Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. 6831 sayılı Yasanın 11/3 maddesinde Orman Genel Müdürlüğünce açılacak davalarda hasımın, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler ile Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) olduğu düzenlenmiştir. Mahkemece yapılan uygulama neticesinde çekişmeli taşınmazın 252 ada 1, 2, 35 ve 42 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan ve fen bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D), (E) harfleri ile gösterilen taşınmazlar olduğu ve tapuda kayıtlı oldukları tesbit edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazların tapu malikleri davaya davalı sıfatıyla dahil edip husumet yaygınlaştırılıp taraf koşulu oluşturulduktan ve gösterecekleri deliller sorulup saptandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, tapu maliklerine davanın ihbarıyla yetinilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

    Kanunun 26/1-B maddesi gereğince kadastro mahkemesi “11 inci maddede belirtilen askı ilânı içinde açılan davalar” da görevli olup, askı süresinden sonra açılan davalarda genel mahkemeler görevlidir. 6831 sayılı Kanunun 11/1 maddesi gereği, altı aylık askı ilân süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davasında da kadastro mahkemesi görevlidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmelidir. Çekişmeli parselin genel arazi kadastro tesbitinin kesinleştiği 10.02.1984 tarihinden çok sonra açılan tapu iptali ve tescili ile elatmanın önlenmesi davasında genel mahkeme görevlidir. Orman Yönetimince orman kadastrosunun sonuçlarının askı suretiyle ilân süresi içinde, parselin tamamının orman olarak tescili istenip, çekişmeli parselin oman kadastrosunda ne gibi bir işleme tâbi tutulduğu belirlenmediğinden, davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davası olup olmadığı anlaşılamamaktır....

      Daha açık ifade ile, uygulama kadastrosunda mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmemekte, taşınmazların geometrik durumunun tespitinde zemin ile pafta arasında görülen uyumsuzluğun giderilmesine çalışılmaktadır. Maddenin uygulanmasına ilişkin ayrıntılar 22/a maddesinin uygulanmasına ilişkin yönetmelikte düzenlenmiştir. Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, uygulama kadastrosuna itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur....

      İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

        İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

          İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

          İncelenen dosya kapsamı, kararın dayandığı gerekçe ve uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yapılan uygulama ve araştırma sonucu çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu göre yazılı şekilde kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosuna itiraz davalarında Hazine ve ... yasal hasım oldukları halde mahkemece Hazine ve ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi ve Hazine vekili yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değil ise de bu durumlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

            Her ne kadar Yüksek Mahkemenin önceki içtihatları aksi yönde olsa da, son dönem içtihatlarında bu konuda değişikliğe gidilmiş ve her bir hissedarın tek başına uygulama kadastrosuna itiraz davasını açabileceği kabul edilmiştir. (Emsal nitelikte Yargıtay 8.HD'nin 30.09.2021 tarih ve 2021/11609 Esas, 2021/9846 Karar sayılı kararı) Dolayısıyla, uygulama kadastrosuna itiraz davalarının tüm hissedarlar tarafından birlikte açılmasına gerek bulunmayıp, hissedarlardan biri yada bir kaçının da tek başına iş bu davayı açması mümkündür. Hal böyle olunca, Yerel Mahkemenin uygulama kadastrosuna itiraz davasının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin kararı hukuka aykırı bulunmaktadır....

            DELİLLER: Dava dilekçesi, davalı savunması, kadastro tutanak örnekleri, tapu kayıt örnekleri, yapılan keşif ve sonrası alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. 28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.1.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'u hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiş olup, dava uygulama kadastrosuna itiraz istemine...

            Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) Orman Yönetiminin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, uygulama tutanağının ise kadastronun olağan usûle göre tamamlanması için kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmeli, 3) Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli...

              UYAP Entegrasyonu