İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi … Bölümünde, hizmet sözleşmesi ile öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, 01.10.2018 tarihi itibarıyla sözleşmesinin feshedilmesine işlemin iptali istenilmiştir....
Ayrıca aynı Kanun'un 19/4. maddesine göre de yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. Hakim doğrudan (re'sen) yetkisizlik kararı veremez. 4721 sayılı TMK’nin 51. maddesinde; tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu hükme bağlanmıştır. İntifa haklarının (tevliyet, sükna ve galle) tespit ve tahsili için; mülhak ... aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, vakfın yerleşim yeri (kurulduğu yer) mahkemeleri kesin yetkilidir. Dava konusu vakıf, Mülga 743 Sayılı TMK’nin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve yönetimi vakfedenin soyundan gelenlere şart edilmiş vakıf, yani “mülhak vakıf”tır. Dosyada bulunan ve ...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, yasal gerektirici sebeplere ve özellikle, üye hakkında çıkarma kararının derneğin zorunlu organlarından olan yönetim kurulunun görevi ve yetkisi dahilinde olduğuna ilişkin Medeni Kanunda ve 5253 sayılı Dernekler Kanununda yasal bir düzenlemenin bulunmamasına, tüzükte gösterilen çıkarma sebeplerinin gerçekleşmesi halinde üyenin çıkarılmasına karar verme yetkisi, derneğin en yetkili karar organı olan genel kurula ait (TMK.m.80/1) olup; bu hususta karar alma yetkisinin Tüzükte "onur kuruluna" bırakılmış olmasının, genel kurulun nihai karar yetkisinin devri anlamına gelmeyeceğine; onur kurulunun almış olduğu kararların dahi, Türk Medeni Kanununun 80/2'inci maddesi gereğince, en yüksek ve yetkili organ olan genel kurulun denetimine tabi bulunmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf Yönetim Kurulu Kararının İptali İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 30.03.2017 gün ve 2017/230 Esas, 2017/4763 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti....
Kısaca genel müdür olarak iş sözleşmesi ile işe alınan kişi yasa gereği yönetim kuruluna seçilmekle organ sıfatını almaz. Bankacılık Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca banka yönetim kurulunun doğal üyesi olan genel müdürler de murahhas üye veya kişi/organ sıfatını kazanmamış ise iş ilişkisi kapsamında çalıştığının kabulü gerekir. Kişi organ statüsündeki murahhas azalar dışında anonim şirket yönetim kurulunu oluşturan kişilerle şirket tüzel kişiliği arasındaki ilişki kural olarak vekalet akdine dayansa da bu ilişkinin iş ilişkisi olarak kurulmasına da bir engel bulunmamaktadır. O halde hukuki nitelendirme her somut olaydaki çalışma ilişkisi özelinde yapılmalıdır (Prf. Dr. Sarper Süzek, İş Hukuku, Yenilenmiş 10. Bası....
sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Türk Hava Kurumu Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde hizmet sözleşmesi ile öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile fesih tarihinden itibaren maddi ve özlük haklarının iade edilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ......
İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Türk Hava Kurumu Üniversitesinde, belirli süreli hizmet sözleşmesi ile öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, 18.02.2021 tarihi itibarıyla sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin … tarih ve E… sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş, ek ders ücreti ve tüm parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
Davalı taraf istinaf dilekçesinde; vakıf defterlerinden vakfın merkezinin Ankara olduğunun görüldüğünü ve vakıf yöneticileri hakkında yürütülen ceza soruşturmasının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmesinin vakıf merkezinin Ankara ili olması sebebiyle olduğunu ileri sürmekteyse de idari bir işlem olarak vakıf evraklarının noter tasdiklerinin farklı bir ilde yapılmış olması ve suçun işlendiği yere göre belirlenen soruşturma yapmaya yetkili Cumhuriyet Başsavcılığının Ankara olması vakfın merkezinin orası olduğu sonucu çıkarılamaz. Belirtmiş olduğumuz sebeplerle davalı tarafın istinaf talebinin reddi gerekmektedir....
Ticaret şirketleriyle tüzel kişilerde somut işveren sıfatını taşıyan organ bir kurul olabileceği gibi tek başına bir kişiye verilen yetki çerçevesinde gerçek kişinin de organ sıfatını kazanması mümkündür. Limited, hisseli komandit ve kolektif şirketlerde yönetim yetkisi şirket ortaklarından birine bırakıldığında, bu kişi müdür sıfatıyla kişi-organ sayılır. Türk Ticaret Kanunu'nun 319. maddesine göre, anonim şirketler yönünden yönetim ve temsil yetkisinin yönetim kurulu üyelerine bırakılması halinde, bu kişi veya kişiler kişi-organ sıfatını kazanır. Şirketi temsil ve yönetime yetkili kişi-organ sıfatını taşıyan kişiler işveren konumunda bulunduklarından işçi sayılmazlar. 4857 sayılı Kanun'a tabi genel müdür olarak çalışanların aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olmaları halinde kişi-organ statüsünü taşıyıp taşımadıklarının araştırılması gerekir....
Somut olayda; vakıf yönetim kurulunun vakıf alacaklarının takip ve tahsili hususunda kendi arasında işbölümü yapıp yapmadığı, dava konusu alacakların takip ve tahsili bakımından kimlerin yetkili olduğu ve sözkonusu alacaklara ilişkin takip yapılıp yapılmadığı, davalıların görev yaptıkları dönemlere ilişkin vakıf genel kurulunca ibra edilip edilmediği açık ve net olarak belli değildir. Yargılama sırasında mahkemece bilirkişiden rapor alınmış ise de, bu rapor karar vermeye yeterli ve elverişli değildir....