Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasi Tayini, Yasal Danışman Atanması Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm vasi ve yasal danışmanların şahsı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürlerini) inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan Sulh Mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan Asliye Mahkemesine aittir. (5133 s.k.md.2-3 TMK.md.397) Yine aynı yasanın 431. maddesi uyarınca vasi tayinin de usul kayyım için de uygulanır....

    İlk Derece Mahkemesince özetle; Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 24/01/2022 tarih ve 2172175/233 sayılı raporunda "sınır zeka, vasi tayini uygun değildir, yasal danışman atanması uygundur" ibaresinin yer aldığı, bu rapor doğrultusunda kısıtlı adayının kısıtlanması lüzum görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece yasal danışman atanmasına karar verilmiş, hüküm kısıtlanması istenilen tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Kısıtlanması istenilenin hükmün esasına yönelik temyizi yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 2-Yasal danışmanın şahsına itiraz ve ücrete yönelik temyiz yönünden; Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca, vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, yasal danışman atanmasında da uygulanır....

      tayinin talebi yapmak durumunda kaldıklarını, İlk derece mahkemesi olan Gazipaşa Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından; “kısıtlı adayının akli melekelerinin yerinde olduğu, kendi işlerini kendisinin görebileceği, Mahkemece dinlenilmesinde sakınca olmadığı ve vasi tayininin gerekli olmadığı ve söz konusu sağlık kurulu raporunda yasal danışman atanması gerektiğine dair bir değerlendirmenin yapılmadığı anlaşıldığından, kısıtlı adayı T2 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 405/1. maddesi gereğince kısıtlanmasını gerektirecek bir durumun bulunmadığı ve yine aynı yasanın 429. maddesi gereğince kısıtlı adayının korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanmasını gerekli kılacak bir durumun dosya içeriğinde mevcut olmadığı gözetilerek talebin reddine,” şeklinde bir gerekçe ile taleplerinin red edildiğini, aynı şekilde mahkemeden Vasi Tayini gerekli görülmediği takdirde, vasi tayini talep ettikleri T2’a yasal danışman atanması taleplerininde "söz konusu sağlık kurulu raporunda yasal danışman atanması...

      Türk Medeni Kanununun 431/1. maddesi uyarınca vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır. Mahkemece aynı yasanın 429. maddesine göre yasal danışman atanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2022 NUMARASI : 2021/1057 ESAS 2022/59 KARAR DAVA KONUSU : Vesayet KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; babası olan kısıtlı adayı T2 Alzheimer hastalığı ve paranoid rahatsızlığının olduğunu, bakıma muhtaç olduğunu, bu nedenle babasına bakmak için vasi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; talebin kısmen kabulü ile, kısıtlı adayına vasi atanması talebinin reddine, T.C. nolu T2 fiil ehliyetinin aşağıda sayılan iş ve işlemler kapsamında sınırlandırılmasına, kendisine yasal danışman adayı T.C. nolu T1 TMK 429. maddesi gereğince yasal danışman olarak atanmasına karar verilmiştir....

        Kısıtlı adayı hakkında aldırılan heyet raporuna göre kısıtlanması istenenin kısıtlanmayı gerektirir akıl hastalığı yada akıl zayıflığı tespit edilmemiş olup vasi tayininin uygun görülmediğinin bildirildiği anlaşılmakla TMK'nın 405. maddesi gereğince vasi atanması kanunen mümkün değildir....

        Mahkemece davanın kabulü ile yasal danışman atanmasına karar verilmiş, hüküm davalı veli tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi uyarınca kısıtlanmış babasının velayeti altında bırakılmıştır. Davacı ise vesayetin kaldırılmasını ya da vasinin değiştirilmesini istemiş, mahkemece kısıtlama hakkındaki kararın kaldırılmasına, yasal danışman atanmasına karar verilmiştir. Kısıtlama kararından sonra ve hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Dördüncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun 22.08.2012 tarihli raporunda kısıtlıda hafif-sınırda mental retardasyon denilen zeka geriliğinin tespit edildiği, fiil ehliyetinin tam olmadığı belirtilerek yasal danışman atanmasının uygun olacağı bildirilmiştir. Fiil ehliyetinin bulunmaması Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi uyarınca kısıtlanma; vasi atanması nedenidir....

          Türk Medeni Kanununun 431/.... maddesinde vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanacağı, 411. maddesinde vesayet işlerindeki yetkinin küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olup kesin olduğu ve mahkemece re'sen gözetileceği, 412. maddesinde ise vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişinin yerleşim yerini değiştiremeyeceği, 462/.... maddesinde de kendisine vasi veya yasal danışman atananın yerleşim yerinin değiştirilmesi için vesayet makamından izin alınması gerektiği hükme bağlandığından; kısıtlının yerleşim yerinin değiştirilmesine izin verilmesine ilişkin vesayet makamı tarafından alınmış bir karar bulunmadığı halde, kısıtlının yerleşim yerinin Ula olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

            Devlet Hastanesi'nden alınan raporda, sağlık durumunun iyi olduğu, herhangi bir akıl hastalığının saptanmadığı, sosyal içici olarak alkol kullandığı vasi tayini gerekmediğinin bildirilmesi üzerine mahkemece ilgilinin akli durumunun değerlendirildiği, dava dilekçesinde yer alan Türk Medeni Kanununun 406. maddesindeki hususlar yönünden de gerekli araştırmanın yapıldığı, tanıkların dinlendiği, kısıtlanması istenilenin Gül adında bir kadınla birlikte yaşadığı ve onunla evlenmek istediği ancak çocukları olan davacıların buna karşı çıktığı, engel olmak için kısıtlama talebinde bulunulduğu, alkol bağımlılığı, savurganlık ve mal varlığını kötü yönetme iddiasının da kanıtlanamadığı, mahkemenin kabulünün de bu yönde olduğu, davada Türk Medeni Kanununun 429. maddesindeki yasal danışman atanması koşullarının da oluşmadığı anlaşıldığından; kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi yerine uygun bulunmayan gerekçe ile kısıtlanması istenilene yasal danışman atanmasına karar verilmesi doğru...

              UYAP Entegrasyonu