WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha açık ifade ile, uygulama kadastrosunda mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmemekte, taşınmazların geometrik durumunun tespitinde zemin ile pafta arasında görülen uyumsuzluğun giderilmesine çalışılmaktadır. Maddenin uygulanmasına ilişkin ayrıntılar 22/a maddesinin uygulanmasına ilişkin yönetmelikte düzenlenmiştir. Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, uygulama kadastrosuna itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur....

Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında davalı ... adına kayıtlı eski 614 parsel sayılı 27.570 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 112 ada 8 parsel numarasıyla, 27.245 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir....

    Bu durumda, davacının tesis ve uygulama kadastrolarına göre davalıya ait çekişmeli taşınmaz içinde kalan bölümün kendisine ait olduğuna ilişkin iddiası göz önüne alındığında dava her ne kadar uygulama kadastrosuna itiraz edilerek açılmış olsa da, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

      itiraz davalarında husumetten ret kararının kanunda belirlenen duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olmadığı, öte yandan davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, bu tür davalarda husumetin, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yapılan tespit sonucunda, yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerektiği, ancak; uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması halinde ise Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek de dava açılabileceği, bu hususun aydınlığa kavuşturulabilmesi için de öncelikle mahallinde keşif ve uygulama yapılarak davacıya ait taşınmazın yüzölçümünde oluşan azalmanın hangi nedenden kaynaklandığının uzman fen bilirkişi raporuyla yöntemince saptanması gerektiği belirtilerek, Mahkemece öncelikle yukarıda değinildiği üzere taraflar usulünce davet edilerek kanunda...

        Her ne kadar Yüksek Mahkemenin önceki içtihatları aksi yönde olsa da, son dönem içtihatlarında bu konuda değişikliğe gidilmiş ve her bir hissedarın tek başına uygulama kadastrosuna itiraz davasını açabileceği kabul edilmiştir. (Emsal nitelikte Yargıtay 8.HD'nin 30.09.2021 tarih ve 2021/11609 Esas, 2021/9846 Karar sayılı kararı) Dolayısıyla, uygulama kadastrosuna itiraz davalarının tüm hissedarlar tarafından birlikte açılmasına gerek bulunmayıp, hissedarlardan biri yada bir kaçının da tek başına iş bu davayı açması mümkündür. Hal böyle olunca, Yerel Mahkemenin uygulama kadastrosuna itiraz davasının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin kararı hukuka aykırı bulunmaktadır....

        Dava, uygulama kadastrosuna itiraz davası niteliğinde olup, çekişmeli (eski 1561) 265 ada 32 ve (eski 1562) 265 ada 33 parsel sayılı taşınmazlar 184 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşmuştur....

          Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

          Hal böyle olunca; Mahkemece orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek, tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonuçlanmasının beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, uygulama kadastrosuna itiraz yoluyla taşınmazın niteliğinin ve mükliyetinin değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı ve malik olmayan davacının uygulama kadastrosuna itiraz hususunda aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1c, 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi, 3. Değerlendirme 1. İlk Derece Mahkemesince, taşınmazın niteliğine ve mülkiyetine yönelik dava yönünden verilen görevsizlik kararına karşı davacılar vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmuş ve Bölge Adliye Mahkemesince talebin esastan reddine karar verilmiştir....

              Dosya arasında bulunan 01.08.2017 tarihli Tapu Müdürlüğü yazısına ekli kadastro tutanağından, çekişmeli 313 ada 109 parsel (eski 2748 parsel) sayılı taşınmaz hakkında 25.02.2013 tarihinde yapılan ve 24.04.2013 ila 24.05.2013 tarihleri arasında ilan edilerek 25.05.2013 tarihinde kesinleşen uygulama kadastrosu yapıldığı görülmektedir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların davasının tesis kadastrosuna itiraz niteliğinde olmayıp, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; uygulama kadastrosuna karşı süresinde açılmış olan dava hakkında Mahkemece; işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 21.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu