Buna göre; Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse ve alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa zamanaşımının kesileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; Borçlar Kanununda düzenlenen zamanaşımını kesen nedenlerden her hangi birinin somut olayda yer almadığı (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2015/6828 Esas ve 2016/6124 Karar sayılı kararı), vasiyetnameye kadastro tespiti yapılmamış olan taşınmazların konu edildiği ve bu şekilde hazırlanmış vasiyetnamelerin de tenfizinin istenebileceği, davacıların 29.07.2008 tarihinde vasiyetname içeriğini öğrendikleri ancak bu vasiyetnamenin tenfizi davasını 10 yıllık sürenin geçmesinden sonra 19.08.2018 tarihinde açmış olmalarına göre dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşılmaktadır....
Mah. ............mevkiinde bulunan .........Blok .......... nolu ............ arsa paylı üçüncü kat mesken vasıflı taşınmazı ve taşınmaz içerisindeki bilumum ev eşyalarını müvekkiline bıraktığını; vasiyetnamenin, Elazığ 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/166 E.-565 K.sayılı ilamı ile açıldığını ileri sürerek; vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnamede yazılı taşınmazın muris adına olan tapu kaydının iptaline ve davacı adına tesciline, taşınmaz içerisindeki bilumum ev eşyalarının da vasiyetnamede belirtildiği şekilde tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan F.. Ö.. tarafından temyiz edilmiştir. Vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi için her şeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir....
Hemen belirtelim ki; Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde (MK.nun 535 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz....
Davalı vekili; dava için zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, dava konusu taşınmazın ve üzerindeki binanın bedelinin davacı tarafından ödendiği iddiasının yerinde olmadığını, davacının diğer mirasçılardan daha fazla pay alması için, muris tarafından davacı lehine vasiyetname düzenlendiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin eşi tarafından 06.06.1996 tarihinde düzenlenen vasiyetname ile tüm malvarlığının davacıya bırakıldığını, 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/246 E.- 2005/420 K. ile vasiyetnamenin açıldığını belirterek vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Davada vasiyetnamenin yerine getirilmesi talep edilmiştir. Tenfizi istenen dava konusu vasiyetnamenin, muayyen mal vasiyeti niteliğinde olmayıp, mirasçı nasbına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. (TMK. md. 516). MK. md.600 uyarınca; muayyen mal vasiyetinde, vasiyet alacaklısı kişisel bir istem hakkı kazanır ve bu hak dava yoluyla talep edilebilir....
Vasiyetnamenin yazılı, resmi ve sözlü vasiyetname gibi türleri bulunmaktadır. Somut olayda, bir resmi vasiyetname söz konusudur. Bazı durumların gerçekleşmesi vasiyetnamenin yürürlüğe girmesine mani olur....
Söz konusu bozma ilamı uyarınca mahkemece; davanın kabulü ile taşınmazın muris adına ½ hissesinin vasiyetname doğrultusunda tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle davacıya vasiyetname ile yapılan kazandırım ile davalıların ihlal edilen saklı paylarını davalı ... yönünden 15.000,00TL, davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden ayrı ayrı 813,40'ar TL'nin bu bedele ilişkin olarak hesaplanacak faizleri ile birlikte isimleri belirtilen davalılara ödenmesine, davalı müteveffa ... yönünden miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle davacıya vasiyetname ile yapılan kazandırım ile ihlal edilen saklı payı yönünden mirasçılarına miras payı oranında belirtilen bedele ilişkin olarak hesaplanacak faizleri ile birlikte ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde bir kısım davalılar vekili Av.... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ortak murisleri tarafından Orhangazi Noterliğince 06.11.1992 yılında vasiyetname düzenlendiğini, muris bu vasiyetnamesiyle sahibi olduğu 1139 parselin 3/4 ve 662 nolu parselin 1/3 hissesini müvekkiline vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin Orhangazi Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.02.1995 tarih ve 1994/6 E.- 1995/1 K.sayılı ilamı ile açılarak okunup kesinleştiğini, henüz intikal işleminin gerçekleşmediğini belirterek vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/06/2013 gününde verilen dilekçe ile vasiyetnamenin tenfizi talebi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 14/10/2019 tarihli ve 2019/4397 Esas, 2019/7841 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/02/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir....
Noterliği’nin 26/09/2003 gün ve .... yevmiye numarasıyla düzenlenen vasiyetin tenfizi ile, anılan vasiyetname ile davacıya bırakılan ... ili, ....ilçesi ,3. Bölge, .... Mah. ,314 Ada 29 Parsel sayılı taşınmazda mirasçı ... adına kayıtlı 503 m²’ lik hissenin bulunması halinde tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar....