Bu gibi hallerde zarar gören uğramış olduğu zararın giderilmesi için birden çok kimse aleyhine dava açabileceği gibi, müteselsil sorumluluk halinde Türk Hukukuna hakim olan taleplerin yarışması ilkesi uyarınca, sorumlulardan birine karşı da davasını yöneltebilir. Taleplerin yarışması ilkesi uyarınca tazminat yükümlülerinden her biri zarar görene karşı diğer yükümlü veya yükümlüler tarafından zararının tamamı tazmin edilinceye kadar sorumludur. Müteselsil sorumluluk, (zincirleme sorumluluk, birlikte sorumluluk) sorumluluk hukukunda önemli bir yeri bulunmaktadır....
Somut olaya gelince; yasal düzenleme gereği, vakfın uğradığı zararın tazmini bakımından yöneticilerinin kusur sorumluluğunun bulunması gerekli ve yeterli olduğuna göre, İlk Derece Mahkemesince davalıların kasıt ve ağır kusurlu davranışlarının ispat edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, Mahkemece bilirkişilerce belirlenen vakıf zararının meydana gelmesinde davalıların kusur düzeyindeki sorumluluğunun bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi için, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Anılan Kanunun 163. maddesinde; davacının, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı tek bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı ayrı ayrı davalar ile de talep edebileceği öngörülmüştür. Dava, siğortalı ve işverene karşı müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, zararların tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden, ayrı ayrı, yada, sadece, birinden istemek hakkına sahiptir....
Teselsüle dayalı davalarda, kurum sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı ... sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya her birinden ayrı ayrı ya da sadece birinden istemek hakkına sahiptir. Tazmin sorumlularından her biri, Kuruma karşı zararın tamamından müteselsilen, fakat birbirlerine karşı kendi kusurları oranında sorumludur. Mahkemece, iş kazası neticesinde sorumluların yargılandığı ... ......
Dava, araç kiralama sözleşmesi kapsamında davalı tarafça kiralanan davacıya ait aracın kaza yapması sonucu oluşan hasar bedelinin tazmini istemi ile yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davacının davalıya rücu şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, taraflar arasındaki araç kira sözleşmesi gereğince davalının davacıya ait aracı kiraladığını, davalı şirket çalışanının araçla yaptığı kaza sonucunda meydana gelen zararının, tazmini için sigorta şirketine müracaat ettiklerini, araç sürücüsünün kaza sonrasında aracın başından ayrılması nedeni ile, dava dışı kasko sigortacısının zararı tazmin etmediğini, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince hasara ilişkin faturanın davalıya gönderildiğini, faturanın ödenmemesi üzerine ... 2....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre İş kazası nedeniyle ölen sigortalının tedavi giderlerinin kusurları oranında sorumlulardan tazmini istemine ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 25.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Hükmün, davacı Kurum ve davalılar ... ve ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 19.09.2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu hak sahiplerine bağlanan gelire ilişkin kurum zararının davalı işveren ... Yapı İnş. Taah. Tur. San. ve Tic. A.Ş. ile üçüncü kişi konumundaki diğer davalılardan tazmini istemine ilişkin davanın yasal dayanağı,olay tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Kanunu'nun 26. maddesidir....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; davalı şirket çalışanının yaralanması sebebi ile müteselsil sorumlulardan biri olarak davacı tarafından ...'ya ödenen tazminat bedelinin kusuru oranında diğer müteselsil sorumlu davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki eser sözleşmesinde rücua ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi, eser ve tacirler arası hizmet sözleşmesi kapsamında bir talep te bulunmadığından ve tacirler arası alacak istemi dava konusu edildiğinden, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, ....09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
%5, şantiye şefi ... %5, vinç operatörü ... %1, sigortalı ise %50 kusurlu bulunmuş ve Mahkemece; davalıların kusurları oranında sorumluluğuna hükmedilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi (tam teselsül) yada birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi (eksik teselsül) uyarınca ve aynı yasanın 142. maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı tek bir dava ile isteyebileceği gibi sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir. 6098 sayılı ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....