WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunlardan biri, mirasbırakanın tek taraflı yaptığı ve her zaman dönebileceği vasiyetname (MK 531-544), diğeri iki taraflı, bağlayıcı özelliği olan miras sözleşmesidir. Miras sözleşmesinin geçerli olması için Türk Medeni Kanununun 545/I. maddesi uyarınca resmî vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir. Mirastan feragat sözleşmesi, hukuki niteliği itibariyle bir miras sözleşmesi olduğu için, yukarıda açıklanan kurallar mirastan feragat sözleşmesinin kurulmasında da geçerli olacaktır. Somut olayda, mirastan feragat sözleşmesi ölüme bağlı tasarruf şeklinde yapılması geçerlilik koşulu olup resmi şekil koşuluna uyulmadan yapılan sözleşmenin hukuken geçerliliği bulunmadığından iptali de söz konusu değildir. Türk Medeni Kanununun 545. maddesinde belirtilen emredici kural nedeniyle geçerli bir mirastan feragat sözleşmesinden söz edilemez....

    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ''...Teorik bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Davacı vekili mahkememize sunduğu 12/12/2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerin dedesi Mehmet Yazıcı'nın 16/08/2001 tarihinde Meriç Noterliği'nde 1231 yevmiye ile düzenlemiş olduğu, miras bırakan Mehmet Yazıcı'nın 1930 doğumlu olup vasiyetnameyi verdiği tarihte 71 yaşında olduğunu ve vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte temyiz kudretinden yoksun olduğunu, davaya konu vasiyetnamenin miras bırakanın tasarruf ehliyetinin olmadığı bir zamanda ve üstelik bu durumdan davalının eşinin istifade ederek miras bırakanı yanıltması ve aldatması sonucunda yapılmış/yaptırılmış olduğunu, vasiyetname düzenlenirken alınan raporun tam teşekküllü devlet hastanesinden alınmış heyet raporu olmayıp, Meriç ilçesi Sağlık Ocağında tek bir tabip tarafından düzenlenmiş bir rapor olduğunu, bu sağlık raporunun işbu vasiyetnamenin düzenlenmesi...

    Vasiyetname yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip olmak gerekir. Ehliyetsiz kişilerin yaptığı vasiyetnameler kendiliğinden batıl olmaz. Vasiyetname tarihinde murisin 63 yaşında olduğu anlaşılmaktadır. Murisin mal kaçırma maksadına yönelik yanılma, psikolojik baskı ve zorlamayla vasiyetname düzenlendiği ve vasiyetname düzenlendiği tarihte ayırt etme gücünün olumsuz etkilendiği ileri sürüldüğüne göre, davacı tanıklarının iddialar doğrulturusunda dinlenilmesi sonrasında murisin tüm hastane kayıt ve belgeleri, varsa film ve grafileri, raporları getirtilip, vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Uyuşmazlığın İngiliz vatandaşı olan davacı adına düzenlenen vasiyetname uyarınca murise ait davalı banka nezdindeki paranın ödenmesi istemine ilişkin bulunmasına ve somut olayda vasiyetnameyle ilgili 4721 sayılı TMK'nun Miras Hukuku başlıklı 3. kitabında yer alan "vasiyetname hükümlerinin" tartışılması gerektiğinden kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Vasiyetname tanıklarının dava konusu vasiyetnamede yazılı beyanlarının doğru olmadığı iddiasının yine aynı kuvvette başka bir delil ile ispatlanması gerekir. HMK'nın 204/1.(HUMK.'nun 295.) maddesi gereğince "İlamlar ile düzenleme şeklindeki noter senetleri, sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılır." Noterlerin usulüne uygun olarak düzenledikleri ve onayladıkları belge (vasiyetnamenin) aksi ispat oluncaya kadar kesin delil teşkil eder. Vasiyetname tanıklarının vasiyetname içeriğine uygun olmayan beyanları hükme esas alınmamalıdır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/18862 Esas 2018/5673 Karar) Somut olayda, ilk derece mahkemesi tarafından; "Davaya konu vasiyetnamede sayfa numaraları yer almakta olup murisin 1.sayfanın sonuna doğru ve 2.sayfa sonunda imzaları bulunmaktadır....

        İlk derece mahkemesince, davacıların vasiyetnamenin hükümsüzlüğünün tespitini ve zaten hükümsüz olan bir hukuki işlemin bu nedenle iptalini istemekte hukuki yararının olmadığı, vasiyetname kendiliğinden ortadan kalktığı gerekçesi ile davanın 6100 sayılı HMK md. 114/1- h, 115/2 uyarınca hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekili istinaf talebinde bulunmuştur. 4721 sayılı TMK'nun 542.maddesinde; mirasbırakan, vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle, yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebilir. 543.maddesinde ise, mirasbırakan yok etmek suretiyle de vasiyetnameden dönebilir....

        Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacının sunulan ses kaydının vasiyetname olduğunu savunduğu, davanın hukuki vasıflandırılması görevinin mahkemeye ait olması karşısında ibraz edilen ses kaydının esasen murisin malvarlığının devri irade beyanı şeklinde olup vasiyetname olarak nitelendirilmesi gerektiği ve eldeki davanın dayanak vasiyetname niteliğindeki belge kapsamında vasiyetnamenin tenfizi olarak vasıflandırılabileceği, bu halde vasiyetnamenin tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiği, bu kapsamda açılmasına ve okunmuş kabul edilmesine karar verilmiş bir vasiyetname bulunmadığı, bu halde davacının öncelikle bu ses kaydının vasiyetname olduğu iddiasında olması nedeniyle vasiyetnamenin açılması ve okunması talebinde bulunması, mahkemenin ses kaydını vasiyetname kabul etmesi halinde vasiyetname açılıp okunduktan sonra vasiyetnamenin tenfizi talebinde bulunabileceği, bu haliyle vasiyetnamenin tenfizi davasını açma şartları oluşmadığı bildirilerek davanın reddine...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı T6 vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının hem esas hem de usul yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin MK'nın 535/2. maddesindeki hususların vasiyetnamede yer almadığı gibi asılsız sebeple verdiği ve somut delillerle gerekçelendiremediği hükmün vasiyetname içeriğine aykırı ve hatalı olduğunu, mahkeme kararının, davaya konu edilen vasiyetname ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, vasiyetnamenin 2. sayfasında TMK'nın 535/2. maddesindeki hususların eksiksiz ve açıkça yazıldığını ve imza altına alındığını, Medeni Kanunumuza göre davaya konu vasiyetnamenin tüm şekil şartlarına haiz, usul ve yasaya uygun geçerli bir vasiyetname olduğunu, davacıların saklı paylarının korunduğunu, miras bırakanın miras bıraktığı esnada fiil ehliyetinin olduğunu ve buna ilişkin raporunun alındığını, miras bırakana hiçbir baskı ve yönlendirme yapılmadığını, vasiyetname tanıklarının Medeni Kanun uyarınca geçerli...

        reddini, ayrıca yasal zorunluluğa rağmen davanın tüm mirasçılara karşı açılmaması sebebiyle davanın usulden reddine, vasiyetnamenin usul ve esaslara uygun düzenlenmesi, asıl olanın vasiyetname düzenleyen kişinin ehliyetinin varlığının karine olarak kabul edilmesi ve aksinin ispatlanamaması sebebiyle haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        a ait olup, vasiyetname ile kendisine bırakıldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 145 ada 6 sayılı parselin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, vasiyetnameye dayanılarak açılmış ise de, dosya içerisinde bulunan 08.03.1994 tarihli "vasiyetname" başlıklı senedin hukuken geçerli bir vasiyetname olmayıp, bağışlamaya ilişkin olduğu; taşınmazın, tarafların ortak miras bırakanı ... tarafından gelini davacı ...'a bağışlanarak, zilyetliğinin devredildiği, mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir....

          UYAP Entegrasyonu