WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, müvekkilinin kooperatif üyeliğinden ayrıldığını, üyelikten istifa iradesini belirten ihtarnameyi 23.07.2007 tarihinde noterden davacıya gönderdiğini, ancak bir işlem yapılmaması nedeniyle 16.07.2008 tarihinde istifa iradesini belirten ikinci ihtarnameyi de noterden gönderdiğini, istifa tarihine kadar olan bütün yükümlüklerini yerine getirdiğini ve davacıya her hangi bir borcunun olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davalının üyelikten ayrılma iradesinin akçalı yükümlülüklerinden kurtulmak amacına yönelik olduğu ve alacağın yargılamayı gerektirmesi gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının vaki itirazının 1.130,00 TL asıl alacak, 324,11 TL işlemiş faiz için iptaline, asıl alacak üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

    (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/23- 2538 Es.-2018/440 K. sayılı ilamıda bu yöndedir.) gerekçesiyle "Davanın kısmen KABULÜ ile Davalının Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2018/2188 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu vaki itirazın kısmen İPTALİ ile, takibin 2.981,66 TL asıl alacak, 1.177,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.159,35 TL alacak üzerinden DEVAMINA," dair karar vermiştir....

    Dosya içeriğine göre insan kaynakları olarak çalışan davacı 19 aylık hamileliği bulunduğunu, işverenin baskı uygulayarak ayrılma iradesi olmadığı halde, kıdem tazminatının ödenmesi koşulunu dilekçe vermeye bağladığını, baskı nedeni ile sağlık nedeni ile ayrıldığına dair işten ayrılma dilekçesi vermek zorunda kaldığını belirtmiş ve iki tanık bildirmiştir. Tanıklardan biri dinlenirken, diğerinin tanıklık yapmayacağını beyan etmesi üzerine yerine tanık bildirdiği, ancak kabul edilmemesi üzerine dinlenmediği anlaşılmaktadır. Davacının ileri sürülen sağlık sebebi ayrılma dilekçesinde açık olmadığı gibi hamileliği sözkonusudur. Davacıya kıdem tazminatı ödenmiş, işten ayrılma bildirgesi ise sağlık nedeni ile fesih nedeni olarak 24 kodu ile bildirilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18/3. D. maddesinde “hamilelik nedeni ile iş sözleşmesinin feshedilmesinin geçersiz olacağı belirtilmiş, 24....

      Hukuk Dairesi SAYISI : 2023/203 Esas, 2024/688 Karar İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2019/1113 E., 2022/836 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacak ve ticari kazanç kaybı nedeni ile tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        belirlediğini, vakfa bu konuda herhangi bir takdir hakkı tanınmadığı, erken emeklilik iddiası ile iki çalışanın kendisi ile aynı durumda olduğunun örneğinin verildiğini, ancak söz konusu iki çalışanın kendisi ile aynı dönem, pozisyon veya emeklilik yaşlarına 33 ay kalmış kişiler olmadıkları, dolayısıyla diğerd iki kişi ile eşitlik kapsamında değerlendirilebilecek objektif kriterlerin olmadığını, çalışanların vakfı hiçbir katkıda bulunmadıklarını, vakfın gelirinin şirket tarafından vakfedilen gayrimenkul ve iratlar ile şirket tarafından yapılan katkılardan oluştuğunu, davacı ile görülen davanın iş ilişkisinden kaynaklanmadığını, vakıf senedinin erken emekliliğe ilişkin uygulaması yasalardan kaynaklanan bir hakkın değil, vakıf senedinden doğan özel bir uygulamanın sonucu olduğunu, eşitlik ilkesinin vakıf senedinin açık hükmünü yok sayarak uygulanmasını istemenin vakıf senedine aykırı olacağını, davacının iki çalışandan farklı olarak tercih hakkını sadakat primi almaktan yana kullanmasından...

        2015 tarihli ara kararı ile dosyada eksilen posta ücretinin tamamlanması hususunda davacı ...'...

          Kooperatif defter ve kayıtları, ödeme belgeleri, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı kül halinde değerlendirildiğinde; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17. Maddesi ile kooperatif üyeliğinden çıkan ya da çıkarılan ortağın hakları, ortaklıktan çıktığı veya çıkarıldığı yılın bilançosu çerçevesinde iade edilir. Alacak, anılan bilançonun genel kurulda kabulünden itibaren bir ay içinde muaccel hale gelir. Ortak ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ortaklıktan ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra payına düşen miktarı, kooperatifin temerrüde düştüğü tarihten itibaren faizi ile birlikte isteyebilir. Ayrıca, 1163 sayılı yasanın 17/2 maddesi uyarınca, çıkan yada çıkarılan ortağa yapılacak ödemeler, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte ise, genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir....

            Davalı T8 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı, Vakıf T5. eski personeli olup, müvekkili banka ile diğer davalı Vakıf T5. farklı tüzel kişiliğe sahip olduğundan, davacının davasını Vakıf T5.'ye yöneltmesi gerekirken, müvekkili bankaya yöneltmesi hasebiyle husumet itirazında bulunduklarını, davacının istifa beyanı ile iş akdini kendisinin sonlandırdığını, davacının, Vakıf T5....

            Dava, vakıf yöneticilerinin 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun (5737 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi kapsamında görevden alınmaları istemine ilişkindir. 5737 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinde; "Yeni vakıf: Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi ile 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıfları, Vakıf yönetimi: Mülhak, cemaat ve esnaf vakıfları ile yeni vakıflarda; vakfiye, 1936 Beyannamesi, vakıf senedi, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu ve bu Kanuna göre vakfı yönetmeye ve temsile yetkili organı, Vakıf yöneticisi: Mülhak, cemaat ve esnaf vakıfları ile yeni vakıflarda; vakfiye, 1936 Beyannamesi, vakıf senedi, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu ve bu Kanuna göre vakfı yönetmeye ve temsile yetkili kişi veya yetkili organlarda görev alan kişileri, ... ifade eder." 10 uncu maddesinde ise; "Vakıf yöneticileri; vakfın amacına ve yürürlükteki mevzuata uymak zorundadır....

              Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan 01/07/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep edilen alacak 102.158,64 TL arttırılarak toplam 103.158,64 TL alacağın 22/08/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi talep edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu