da yine vasiyetname içeriğinde belirtilmesi karşısında ... ile ...'nın aslında aynı kişi olduğu anlaşılmıştır. Kaldı ki, karar başlığında da "... ..." değil "..." ismine yer verilmiş olup, hüküm kısmında ... ... isminin yazılmasının maddi hataya dayalı olduğu değerlendirilmekle, tavzih talebinin kabulü ile hükmün 3. bendinde yer alan "...(...)" ifadesindeki "..." isminin "..." olarak düzeltilmesi gerekirken talebin yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ek Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Vasiyetnamenin açılması; vasiyetname ile ilgili işlemlerden biri olup; vasiyetnamede bulunan tasarrufların içeriğinin anlaşılabilmesi ancak vasiyetnamenin açılması ile mümkündür. TMK'nın 596.maddesinde vasiyetnamenin mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, 597.maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin sulh hukuk mahkemesine teslimi zorunludur. Vasiyetname geçersiz bile olsa Sulh Hukuk Mahkemesine teslim edilmelidir.Vasiyetnameyi teslim alan sulh hukuk hakimi; teslim edilen vasiyetnameyi derhal incelemek; gerekli koruma tedbirlerini derhal almakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı; 03.11.2004 tarihinde ölen miras bırakanı annesi ....k'in sağlığında, 17.05.2002 tarihinde yaptığı vasiyetname ile sahibi olduğu Köyceğiz, ... Mevkii, 55, 99 ve 131 sayılı parselleri davalıya vasiyet etmiş ise de, aldatma, zorlama ve baskı ile yaptırılması, murisin vasiyetname düzenlendiği tarihte hukuki ehliyetinin bulunmaması ve şekil şartlarına da uygun yapılmaması nedeniyle geçersiz olan vasiyetnamenin iptaline, bu mümkün olmadığı taktirde saklı payının ihlali oranında vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 02.12.2004 tarihinde ölen mirasbırakanı ...’ın 13.12.1995 tarihli vasiyetname ile mallarını davalı oğlu ...’a bıraktığını, vasiyetname tarihinde mirasbırakanın hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca vasiyetname ile saklı paylarının zedelendiğini, tenkise tabi olduğunu ileri sürerek, öncelikle vasiyetnamenin iptalini, aksi halde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vasiyetnamanin tanzim tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetinin bulunduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile saptandığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Yargıtay 2....