Bu nedenle mahkemece davacı taraftan murisin vasiyetname tarihindeki sağlık durumunu gösterir hastane kayıtları, reçete, rapor, sağlık karnesi v.s gibi deliller re’sen sorulup istenmeli, vasiyetname tanzimine esas alınan sağlık ocağı raporu da celp edildikten sonra vasiyetname tanıklarından da bu konuda ayrıntılı bilgileride sorulduktan sonra dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek vasiyetname tanzim tarihinde murisin hukuki ehliyete sahip olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir. Belirtilen bu hususlar üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde;kardeşi muris Nazife Bir'in 12.02.2010 tarihli vasiyetname düzenlediğini, murisin 15 yıldır karaciğer sirozu tedavisi gördüğünü, durumunun gün geçtikçe kötüye gittiğini, akıl ve ruh sağlığı bakımından sıkıntılı olduğu bir dönemde sağlık ocağından alınan bir rapora dayanılarak murisin vasiyetname düzenlediğini, bu nedenle murisin tasarruf ehliyetinin bulunmaması sebebiyle yapılan vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Mahkemece; vasiyetname tarihi olan 12.02.2010 tarihinde aile hekimi tarafından miras bırakan ...'in düzenleme şeklinde vasiyetname yapabilmesi için akli ve ruhi yönden sakıncasının olmadığının bildirildiği, aile hekimlerinin bu yönde rapor düzenleme yetkilerinin bulunduğu ve murisin vasiyetnamenin düzenlendiği sırada akıl ve ruh sağlığının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2003/403 Esas, 2004/174 Karar sayılı ilamı ile vasiyetnamenin açılmasına karar verildiği, vasiyetin bir kimsenin (gerçek kişi) bizzat yapacağı ölüme bağlı bir tasarruf olup, amacının bütün mamelekini veya muayyen bir malını gerçek veya tüzel bir şahsa mülkiyetinin devrinin yapılması olduğu, TMK'nun 538. maddesinde, "el yazılı vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek, başından sonuna kadar murisin el yazısı ile yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur.", 2. maddesinde de "El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hakimine veya yetkili memura bırakılabilir" hükmünü ihtiva ettiği, TMK'nun 538/2. maddesinde yer alan düzenleme emredici bir hüküm olmadığı, diğer bir deyişle, el yazılı vasiyetname tevdi olunmamışsa, bu hususun vasiyetnameyi hükümsüz kılmayacağı, el yazılı vasiyetname resmi merciye bırakılmamış olsa bile, yine geçerli olacağı, TMK'nun 595. maddesi hükmüne göre, bir kişinin ölümü halinde bir vasiyetnamesi ortaya...
Noterliği 19/07/2013 tarih ve 006788 yevmiye nolu resmi vasiyetname ile sahibi bulunduğu 34 XX 840 plakalı 2012 model Toyota markalı otomobil vasfındaki aracını davacıya vasiyet ettiği anlaşılmaktadır. Bu vasiyetname Kadirli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/393 esas 2018/335 Karar sayılı ilamı ile açılıp okunmuş ve bu karar 18/05/2018 tarihinde kesinleşmiştir. Davalılar tarafından vasiyetnamenin okunması kararına karşı vasiyetnamenin iptali davası açılmadığı anlaşılmaktadır. Geçerli ve iptali istenilmemiş bir vasiyetname uyarınca vasiyet alacaklısının vasiyetnamenin tenfizini talep hakkı olduğunun kabulü gerekir. Ancak motorlu araçların tescil işlemi idari bir işlem niteliğindedir. Mahkemece trafik kaydına tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı bir karardır. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez....
Mahkemece; ''Vasiyetnamenin usulüne uygun olmadan tanziminde davacılara atfı kabil kusur mevcut olmayıp, olan kusur vasiyetnameyi tanzim eden Noter M.. F..'dedir. Davalı Adalet Bakanlığı ise, kusursuz sorumlu durumundadır.Vasiyetnamenin iptali sonucu aleyhe vasiyetname tanzim olunan dava dışı diğer mirasçıların mirastaki dokunulmaz yasal miras hakları dışında kalan miktar kadar davacıların zararı mevcut olup, davacılar bu nedenle Noter M.. F.. ile istihdam eden sıfatıyla Adalet Bakanlığından bu miktarı maddi tazminat olarak talepte haklıdır.Dava Kahramanmaraş 4. Noterliğinin taraf olarak sıfatı mevcut değildir. Ayrıca, olayda manevi tazminat şartları da oluşmamış olup...'' gerekçesi ile 287.754,42 TL nin davalı Adalet Bakanlığı ile davalı M.. F..'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile vasiyetname tanıklarının mahkemece dinlenildiği, mirasbırakanın vasiyetname yapıldığı sırada akli melekelerinin yerinde olduğunu ve bizzat noterde bulunduğunu belirttikleri, davacı tarafça her ne kadar mirasbırakanın vasiyetnameden önce başkaca hastanelerde tedavi gördüğü iddia edilmiş ise de bu konuda varsa hastane bilgilerinin paylaşılmasının istenildiği ancak davacı tarafça buna dair bilgi de sunulamadığı gerekçesiyle davacının ispat edemediği davasının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
İhtisas Kurulunun 10/06/2020 tarih 2967 sayılı raporunda muris T18 22/12/2009 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu kanaati bildirildiğinden davacı yanın ehliyetsizlik iddiasını ispat edemediği, şekil eksikliği yönünden yapılan incelemede ise davaya konu vasiyetnamenin Türk Medeni Kanununun "Mirasbırakan tarafından okunmaksızın ve imzalanmaksızın düzenleme " başlıklı 535. maddesindeki usule göre düzenlendiği, bu şekilde vasiyetname düzenlenmesi için murisin okuma yazma bilmemesi şartı olmadığı, örneğin gözleri iyi görmeyen bir kişinin de bu şekilde vasiyetname düzenletebileceği, somut olayda tanıklar Tevfik Yüce ve Ahmet Teksin'in beyanlarına göre TMK 535. maddesinde işaret edildiği şekilde vasiyetname düzenlenirken Kadirli 2....
dan dava konusu taşınmazın 1/3 hissesini, bedelini ödeyerek satın aldığını, daha sonra binanın 3.katını ve çatısını yaptığını, kendine ait hissenin dava dışı olup vasiyetname ile ilgisi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...; murisin, vasiyetname düzenlediği taşınmazın tamamına malik olmadığını, yalnızca 2/3'üne malik olduğunu, bütün taşınmaz kendisine aitmiş gibi, davalı ...'e ait hisseyi de dahil ederek vasiyetname düzenlediğini, taşınmaz üzerinde 7 bağımsız bölüm dahi bulunmadığını, özetle; vasiyetnamenin içinde belirsiz ve çelişkili ifadeler bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Noter tarafından düzenlenen ve vasiyetname niteliğinde olmayan belgeler hakkında sulh hakimince yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır. Davada, ... Noterliği’nde düzenlenen belge, ölünceye kadar bakma sözleşmesidir. Buna göre, mahkemece; sözü edilen belge ile ilgili yapılacak herhangi bir işlem bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, vasiyetnamelerin açılıp okunmasına ilişkin hükümlere tabi tutulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece; noter tarafından şekil kurallarına uygun olarak tanzim edilen vasiyetname ile mirasbırakanın son arzularını bildirdiği, ayrıca vasiyetnamenin tanzimi sırasında mirasbırakanın akli dengesinin yerinde olduğunu gösterir rapor alındığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davada, mirasbırakanın vasiyetnameyi düzenlediği tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığı ileri sürülmüştür....