Veli Vakfı" şerhinin bulunduğu, davalının buna dayanarak davacıdan taviz bedeli aldığı uyuşmazlık konusu değildir. 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen 5737 Sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmünce; miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar dışındaki icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabidir. Yasanın 3.maddesinde yapılan tanıma göre de, Mukataalı vakıf: zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Hal böyle olunca somut uyuşmazlığının çözümü için, kayda işlenen « Sultan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, vakıf şerhinin iptali ile taviz bedeli borçlusu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda vakıf şerhinin terkini ve taviz bedeli bulunmadığının tesbiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... hakkındaki davanın davalı sıfatı yokluğundan reddine, davalı ... hakkındaki davanın kabulüne dair verilen 27.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili 10.07.2007 tarihli dilekçesi ile maliki bulundukları 374 ada 42 sayılı parsel tapu kaydı üzerinde "Su Osmanağa Vakfından. Bu suyun 2/16 hissesi...'ye attir." şerhinin tapudan terkinini istemiştir. Davalı ... vekili husumet yönünden davalı ... İdaresi vekili esas yönünden davanın reddini savunmuştur....
Buna göre nizalı taşınmaz nevi Zağnozpaşa Vakfından olduğu tapuda yazılı bulunduğu halde taviz bedelleri için vakıf şerhi tapuya işlenmeden tapu tesis edilmiştir. Sonradan vakıflar idaresinin başvurusu üzerine vakıf şerhi tapuya konmuş, tapu maliklerinin açtığı dava üzerine 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/924-936 sayılı kararı ile tapuya konan bu vakıf şerhinin iptaline karar verilmiştir. İşte şimdi davacı idare vekili söz konusu vakıf şerhinin tapu kaydına yeniden yazılmasını istemektedir. Vakıf şerhi yasal bir takyittir. Niteliği itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesi bu davalarda uygulanmaz. Önceki davanın nedeni farklı olduğundan kesin hükümden de söz edilemez. Taviz bedeli ödenmedikçe vakıf şerhi kaldırılamaz....
Vakfı şerhinin kaldırılması için taviz bedeli ödediğini, yasal olmadığını ileri sürerek 49.500.00.-TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir . Davalı, davanın reddini istemiştir . Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir . 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 27.2.2008 tarihli Resmi Gazete de yayımlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmüne göre; icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabiidir. Kanunun 3.maddesinde yapılan tanıma göre de; Mukataalı vakıf, zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise, değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder....
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden itibaren getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli,... Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HMK'nın 266. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde bilirkişiler kurulu görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır....
Genel Müdürlüğünce yönetildiğinin, bu bakımdan taviz bedelinin alınmasının yerinde olduğunun, bu bedelin ortaklığın giderilmesi yönünde yapılan satış bedelinin esas alınarak belirlenmesi gerektiğinin bildirildiği, her ne kadar dava konusu taşınmazın daha önceki kayıtlarında vakıf şerhi konulmamış ise de bu durumun kök tapu kayıtlarında konulan vakıf şerhinin hükümsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı, 5737 sayılı yasanın geçici 5 inci maddesi kapsamında davada zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin uygulanmasının mümkün olmadığı, bu anlamda sahih vakıflardan olan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.11.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... idaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 270 ada 11 sayılı parselde davacı adına kayıtlı taşınmaz kaydı üzerinde “Sultan ... Vakfı” şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kayıtlardaki vakıf şerhi tek taraflı işlemle konulduğundan dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. 270 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitinin 01.03.1974 tarihinde kesinleştiği, kaydına vakıf şerhinin işlenmediği, “Sultan ......
Görüldüğü üzere madde metninde "tasarruf edenlerin veya maliklerin" şeklinde ayrı ayrı belirtildiği, maddede geçen malik ile taviz bedeli ödenmek suretiyle malik olunan ve bu nedenle vakıf şerhi terkin edilen taşınmazların kastedildiği, taviz bedeli ödenmeyen taşınmazlar yönünden ise "tasarruf edilen taşınmazların kastedildiği, dolayısıyla malik ya da mutasarrıf olunan taşınmazlar yönünden ayrım gözetilmediği, bu yasal düzenleme ile taviz bedelinin ödenmiş olması sebebiyle vakıf şerhinin terkin edilmiş olmasının vakfın mülkiyetini etkilemeyeceği açıkça düzenlemiştir. Öyle ise, 2762 sayılı Yasanın 2888 sayılı Yasa ile değişik 29/2 maddesi ve 5737 sayılı Yasanın 17. maddesi hükmü karşısında 22.09.1983 tarihinden sonra aslı vakıf olan taşınmazların taviz bedeli ödensin ya da ödenmesin Hazine adına tesciline yasal imkan kalmamıştır. ( Yargıtay 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.08.2007 gününde verilen dilekçe ile vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 2196 ada 1 parselde kayıtlı taşınmaz kaydındaki “... Paşa Vakfı ve ... Vakfı” şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kayıtlara vakıf şerhi 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra ve tek taraflı işlemle konulduğundan dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. 2196 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespiti 1935 yılında kesinleşmiş, kaydına vakıf şerhi işlenmemiş, “... Paşa Vakfı ve ......