Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira; 6111 sayılı Kanunun 208. maddesi ile 5737 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen ilk fıkrada, intifa haklarına ilişkin taleplerin galle fazlasını almaya hak kazandığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmekle düşeceği hükmü getirilmiş olup, somut olayda davacıların galle fazlasını almaya hak kazandıkları Ankara 14.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13.06.1996 gün ve 1996/76-502 sayılı kararının 11.07.1996 tarihinde kesinleşip davacılar tarafından süresinde infaz için davalı kuruma müracaat edildiğinden; ikinci fıkrada ise mazbut vakıflarda intifa haklarının galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren, vakfın son beş yıl içindeki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlı olmak ve galle fazlasının mevcudiyeti şartıyla Genel Müdürlükçe belirleneceği hükme bağlanmış olup, yukarıda da açıklandığı gibi davacıların taleplerinin galle almaya hak kazandıkları mahkeme kararının kesinleştiği 11.07.1996 tarihinden...

    Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacı ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır. Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soy bağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilen kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına göre tevliyeti evlada bırakılan vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle yöntemince kanbağı ilişkisinin kurulması yeterlidir....

    Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacı ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır. Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soy bağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilen kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına göre tevliyeti evlada bırakılan vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle yöntemince kanbağı ilişkisinin kurulması yeterlidir....

    Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacı ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır. Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soy bağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilen kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına göre tevliyeti evlada bırakılan vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle yöntemince kanbağı ilişkisinin kurulması yeterlidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Galle Fazlasına Müstehak Vakıf Evladı Olduğunun Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, davacıların ...'da kurulu ... Vakfının galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti istenmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacıların galle fazlasına müstehak evlat olduklarının tespitine karar verilmiştir. Vakfın geliri üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin davayı, vakfiye uyarınca galleden yararlanma hakkı bulunan, yani vakfeden ile soybağı olan veya soy bağı olmasa bile galleden kendisine pay özgülenen diğer kişiler açabilir. Davalı ise, mazbut vakıflarda ... (Vakıflar Kanunu m.6), mülhak vakıflarda ise, Vakıf Yönetimi ve ...’dür....

      Vakfına ait 1163 tarihli vakfiyede galle fazlası evlada bırakılmadan dört paya ayrılarak bir payının fakirlere bir payının mescid, mektep, çeşme ve kaldırım tamirine, iki payının ise akraba ve kölelerinin çocuklarına tahsis edilmiş olup, davacılar vakfedenin kölelerinin soyundan gelmediklerinden ve vakfiyede galle tahsis edilen "akraba" deyimine vakfedenin evlatları dahil olmayacağından (1-Ali Himmet Berki'nin "Vakıflar" adlı kitabının 102. Sayfasında ve Ömer Nasuhi Bilmen'in "Hukuku İslamiye ve Istılahatı Fıkhiyye Kamusu" adlı eserinin 4. Cildinin 246. Sayfasındaki 339. Meselesinde açıklığı gibi) davacıların galle fazlasına müstahak vakıf evladı oldukları yolundaki davalarının reddinde, davacı ...'ın Yargıtay'ın denetimden geçerek kesinleşen Ankara Asliye 27....

        ın dava açıldıktan sonra vefat etmesi nedeni ile mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece son bozma ilamından sonra vakfın mazbut vakıf olması sebebi ile tevliyet ücreti istenemeyeceği ve dava tarihinden beş yıl geriye doğru taşınmaz geliri ile galle fazlası tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddinde karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, galle fazlasına müstehak vakıf evladı olan davacı tarafından açılan tevliyet ücreti ile galle fazlası tahsili istemine ilişkin olup davacı ...'ın vefatı üzerine davaya mirasçıları tarafından devam edilmiştir....

          Bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi; galleye hak kazandığını mahkeme ilamıyla ispatlayan vakıf evladına galle fazlası ödeneceğinden, mahkemece yapılacak iş, dava konusu vakfın galle fazlası alacağı döneme ilişkin tüm gelir gider defterleri vs. araştırılıp gerekiyorsa bilirkişiye yetki verilerek Vakıflar Genel Müdürlülüğünde mevcut belgeler üzerinde araştırma yaptırılarak tüm hesapları incelenmeli, sonra vakfiyedeki şartlar ve Vakıflar Yönetmeliğinin belirtilen maddeleri de dikkate alınarak oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            nın galle fazlasına müstehak evlatları olduğu hususunun ... 9....

              Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacı ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır. Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soy bağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilen kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına göre tevliyeti evlada bırakılan vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle yöntemince kanbağı ilişkisinin kurulması yeterlidir....

              UYAP Entegrasyonu