Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/358 Esas sayılı dosyasında dava açtığı, sözkonusu dosyayı takipsiz bırakması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, dava konusu vakfın galle fazlasının alınabilmesi için kural olarak öncelikle vakıf kurucusu ile kan bağının ispatlanması, sonra da bu hususta vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerektiğini, dava konusu vakfın vakfiyesinde batın şartı bulunduğundan bu hususun da değerlendirilmesi gerektiğini, davacının evladiyet ilamı kesinleşmeden galle alacağı talebinde bulunamayacağını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının babası Mehmet Haktankaçmaz'ın dava konusu mazbut ... İbn-i Mevlana (İhlasiye Camii) Vakfı'nın evladı olduğunun ......

    Vakfı’nın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarına karar verildiği ve söz konusu kararın kesinleştiği, bu karar uyarınca davacılara ...nce 1996 yılından dava tarihine kadar değişik miktarlarda hesaplanan galle ödendiği, davacılar, 08.12.1966 tarihinden itibaren davalı ... tarafından yönetilen dava konusu mazbut vakfın bir kısım taşınmazlarından kamulaştırma, taviz bedeli, satış vs. gibi çeşitli şekillerde elde edilen gelirlerinin davalıca açıklanmadığını, bazı taşınmazları kendi adına tescil ettirdiğini, bir kısım taşınmazlara ise gerekli takip yapılmadığından dava dışı kişi ve kurumlarca sahiplenilip el konulduğunu, vakfa ait hisse senetleri temettülerinin ödenmediğini, bu yüzden vakfın gelirlerinin hesaplanmasında hatalar yapılarak kendilerine olması gerekenden az galle ödemesi yapıldığını ileri sürerek eksik ödenen galle alacağı ile tevliyet ücretinin tahsili için eldeki davanın 26.08.2010 tarihinde açıldığı, mahkemece 6111 sayılı Yasa hükümleri dikkate alınmadan kabul kararı...

      İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, dava konusu vakfın vakfiyesinde galle fazlasının sadece üst batındaki erkek evlatlara tahsis edildiği, davacıya göre üst batında sağ erkek evladın bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının Mülhak ...... ... ... ... (...) Vakfi’nın vakıf evladı olduğunun tespitine, galle fazlasına yönelik talebin reddine karar verilmiş; davacı vekilinin istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir. İstinaf isteminin esastan reddine dair karar davacı vekili tarafından duruşma istemiyle temyiz edilmiş, davanın niteliği itibariyle duruşma istemi reddedilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir....

        Mah. nin 07 06.2006 tarih ve E. 2004/274 ve K.2006/200 sayılı karan bulunduğunu, davacıların adı geçen vakfın gelirinden istifade edebilmeleri için bu davanın açılması zorunluluğunun olduğunu belirterek Ahmet Bülent Habora'nın mirasçısı olan müvekkillerinin vakıf evladı ve vakfın gelirinden istifadeye sahip olduklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların murisinin mahkeme kararıyla galleye müstehak vakıf evladı olduğunun belirli olmasına rağmen davacılar için de bütün kayıtların ve soy bağının incelenmesi gerektiğini, vakfın gelir fazlasının evlada şart kılındığına dair vakıf senedinde bir ifade bulunmadığını, vakıfta sadece adı geçen bağın ve ağaçların gelirinin evlada şart kılındığını, uzman bilirkişiden rapor alınarak değerlendirme yapılması gerektiğini, davanın ispat edilememesi halinde reddini istemiştir....

        açıklamanın, c)Vakfın galle, tevliyet ücreti almaya hak kazanmış vakıf evladı olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararı alan evlat listesinin ve dayanak belgelerinin, ....nden, 2-Davacıların gidebildiği kadar üst soyunu gösterir açıklamalı nüfus kayıt aile tablosunun ilgili nüfus müdürlüğünden, Getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Yerel mahkemece; Vakfın, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından idare edildiği noktasında taraflar arasında çekişme olmadığı gibi dosya kapsamı ile de sabit ve mahkemenin de kabulünde olduğu, ancak davaya konu Vakfın İstanbul’da kurulduğu,dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere vakfın tüzel kişiliğinin halen devam ettiği, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından vakıf evlatlarının mütevellilik talebi olmadığından niyabeten (vekaleten) idare edildiği, toplanan delillerden anılan vakfın ayrı bir bütçesi olup, gelir giderleri, borçları ve vakıf evlatlarına yapılan ödemelerin bu bütçeden karşılandığı, dolayısıyla dava konusu vakfın mal varlığının Vakıflar Genel Müdürlüğüne geçmediği, bununla birlikte Vakıf evlatları tarafından açılan davaların İstanbul Beyoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp neticelendiği,Vakfın niyabeten (vekaleten) Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından idare ediliyor olmasının mazbut vakıf olduğunu göstermeyeceği gibi, husumetin Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne yönlendirilmiş olmasının...

            Vakfı Evladı olduklarının tespit edilmesi, vakfın galle fazlasından faydalandırılmalarına karar verilmesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

              Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacı ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacılar yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır. Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soy bağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilen kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre tevliyeti evlada bırakılan vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle yöntemince kan bağı ilişkisinin kurulması yeterlidir....

              KARAR Asıl ve birleşen davalarda, davacıların .........nın galle fazlasına müstehak vakıf evladı oldukları ve üst soyları ......... ......’nin kardeşi mütevellilik yapan ...... (Tunçel) vasıtası ile mazbut ......... olan ......... ......... Vakfı'nın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti İstenmiş; mahkemece,......... Vakfı'na ilişkin davanın açılmamış sayılmasına, ...... .........ına yönelik açılan davanın reddine,............ .........ı yönünden ise davacıların gaile fazlasına müstehik evladı olduklarına dair verilen karar davacılar ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacıların dava konusu mazbut .........ın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti istemine İlişkindir. 1....

                Vakıflar Yönetmeliğinin 53. maddesinde; vakıf için belirlenen gelir fazlası (intifa hakları) vakfiye şartı gereği vakıf evladı veya ilgilisi olduğu ve galleye hak kazandığını kesinleşen mahkeme kararıyla ispat edenlere vakıf mazbut ise Vakıflar Genel Müdürlüğü, mülhak ise mütevelli tarafından ödeneceği öngörülmüştür. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitini istediği ...'nın mazbut bir vakıf olduğu, vakfiye yerine kaim 1328 tarihli ilama göre galle fazlasının şartsız olarak kız ve erkek ayrımı yapılmaksızın evlada bırakıldığı, davacının ... tarafından 14.02.1973 tarihinde evlat edinildiği, gerçekte onun biyolojik (zürri) çocuğu olmadığı, bu davada davacının ...'nın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu