Aynı Kanun'un ek. 5. maddesine göre “Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarının, vakıf yönetim organı dışında en az yedi kişiden oluşan bir mütevelli heyeti bulunur. Mütevelli heyet üyeleri, vakıf yönetim organı tarafından dört yıl için seçilir, süresi biten üyeler yeniden seçilebilir. Mütevelli heyet üyelerinin yaş sınırlaması hariç Devlet memuru olma niteliklerine sahip bulunmaları ve en az üçte ikisinin lisans düzeyinde yükseköğrenim görmüş olması gerekir. Mütevelli heyet üyeleri kendi aralarından bir başkan seçer. Mütevelli heyet vakıf yükseköğretim kurumunun tüzel kişiliğini temsil eder. Vakıf yükseköğretim kurumlarının yöneticileri Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü alınarak mütevelli heyet tarafından atanır. Mütevelli heyet; vakıf yükseköğretim kurumu yöneticilerine uygun gördüğü ölçüde yetkilerini devredebilir....
Dava, vakıf ve üyesi arasındaki alacak istemine ilişkindir. Dosya içerisinde vakıf üyelerine yapılacak olan ödemelerin nasıl yapılacağını içeren vakıf sözleşmesi veya her hangi bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu kapsamda vakıf ve üyesi arasındaki ihtilafın hangi sözleşme şartları veya hukuki norm ile çözüleceği belirlenmemiştir....
Buna göre, mahkemece yapılacak iş, vakıf alacaklarının takibi hususunda vakıf yönetim kurulunca kendi arasında işbölümü yapılıp yapılmadığı, dava konusu alacakların takip ve tahsili hususunda kimlerin yetkili olduğu, davacı vakıf avukatlarının alacak dönemi olan 2005-2006 ve sonraki dönemlerde takip ettiği icra dosyaları getirtilerek, davaya konu alacaklar için takip yapılıp yapılmadığı ve davalıların davacı vakıf genel kurulunca ibra edilip edilmediği hususları araştırılıp, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesidir. SONUÇ: Davalı ... ve davalı ... vekillerinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 15.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İli Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, borçluların ise vakfın mütevelli heyeti üyeleri oldukları, açıklamalar kısmında takibe konu alacağın SSK primlerinin yatırılmaması veya geç yatırılmasından kaynaklanan sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası olmak üzere toplam 60.296,46 TL nin davacı vakıf tarafından ödenmesi sebebiyle sorumlu davalılardan tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
SAVUNMA: Davalı Yılmaz Akansu vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından tüm aktif ve pasifleriyle birlikte devralınan vakfın olağan işletim giderleri sebebiyle oluşan kamu borcunun davacı idareye geçtiğini, vakfın işletme giderlerinden oluşan bu bedelin vakıf kapatılmadan önce de vakfın gelirlerinden karşılandığını, bu giderlerin yine vakfın mal varlığından karşılanması gerektiğini, 5737 sayılı yasanın 10. maddesinde vakıf yönetiminde yer alan kişiler ile vakıf çalışanları kusurlu fiilleri nedeniyle vakfa verdikleri zararlardan sorumludurlar denildiğini, yasa koyucunun açık hükmü karşısında vakıf yöneticilerine başvurabilmenin ön koşulunun kusurlu fiil olduğunu, somut olayda davacı tarafça rücu edilmeye çalışılan bedelin olağan işletimden kaynaklanan giderler olup vakıf yöneticilerinin sorumluluğu kapsamında olmadığı gibi vakıf yöneticilerinin kusurunu da ispat edilmediğini, talep edilen bedelin vakfın zararı olmadığı gibi müvekkilinin de vakıf yönetiminde herhangi bir kusurunun...
Mahkemece bozma ilamına uyulup davalı idarenin önceki kayıt malikleri aleyhine açtığı bir kısım davaların idare yararına sonuçlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne 41 parsel sayılı taşınmazın tapusundaki vakıf şerhinin terkinine karar verilmiştir. Davalı ... idaresi vekili kararı temyiz etmiştir. Dava vakıf şerhinin tapudan terkini isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu 848. ve 849. maddeleri gereğince yasadan kaynaklanan mecburiyete dayanmış olduğundan yeni malik olan davacı taviz bedeli ödemekten sorumludur....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının vakıfta 15.06.1987 tarihinde sekreter olarak işe başladığını, 18.06.1993 tarihinde vakıf senedinin 7. maddesinde vakıf müdürü olarak atandığını, 01.08.2003 tarihinde vakıf yönetim kurulu kararı ile görevine son verildiğini, 12.03.2012 tarihinde vakıf müdürü olarak görevine başladığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, vakıf müdürlüğünün yönetim kurulu organının üzerinde olduğunu, davacının işçi olmadığını, iş kanunlarına tabi olmadığını, bu nedenle tazminat alacak hakkının bulunmadığını, bağımsız hareket ettiğini, ayrıca feshin de haklı olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir....
Vakfı ile ortak olduğu, malvarlığı toplamının 5.042,68 TL bedelinde olup 1930 ila 1960 yılları arasında elde edilen satış ve taviz bedeli tahsilitanın 10.000,00 TL'ye ulaşmadığı, bu miktarın vakıf geliri olmadığı, malvarlığının nakde dönüştürülmüş hali olduğu ve evlada gelir fazlası olarak dağıtılamayacağı, sadece vakıf adına akar alınması varsa vakıf akarlarının onarılmasında kullanılabileceği, vakfın fiilen sona erdiği, vakfın varlığının iktisadi açıdan anlamsızlaştığı, evlada dağıtılacak bir galle fazlasının oluşmadığının" mütalaa edildiği gözetilmek, davacıların vakıf evladı olduğunun tespiti kararlarının kesinleşme tarihinden beş yıl geriye doğru herhangi bir malvarlığı veya gelirin dolayısıyla da gelir fazlasının bulunmadığı, davacıların davalarını ispat edemedikleri benimsenmek suretiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş olmasında, hükmün kuruluş biçiminde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının 6100 ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU SİCİLİNDEKİ ŞERHİN KALDIRILMASI İSTEMLİ Taraflar arasındaki davadan dolayı Konya Asliye 2. Hukuk Hakimliğinden verilen 22.07 2011 gün ve 2010/458 Esas, 2011/393 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı kayyum İdaresi arafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava; kayyum atanması kararının kaldırılması, kamulaştırma öncesinde mülkiyetin ... Vakfına aidiyetinin tespiti ve kamulaştırma bedelinden taviz bedelinin mahsubu ile bakiyenin ödenmesi isteğine ilişkindir. Dosya içeriğinden dava konusu taşınmazla ilgili olarak davacı Vakıf tarafından anlınmış "mahlul kararı ya da vaziyet kararı " olup- olmadığı anlaşılamamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf senedi tescili istemli 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın vakıf senedi tescili istemine ilişkin olmasına ve Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin bozma ilamına karşı düzeltilmesi istenilmiş bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 8....