Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vasiyetnamenin açılması; vasiyetname ile ilgili işlemlerden biri olup; vasiyetnamede bulunan tasarrufların içeriğinin anlaşılabilmesi ancak vasiyetnamenin açılması ile mümkündür. TMK'nın 596.maddesinde, vasiyetnamenin miras bırakanın yerleşim yeri sulh hukuk hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, 597.maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda miras bırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin sulh hukuk mahkemesine teslimi zorunludur. Vasiyetname geçersiz bile olsa ........ Hukuk Mahkemesine teslim edilmelidir. Vasiyetnameyi teslim alan sulh hukuk hakimi; teslim edilen vasiyetnameyi derhal incelemek; gerekli koruma tedbirlerini derhal almakla yükümlüdür....

    'ın bir kaç kez vasiyetname düzenleyip bir kısmından daha sonra TMK'nun 542. maddesi kapsamında rücu ettiğini, murisin son olarak ... 1.Noterliği'nin 24.01.1994 tarih ve ...yevmiye no'lu işlemi ile vasiyetname düzenlediğini ve söz konusu bu vasiyetname ile kendilerine TMK'nun 517. maddesi kapsamında muayyen mal vasiyetinde bulunduğunu,ilgili vasiyetnamenin ... 1 Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2003/13 Tereke -2003/11 Karar sayılı dosyası ile açılıp okunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ile, muris ... ' ın vasiyetnamesinin tenfizi ile, vasiyetname kapsamında ... ili, Merkez ,Gemiler çekeği mahallesi, 305 ada 12 parselde kayıtlı olan taşınmaz üzerindeki binadaki bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile kendileri adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... , davanın zamanaşımına uğradığını savunarak,davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, kendi teyzesi olan murisin noterde düzenlediği vasiyetname ile taşınmazlarını davalıya bıraktığını, murisin tasarruf ehliyetinin olmadığını, kandırıldığını, vasiyetname düzenlenirken okur yazar olmayan murise vasiyetin okunmadığını, saklı payının zedelendiğini ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline olmaz ise tenkise karar verilmesini talep etmiştir....

        nin 01.10.1993 tarihli el yazılı bir vasiyetname hazırladığını, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davada kendilerine iptal davası açmak için süre verildiğini, bu vasiyetname ile mirasçılarından ... ve ...'ı verasetinden mahrum ettiğini belirterek tüm mallarını davalılara bıraktığını, oysa vasiyetnamenin el yazılı vasiyetname şartlarını taşımadığı, murisin imzasının olmadığını, murisin asıl arzusunun ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmak olduğunu, murisin başka mirasçısı olmadığını düşündüğünü, vasiyete konu taşınmazlardan birini daha sonra bir yeğenine sattığını iddia ederek vasiyetnamenin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; vasiyetnamenin tüm şartları taşıdığını, murisin imzasını ismini yazarak attığını, murisin amacının vasiyetnamenin amacını açıklamak olduğu yoksa ölünceye kadar bakım sözleşmesi yapmak olmadığını, mirasçıların aile hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmedikleri için mirasçılıktan çıkarıldıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir....

          ın 28.08.2012 tarihli vasiyetname ile davaya konu 2 ada 22 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'ne vasiyet ettiğini ancak, murisin vasiyetname tarihinde işlem yapma ehliyetinden yoksun olduğunu, vasiyetname yapılırken tam teşekküllü bir hastaneden sağlık raporu alınmadığından vasiyetnamenin şekil yönünden de eksik olduğunu, murisin davalı cemiyetten hayatı boyunca haberi bile olmadığını, üçüncü şahısların yönlendirmesi ile iş bu vasiyetnameyi düzenlediğini ileri sürerek, öncelikle vasiyetnamenin iptaline, 2 ada 22 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptaline ve kendi adlarına tapuya kayıt ve tesciline bu mümkün olmadığı takdirde saklı paylarının tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı; murisin, vasiyetname sırasında hukuki işlem yapma ehliyetinin olduğunu, vasiyete konu işlemin bir muayyen mal vasiyeti olup saklı paya tecavüz bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

            Vasiyetnamenin açılması; vasiyetname ile ilgili işlemlerden biri olup; vasiyetnamede bulunan tasarrufların içeriğinin anlaşılabilmesi ancak vasiyetnamenin açılması ile mümkündür. TMK'nın 596.maddesinde, vasiyetnamenin mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, 597.maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin sulh hukuk mahkemesine teslimi zorunludur. Vasiyetname geçersiz bile olsa Sulh Hukuk Mahkemesine teslim edilmelidir. Vasiyetnameyi teslim alan sulh hukuk hakimi; teslim edilen vasiyetnameyi derhal incelemek; gerekli koruma tedbirlerini derhal almakla yükümlüdür....

              TMK'nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir. Somut olayda vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davanın, temyize konu tenfiz davasının açıldığı tarihte henüz kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır....

                nın vasiyetnamenin tanzim tarihinde hukuki ehliyete haiz olduğunun belirtilmesi karşısında vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, tenkis isteğinin kabulüne karar verilmişse de; tenkise konu edilen 172 ada 96 nolu parselin murisin ölüm tarihindeki değerinin 150.000,00 TL olduğu, vasiyetname tarihindeki değerinin ise 100.000,00 TL olduğu inşaat mühendisi bilirkişi raporunda belirtilmiş olup, tenkis hesaplamaları yapılırken anılan taşınmazın ölüm tarihindeki değeri yerine vasiyetname tarihindeki değerinin alınarak hesaplama yapılmış olması doğru olmadığından, usulü kazanılmış hak kuralı da dikkate alınarak yeni bir tenkis hesabı yapılması gerekir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir....

                  Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden TMK'nun 559.maddesinde gösterilen 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlamaz. Somut olayda vasiyetname ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.01.2009 tarih ve 2008/181 - 2009/98 sayılı dosyasında davacının haberdar olduğu tarih 28.02.2008 (celse tarihi) olduğu kabul edilmiş ise de; murisin birden fazla vasiyetname düzenlediği, 20.11 2008 tarihli duruşma tutanağı içeriğine göre ... Noterliğinin 13.06.1994 tarih ve 22169 sayılı vasiyetnamesinin dosya içerisine hangi tarihte girdiğinin belirlenemediğinin zapta geçirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, “vasiyetnamenin açılması” dava dosyasının kesinleşmediği de gözetildiğinde davacının anılan vasiyetnameyi öğrenme tarihi tereddütlü olup bu husus incelenmeksizin mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine ilişkin hükmünde isabet bulunmamaktadır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetname dikkate alınmaksızın verilen tapu kayıtlarının iptali ile vasiyetname alacaklıları adına tescili faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme hükmü davalı ...'e, 12/12/2011 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise HUMK’ nun 432. maddesinde öngörülen onbeş günlük yasal süre geçirildikten sonra 17/12/2011 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebilir....

                      UYAP Entegrasyonu