SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2021 NUMARASI : 2021/351 ESAS 2021/1313 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetname Açılması (Noter) KARAR : İzmir 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 26/10/2021 Tarih 2021/351 Esas 2021/1313 Karar sayılı kararına karşı, mirasçılar T4 ve T5 vekili ve mirasçı T3 vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: T1 Muhabere Bürosu'nun 05/03/2021 tarih ve 2021/5197 sayılı yazısı ile, İzmir 14. Noterliği'nin 12/12/2019 tarih ve 08927 yevmiye numaralı kapalı ve mühürlü zarf içerisindeki Bülent Uğur Çelik tarafından düzenlenen vasiyetname açılıp okunmak üzere mahkemeye gönderilmiştir. Birleşen dosya davacısı Türk Eğitim Vakfı vekili dava dilekçesinde özetle; miras bırakan Bülent Uğur Çelik tarafından İzmir 14....
TMK’nın 535. maddesine göre, sıkı sıkıya şekil koşullarına bağlanan okur yazar olmayanın vasiyetname düzenlenmesinde belirtilen hususlar eksik bırakılmış olup bu sebeple vasiyetnamenin iptali gerekmektedir. Buna işaret eden Bölge Adliye Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup onanması gerekmektedir....
Noterliğince düzenlenmiş 17/09/2007 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesine konu yapmış olmasının da zaten vasiyetnameyi ortadan kaldıracağı gerekçesi ile davanın kabulü ile 07.09.2007 tarihinde muris ... tarafından el yazısı ile düzenlenmiş "vasiyetnamemdir" başlığını taşıyan vasiyetnamenin geçersizliğinin tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- TMK'nun 538/2 maddesi “El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hakimine veya yetkili memura bırakılabilir.” hükmünü ihtiva etmektedir. Bu hüküm, emredici bir hüküm değildir. Diğer bir deyişle, el yazılı vasiyetname tevdi olunmamışsa, bu husus vasiyetnameyi hükümsüz kılmaz, bu sebeple vasiyetnamenin iptali yoluna gidilemez. Şu halde, el yazılı vasiyetname resmi mercie bırakılmamış olsa bile, yine geçerlidir. TMK'nun 595.maddesi hükmüne göre, bir kişinin ölümü halinde bir vasiyetnamesi ortaya çıkarsa bunu bulan kişi sulh hakimine vermekle yükümlüdür....
Somut olayda; vasiyetnameyi düzenleyen mirasbırakan Fransız vatandaşı olup, yine iptali istenen el yazılı vasiyetname de Fransa’da düzenlenmiştir. Buna göre; iptali istenen vasiyetnamenin Fransız Hukukuna uygun düzenlenmesi halinde geçerli olacağı açıktır. Ancak, mahkemece; dava konusu vasiyetnamenin Fransız Hukukuna uygunluğu yönünden gerekli inceleme ve araştırma yapılmamıştır....
Bu yönüyle vasiyetname Türk Medeni Kanunu'nun 535/2 nci maddesine uygun olarak düzenlenmediğinden iptaline dair Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin karanın onanması gerektiği düşüncesindeyim....
Somut olayda; davacı tarafça, murisin 19/04/2017 tarihinde Vasiyetname (Mirasçılıktan Çıkarma) başlıklı, bilgisayarda yazılan, altında "bu vasiyetnameyi hazırlattım, okudum, imzaladım" yazılan belgenin, el yazılı vasiyetname kurallarına uygun olmadığından bahisle iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince vasiyetnamenin 4721 sayılı TMK'nın 538.maddesinde düzenlenen emredici kurallara aykırı olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin bu karara yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur; HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeler ile; 1- Nazilli 2....
Davalı mirasçılara vasiyetname ve duruşma günü ile gerekçeli kararın aynı adrese usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davalıların vasiyetnameden haberdar edildiği anlaşıldı. TMK'nın 596. maddesinde; "Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içerisinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılır ve ilgililere okunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri taktirde çağrılır." şeklinde düzenleme yapılmıştır. 597. maddesinde de; "Mirasta hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneği hakim tarafından tebliğ edilir." düzenlenmesine yer verilmiştir. Bilindiği üzere, vasiyetnamenin açılması; vasiyetname ile ilgili işlemlerden biri olup; vasiyetnamede bulunan tasarrufların içeriğinin anlaşılabilmesi ancak vasiyetnamenin açılması ile mümkündür....
Kurumu'na gönderilerek murisin vasiyetname tarihindeki hukuki işlem ehliyeti yönünden inceleme yapılmasının talep edilmesi, varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, yalnızca bir kısım tanık beyanları ve düzenleme şeklindeki vasiyetname ekinde bulunan tek hekim raporu göz önünde bulundurularak eksik incelemeye dayalı davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; dava konusu taşınmazların öncesinin muris ... ’ya ait olduğu, murisin terekesinin mirasçılar arasında taksim edildiği, dava konusu taşınmazlardan hiçbirinin 30.04.1997 tarihli vasiyetname kapsamında davacılara bırakılan yerlerden olmadığı, bir kısmının bu vasiyetname kapsamında davalıya bırakıldığı, bir kısmının da 25.09.2002 tarihli senet kapsamında davalıya bırakıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazların evveliyatının muris ... ’ya ait olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı taraf, 30.04.1997 tarihli vasiyetnameye, davalı ise aynı vasiyetname ile 04.02.1992 ve 25.09.2002 tarihli satış senetlerine dayanmaktadır....
Vasiyetname yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip olmak gerekir. Ehliyetsiz kişilerin yaptığı vasiyetnameler kendiliğinden batıl olmaz. Vasiyetname tarihinde murisin 83 yaşında olduğu anlaşılmaktadır. Murisin vasiyetname düzenlendiği tarihte akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığı ileri sürüldüğüne göre, bu durum tek başına tanık beyanları ile kanıtlanmış kabul edilemez. Hal böyle olunca; murisin tüm hastane kayıt ve belgeleri, varsa film ve grafileri, raporları getirtilip, vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....