WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacı tarafça tahsili talep edilen tutarın devlete stopaj olarak ödenen bir para olduğunu, davacının vergi ödemesi nedeni ile zararının oluştuğunu iddia etmekte ise de vergiyi doğuran geçmiş dönem faaliyetindeki gelirleri nedeni ile varlıklarında artış meydana gelen davacının gelir elde ettikleri bu faaliyetin vergisine de katlanmak zorunda olduğunu, vergi idaresi ile uzlaşılarak sadece vergi aslının ödendiğini, davacının 2009 yılında elde edilen gelirin mal varlığına artı olarak yansımasını kabul edip bu gelirin 2014 yılında ödenen vergisinden sorumlu olmayacağını iddia etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacıya yargı kararı ile iptal edilen genel kurulu kararı nedeni ile herhangi bir blokaj da uygulanmadığını, dolayısıyla hükümsüz kabul edilen genel kurul kararına dayalı ya da başkaca bir sebeple yapılmış bir kesintinin söz konusu olmadığını, vergi idaresi ile uzlaşmanın 17/10/2014'de sağlanan vakıf tarafından 2014...

Noterliğinin 15/09/2015 tarih 11770 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile de ödenmesi gereken miktarlar açıklanarak ödenmesinin istenildiği, ancak icra takibine itiraz edildiği, Vakıflar Kanunun’nun 10, 31.maddelerinde de vakıf yöneticilerinin vakfın amacına ve yürürlükte mevzuata uymak zorunda oldukları, ağır ihmal ve kasıtlı fiilleri ile vakfı zarara uğratan vakıf yönetiminde yer alan kişiler ile vakıf çalışanları kusurlu fiilleri ile vakfa verdikleri zararlardan dolayı sorumlu oldukları, Vergi Usul Kanununda belirtilen hükümlere uygun olarak yapma mecburiyetinde olduklarında da buna uygun hareket edilmediğini ve buna sebep verenin davalı vakıf müdürü sayman davalı borçlunun olduğu ve ilk derece mahkemesince yaptırılan bilirkişi raporu ve ek raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davalının bilirkişi raporunda belirtilen alacak ile sorumlu olduğuna ilişkin ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 04.....2015 gün ve 2014/8856 Esas, 2015/7053 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden ayrıldığının mahkeme kararı ile belirlenmiş olduğunu, doğrudan kooperatife yapılan aidat ödemesi dışında, kooperatifin borcu nedeniyle ... dairesine ve kullanılan kredi nedeniyle bankaya ödemeler yaptığını ileri sürerek, yapmış olduğu ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile olmadığı takdirde ....000,00 TL'nin ....09.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

    Emekli ve Yardım Sandığı'na 6240 üye numarası ile üye olduğunu, davacının bankadaki hizmetinin 01.10.2015 tarihinde emeklilik nedeni ile sona erdiğini; emeklilik tarihinde, yasal hakkı olan emeklilik ikramiyesi talebinin davalı Kurum tarafından reddedildiğini, Vakıf Senedi'nin 121. maddesine göre 16.07.1988 tarihi öncesi Bankaya girenlere emeklilik tarihinde emeklilik ikramiyesi ödenmesinin kararlaştırıldığını, davacının işe başladığı 02.12.1985 tarihinden itibaren vakıf üyeliği için giriş tarihindeki maaşının %25’i ve bu tarihten sonra ücretine yapılan her zammın da % 25'i oranında (emekli sandığı emekli ikramiye ve destek fon kesintisi) le birlikte her ay ücret ve ikramiyelerinden belirlenen emeklilik ve sağlık sigorta primi kesintileri eksiksiz olarak vakfa yatırıldığını; Pamukbank’ın 2004 yılında Halk Bankası A.Ş.’ye devredildiğini, davacının da devir tarihinden sonra aynı şekilde Halk Bankası A.Ş.’de çalışma hayatını sürdürdüğünü, bu hususun vakıf senedine eklenerek de sandık üyelerinin...

    Baş. 01.03.2013- Ayrılma 16.03.2020), 7-... (İş. Baş. 01.05.2011- Ayrılma 16.03.2020), 8-... (İş. Baş. 01.02.2011- Ayrılma 16.03.2020), 9-... (İş....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının alacak talebini ayrılma payı olarak nitelendirdiği ve bu talebin kooperatif üyeliğinden ayrılma ( çıkma/istifa ) iradesini ortaya koyduğu, bu iradenin ilk defa 10/02/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile ifade edildiği, ıslah dilekçesinin davalıya 22/02/2016 tarihinde ulaştığı, ıslah dilekçesinin 22/02/2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi sebebiyle, çıkmanın 2016 hesap yılı sonu için geçekleştiği, Koop.K m. 17 ile Anasözleşmenin 15. maddesine göre bu durumda da ayrılma payının/iade alacağının 2016 yılı bilançosuna göre ve bilançonun kabulünden itibaren 1 ay sonra talep edilebileceği, davalı kooperatifin 2016 hesap yılına ilişkin genel kurul toplantısının 22/10/2017 tarihinde yapıldığı ve bu genel kurul toplantısının 4. gündem maddesinde 2016 yılı bilançosunun kabul edildiği, buna göre bilançonun 22/11/2017 tarihinde kesinleştiği ve iade alacağının da bu tarihte muaccel hale...

        Vakıf Senedinin 3. maddesinde "Çalışan Üye" deyiminin, Banka, Vakıf, Sandık ve İştiraklerinde ana sözleşme, Yönetmelik ve Hizmet Akdi ile çalışanları ifade ettiği, 5/a maddesinde banka, Vakıf ve Sandığa sürekli hizmet akti ile alınan tüm personelin işe başlarken vakfa üye oldukları, bunların vakfın "Çalışan Üyeleri" olduğu, Vakıf senedinin 41/2.maddesi gereğince Vakıf üye veya yararlananı sıfatını kaybedenler ile vakıf senedindeki sosyal yardımlara hak kazanmadan ölenlerin yasal mirasçılarına o tarihe kadar kendilerinden veya murislerinden alınan aidat ve prim tutarı TTK.nin 468. maddesi gereğince geri verileceği şeklinde düzenlenmiştir. Vakıf senedinin tescili tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır. Vakıf senedinde atıf yapılan Mülga TTK'nin 468.maddesinin yeni TTK'daki karşılık maddesi 522.maddedir....

        - - KARAR - Davacı vekili, davalının zamanında ve usulüne uygun istifa dilekçesi vermediği için halen müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, genel kurul kararları ile belirlenen aidat borçlarını ödemediğini, borçlarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı da haksız olarak itirazda bulunduğunu ileri sürerek, davalının takibe vaki itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin adına kayıtlı bağımsız bölümü üçüncü şahsa tapuda sattığını, kooperatif üyeliğinden ayrılma talebini davacı kooperatife bildirdiğini, davacı kooperatifin üyelikten ayrılma talebini reddetmesi üzerine noter kanalıyla gönderdiği istifaname ile üyelikten istifa etmiş olduğundan halen kooperatifin üyesi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen ayrılma payı alacağı davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 17.04.2012 gün ve 2012/674 Esas 2012/2896 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden ayrıldığının mahkeme kararı ile belirlenmiş olduğunu, doğrudan kooperatife yapılan aidat ödemesi dışında, kooperatifin borcu nedeniyle icra dairesine ve kullanılan kredi nedeniyle bankaya ödemeler yaptığını ileri sürerek, yapmış olduğu ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile, olmadığı takdirde alacağın 11.09.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Buna göre, adaylık döneminde itiraz edilebilecek olan kamusal bir görevden ayrılma koşulunun yerine getirilmemesinin, seçilme yeterliliğinin kaybı olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından, aday olma yeterliliği ile seçilme yeterliliğinin birbirinden farklı olduğu, Danıştayın yetkisinin sadece seçilme yeterliliğinin kaybında ortaya çıkacağı ve aday olma şartını taşımayanların durumuyla ilgili olarak 2839 sayılı Kanun'daki prosedürün işletilmesi gerekirken, bu yola gidilmediğinden, itiraz edenin belediye meclis üyeliğinden düşürülmesine ilişkin Daire kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu