WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasının 12.06.2019 tarihli duruşmasında davalı vekili; fotokopi vasiyetname üzerine orjinal ıslak imza olduğunu gördüklerinde hayrete düştüklerini söylediğini, muris Ali Arık için “hukuki bilgilere tam sahip olan birinin neden fotokopi üzerine imza attığını anlamayı mümkün görmediklerini” ifade ettiğini, aslında yanıt basit ve net olduğunu, Muris Ali Arık, özellikle eşinin vasiyetname beklentisini yerine getirmiş göründüğünü, aslında kendi arzusunu yerine getirdiğini, notere fotokopi vasiyetname teslim ettiğini, bölünmüş ailelerde vasiyetname hususunda baskı yapılmasına sık rastlanılmakta olduğunu, baskı altındaki muris Ali Arık'ın vasiyetname taslakları yazdığı ve geçersiz bir vasiyetname bırakmak arzusuyla hareket ettiğini, tasarrufa ehil olduğuna göre bilerek isteyerek zarfın içine fotokopi vasiyetnameyi koyduğu açıkça anlaşılmakta olduğunu, Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/236 E....

Bu nedenle mahkemece davacı taraftan murisin vasiyetname tarihindeki sağlık durumunu gösterir hastane kayıtları, reçete, rapor, sağlık karnesi v.s gibi deliller re’sen sorulup istenmeli, vasiyetname tanzimine esas alınan sağlık ocağı raporu da celp edildikten sonra vasiyetname tanıklarından da bu konuda ayrıntılı bilgileride sorulduktan sonra dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek vasiyetname tanzim tarihinde murisin hukuki ehliyete sahip olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir. Belirtilen bu hususlar üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde;kardeşi muris Nazife Bir'in 12.02.2010 tarihli vasiyetname düzenlediğini, murisin 15 yıldır karaciğer sirozu tedavisi gördüğünü, durumunun gün geçtikçe kötüye gittiğini, akıl ve ruh sağlığı bakımından sıkıntılı olduğu bir dönemde sağlık ocağından alınan bir rapora dayanılarak murisin vasiyetname düzenlediğini, bu nedenle murisin tasarruf ehliyetinin bulunmaması sebebiyle yapılan vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Mahkemece; vasiyetname tarihi olan 12.02.2010 tarihinde aile hekimi tarafından miras bırakan ...'in düzenleme şeklinde vasiyetname yapabilmesi için akli ve ruhi yönden sakıncasının olmadığının bildirildiği, aile hekimlerinin bu yönde rapor düzenleme yetkilerinin bulunduğu ve murisin vasiyetnamenin düzenlendiği sırada akıl ve ruh sağlığının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      düzenlenmesi iradesinde olduğunu göstermeyeceği anlaşılmakla vasiyetname düzenlenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

      Mahkemece vasiyetname başlıklı belgenin TMK anlamında vasiyetname olmadığının tespiti cihetine gidilmiş, hüküm davacı-ihbar eden tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, Türk Medeni Kanunun 596.maddesi uyarınca vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkindir.Mahkemece, miras bırakan ...'ın 27/04/2009 tarihinde daktilo ile yazılmış metin altına şahitler ve köy muhtarı ile azaların huzurunda tanzim etmiş olduğu evrakın TMK 532/2, 538/1 ve 539/1.maddelerinde belirtilen şartları taşımadığı, TMK anlamında vasiyetname olmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle; 27/04/2009 tarihli "Vasiyetnamedir." başlıklı belgenin TMK anlamında vasiyetname olmadığının tespitine karar verilmiştir.Somut olayda daktilo ile yazılmış 27/04/2009 tarihli belge el yazılı vasiyetname niteliğinde değildir....

        Bu minvalde, vasiyetname tanıklarının vasiyetname içeriğine uygun olmayan beyanları esas alınarak hüküm tesisi isabetli olmamıştır. Buna ek olarak, davacı mirasçı, murisin vasiyetname düzenlendiği tarihte ayırt etme gücüne sahip olmadığı itirazında bulunmuştur. 30.09.2010 tarih ve 381 karar numaralı sağlık raporu ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulu tarafından, murise ait tüm bilgi ve belgeler değerlendirilerek, oybirliği ile 'vasiyetname tarihi olan 05.09.2002 tarihinde murisin fiil ehliyetine haiz olduğu' sonucuna ulaşıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece ise bilirkişi raporlarının mahkemeyi bağlayıcı olmadığı, murisin evini çöp eve çevirdiği haberleri, öz bakımı kötü halde, yaşı ilerlemiş vaziyette, vasiyetname düzenlemesi hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı gerekçesiyle, objektif verilerden uzak değerlendirme ile rapora aykırı şekilde murisin vasiyetname tarihinde ayırt etme gücüne haiz olmadığı kanaatiyle hüküm tesisi yoluna gidilmiştir....

          İhtisas Kurulu’nun raporuna göre mirasbırakanın 12.06.2009 vasiyetname tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun belirlendiği, vasiyetname konusu edilen ... ada ... parsel, ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada .... parsel sayılı taşınmazların tamamının kadastro yolu ile mirasbırakan adına kayıtlı olduğu, bir başka ifadeyle mirasbırakanın müstakilen maliki olduğu taşınmazları vasiyetnameye konu ettiği, vasiyetname haricindeki ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazlarda ise mirasbırakanın yalnızca paydaş olduğu, davalı ...’e ilk vasiyetname ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki zemin üzeri birinci kat bırakılmış olmakla birlikte 12.06.2009 tarihli ikinci vasiyetname ile bu taşınmazın tamamen davalı ...’a bırakıldığı ve bu vasiyetname ile yapılan tasarruf bakmından tenkis incelemesi yapıldığı, bilirkişiden rapor alınıp davacıların saklı paylarının ihlal edildiği saptanarak her iki davacı için...

            Davalı vekili cevabında; müvekkilinin ölen ...’nın kocasının kardeşinin torunu olduğunu, sözlü vasiyetname ile ölümünden sonra mallarını müvekkiline bıraktığını, murisin son arzularını hastanede oda arkadaşları ....’ye aktardığını, murisin ölümünden bir hafta sonra vasiyetname ile ilgili işlemlerin başlatıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; muris tarafından hastanede yattığı sırada tanıkların belirttiği şekilde yazıya dökülen son arzularının vasiyetname niteliğinde olup, TMK.nun 539 ve devamı maddelerine uygun olduğu kanaatine varıldığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir. Dava; TMK.nun 539 ve devamı maddelerinde düzenlenen “sözlü vasiyetname”nin iptaline ilişkindir. .... TMK. 539.madde “Mirasbırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmi ve el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurulabilir....

              MK.nun 539.maddesinde; mirasbırakan yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmi veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir. Bunun için mirasbırakan, son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler. Resmi vasiyetname düzenlemesinde okur-yazar olma koşulu dışında, tanıklara ilişkin yasaklar, sözlü vasiyetteki tanıklar için de geçerlidir. Yine aynı kanunun 540.maddesinde de mirasbırakan tarafından görevlendirilen tanıklardan biri, kendilerine beyan edilen son arzuları, yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalar ve diğer tanığa imzalatır. Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye mahkemesine verirler ve mirasbırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını hakime beyan ederler....

                TMK.nun 542.maddesinde; mirasbırakan, vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle, yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebilir. 543.maddesinde ise, mirasbırakan yok etmek suretiyle de vasiyetnameden dönebilir. Aynı kanunun 544/1.maddesinde, mirasbırakan, önceki vasiyetnamesini ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yaparsa kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça sonraki vasiyetname onun yerini alır. 2.fıkrada, "belirli mal bırakma vasiyetinde vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe mirasbırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkar” hükümleri yer almaktadır. Miras bırakan, vasiyette bulunduktan sonra, vasiyetname ile bağdaşmayacak şekilde ölüme bağlı olmayan bir tasarrufla vasiyete konu olan şey üzerinde tasarrufta bulunursa bu davranışı ilk vasiyetten rücu anlamı taşır. Bu hüküm sadece muayyen mal vasiyetleri için geçerlidir....

                  UYAP Entegrasyonu